portekiz ekibinin sırp oyuncusu maç sonrası yaptığı açıklamada finalde olmayı hakettiklerini söyledi.
uefa avrupa ligi'nde fenerbahçe'yi 3-1 yenerek finale kalan benfica'nın orta sahasının başarılı oyuncusu nemanja matic karşılaşmayı değerlendirdi.
24 yaşındaki oyuncu, "iyi bir maç oynadık bu akşam. özellikle hücumda çok iyiydik. fenerbahçe çok iyi bir takım. tecrübeli oyuncuları var. biz istediğimizi sahaya yansıttık ve finalde olmayı hak ettik." dedi.
finalde oynayacakları eski takımı hakkında sorulan soruyu yanıtlayan matic, "chelsea iyi bir takım. zor bir maç olacak. ilk olarak portekiz ligi'ni düşüneceğiz. sonrasında finale odaklanırız." ifadelerini kullandı.
kadıköy'de 1-0 kazanılan maçın rövanşında benfica'ya 3-1 mağlup olan fenerbahçe, avrupa'ya veda etti.
uefa avrupa ligi yarı final'inde benfica'ya elenen fenerbahçe, tarihinin en başarılı avrupa sezonunu geride bıraktı.
istanbul'da kazandığı 1-0'lık maçın rövanşında estadio de luz'da 3-1 mağlup olan fenerbahçe'nin avrupa macerası sona erdi. 1959-60'tan bu yana avrupa arenasında mücadele eden sarı lacivertliler, 1963-1964 sezonunda kupa galipleri kupası'nda ve 2007-2008 sezonunda da şampiyonlar ligi'nde oynadığı çeyrek finallerin ardından bu sezon kulüp tarihine geçen bir başarıya imza atarak uefa avrupa ligi'nde yarı finale kadar geldi. finale bir adım kala turnuvaya veda eden temsilcimiz, benfica mağlubiyetiyle de 6 maç sonra avrupa arenasından maç kaybetti. avrupa ligi'nde bundan önceki 6 maçta 4 galibiyet alan ve 2 maçta berabere kalan fenerbahçe, 6 maçta deplasmanlarda yediği 3 golü tek maçta kalesinde gördü.
fenerbahçe, benfica maçıyla birlikte 1 sezonda avrupa kupalarında en fazla maça çıkan türk takımı da oldu. portekiz'deki maçta bu sezonki 18'inci avrupa maçına çıkan fenerbahçe, galatasaray'ın 17 maçlık rekorunu eline geçirdi.
fenerbahçe, hafta sonu oynayacağı istanbul bb maçıyla stsl mesaisine geri dönecek.
avrupa ligi yarı finalinde fenerbahçe'yi eleyen benfica'ya portekiz futbol federasyonu başkanı'ndan da bir tebrik geldi.
portekiz futbol federasyonu başkanı fernando gomes, fenerbahçe'yi eleyen ve adını bir kez daha avrupa ligi'nde finale yazdıran benfica'yı tebrik etti ve kupayı da kaldırmalarını diledi.
gomes, yaptığı açıklamada, "büyük bir mutluluk ve sevinçle benfica'yı kutlarım. bugüne kadar 2 avrupa kupası'nı müzesine götüren ve 50 yıl önce 1962'de real madrid'i yenerek şampiyonlar ligi'ni kazanan benfica, amsterdam'da oynanacak olan finalde umarım yeniden yüzümüzü güldürür." diye konuştu.
benfica'nın 23 sene sonra yeniden avrupa'da final oynama şansını yakaldığını söyleyen portekizli, takımın avrupa kupaları tarihindeki 9. finaline çıkmasına da değindi. son 13 senede 6 kez avrupa'da final oynadıklarını belirten gomes, a bola'da yer alan habere göre "takımlarımız sayesinde üst üste iki senedir uefa listesinde 5. sıradayız." dedi ve elde ettikleri başarının altını çizdi.
óscar cardozo'nın attığı 2 golde maç içerisinde topla buluştuğu her an ne kadar iyi bir top tekniği olduğunu gösterdi. benfica, ilk gole kadar geçen sürede ve akabinde golü yedikten sonra devre bitene kadar inanılmaz hızlı bir futbol oynadı. neredeyse dakikada 2 kere orta sahayı geçip fenerbahçe kalesine yaklaşıyorlardı.
ikinci yarının başında da benzer hızda bir oyun ve baskı kurdular. maçtan önce benfica hakkında okuduklarımı gösterircesine gole ulaşmak için birçok farklı varyasyonu denediler.
maçın ilk yarısında ki en enteresan pozisyon, skor 1-1 iken fenerbahçe ceza alanı içinde gelişen bir pozisyonda benficalıların tamamı "el var penaltı" diye ellerini kaldırdılar. akabinde hakem devam kararı verdi. bu arada top bir benficalıya gelirken fenerbahçeli bir oyuncu kayarak müdahale etti ve benficalı futbolcu yerde kaldı ama hakem bir kere daha devam dedi. top bu sefer fenerbahçe kalesinin solunda bir benficalıya geldi karşısındaki fenerbahçeliyi çalımlamak isterken yerde kaldı ve benficalılar bir kere daha el kol hareketleri yaptı ama hakem 3. kez devam dedi. ama pozisyon hala geçmemişti. 4. kez bir benficalı topu aldı ama bu sefer de yerde kaldı ve hakem tekrar devam kararı verdi. pozisyon ancak top taca çıkınca bitti. ama bu bahsettiğim olayların tamamı 30 saniyeden daha kısa bir süre içinde gerçekleşti.
hakemin ısrarla oyunu takip edip devam ettirmesi ve benficalıların her pozisyondan sonra galyanları enteresandı. gerçi bizler türkiyede fenerbahçe, galatasaray ve beşiktaş maçlarında bu tarz, futbolcuların ve seyircinin hakemi baskı almasına alışkınız. ama asıl enteresan olan hekemin 4 pozisyonda da gördüğünü kararı vermesinde gösterdiği dirençti!
teşekkürler fenerbahçe benfica avrupa'nın çok kullanmadığı bir dizilişle sahaya çıktı, 4-2-4 düzeninde oynadı. lig maçlarında kullandıkları dizilişle, sahaya enine çok iyi yayılıp yüksek süratle ceza sahası aksiyonları yapıyorlar.
ancak öndeki dörtlü ile arkadaki dörtlü birbirinden kopuk olduğu için genelde akıl sürekliliği sağlayamıyorlar. çünkü rakip topu kaptığında arkadaki dörtlü yaklaşmadığı için rakip kolaylıkla ileri çıkabiliyor. dün böyle olmadı. fenerbahçe orta sahası ideal alan paylaşımından uzak olduğu için benfica bu sezon hiç yaşamadığı kadar iyi bir akın sürekliliğine kavuştu. ilk 20 dakika böylece büyük bir baskı yedik. neredeyse ilk çıkışımızda penaltıdan golü bulunca benfica oyundan soğudu. ancak maalesef iyi kontra yapamayışımız ve orta sahada kötü alan paylaşımı onları yeniden oyuna ortak etti. 40’ta sow’un altı pastan vuramadığı, kuyt’ın yan filelere attığı net pozisyon golle sonuçlansa iş başka türlü olurdu. ama olmayınca benfica’nın baskısı iyice arttı.
şablon goller
fenerbahçe’nin önde top tutamayışı, meireles ve topal’ın yaptığı alan paylaşımını fenerbahçe’nin dün sağlayamayışı oraya sıkça adam sokup benfica’nın bu sezon attığı şablon gollerden ikisini bulmasını sağladı. bu oyunun üstesinden maalesef gelemedik. son 10 dakikada egemen’in santrforda top indirdiği bir uzun top oyununa döndü kocaman. kötü oyuna rağmen olabilirdi. ancak olmadı. yine de teşekkürler diyorum ama olabileceğini bilmenin de acısını yaşıyorum.
hakem ikilemi!
fransız lannoy, galatasaray-real madrid maçından ve beşiktaş-manchester galibiyetinden bildiğiniz gibi deplasman takımlarını ezdirmeyen bir hakem. dün korkunç seyirci baskısına rağmen olağanüstü dirayetli bir yönetim gösterdi. bunun sebebi portekizliler’in onu baskı altına alma çabalarıydı. hakemi iyi tanımadıkları belli. üstüne gittiğinizde inatlaşan bir hakem lannoy. salih’e ikinci yarıda yapılan korkunç faulü süzemeyişi ise hiç yakışmadı. ikinci yarıda açık söylemek gerikirse bambaşka bir hakem vardı sahada. bunun neden olduğunu da bilmek imkansız. lannoy gerçekten rezaletti.
topuz girince
selçuk’un sakatlığı sonrası aykut kocaman’ı, mehmet topuz değişikliğiyle çok eliştirmemek lazım tabii ki. ama mehmet topuz’u eleştirmeli. fizik olarak hazır değil. fazla kiloları var gibi. zaten teknik olarak çok önde bir oyuncu değil. ancak şunu düşünmeliyiz, eğer o oyuna girdi diye fizik yetersizliğini kapatmak için salih geri çekiliyorsa, 19 yaşındaki oyuncu daha hazır görünüyorsa, topuz’un kendisine dönüp bir bakması lazım. ancak aykut kocaman için de şöyle bir ihtimal vardı. daha sonra gökhan’ın yerine oyuna giren bekir kariyerinde daha önce orta saha oynamıştı. o tercih belki fenerbahçe’yi biraz daha top yapabilen bir takım haline getirebilirdi. tabii gökhan’ın korkunç sakatlığı bu eleştiriyi zayıflatıyor.
maç öncesinde benfica'nın simgesi olan victoria ismindeki bir kartal tüm sahayı dolaştı. spiker ercan taner benfica'nın bu gösteriyi her maç öncesinde tekrarladığını anlattı.
bundan böyle hiç birimiz lizbon’u hatırlamak istemeyeceğiz. özellikle estadio luz’da, adı “ışık” olan stadda yaşadığımız karanlık geceye dönmeyi hep reddedeceğiz... uefa avrupa ligi’nde gururla bir yarı final yaşadık. ama rüyalarımız da hayallerimiz de yarı yolda tükendi. benfica karşısında peşpeşe yaşadığımız talihsizlikler zinciri, fenerbahçe’nin elini - kolunu bağladı. kader ağlarını istanbul’da örmeye başlamıştı. mehmet topal ile webo’nun sarı kart görerek cezalı duruma düşmesi, meireles’in sakatlığı, fenerbahçe’nin lizbon’daki rövanş maçını beklenmedik biçimde zorlaştırmıştı. fenerbahçe, mutlak gol (ve goller) bulması gereken gecede, inanılmaz biçimde hücumdan kopuk oynuyor, savurduğu her top, benfica’nın beşli hücum setiyle kalesine gol tehlikesi olarak dönüyordu. oyunun merkezindeki en önemli iki adamın (meireles ve topal) yokluğu, fenerbahçe’yi kendi savunmasına yapışık, içe gömülü bir konuma getirdi. selçuk’un savunmaya yardımı öncelikli iş olarak kabul etmesi, benfica baskısını davet eden bir durum yarattı. cristian savunma ile hücum görevlerini dengeli biçimde gerçekleştirmeye çalışıyordu ama sarı karttan sonra etkinliğini yitirdi. olası final maçında oynayamayacağını düşünerek oyundan düştü. gecenin talihsiz oyuncuları vardı. selçuk ve gökhan sakatlıklarla görevi mehmet topuz ve bekir’e bıraktılar. kocaman taktiğe dayalı tek değişiklik yapabildi, yobo ile stoch’u değiştirip elindeki tüm kartları oynadı. yine de olmadı. fenerbahçe’nin savunması ile ileri ucu birbirinden kopmuştu... ne salih, ne caner ne de kuyt... hiçbiri musa sow’u gol pozisyonuna sokamadı. sadece iki zayıf şutla yetindi senegalli, ötesinde topla buluşamadı. reto ziegler de ne benfica ataklarını kesebildi sol kanatta, ne de hücuma bir katkı sağlayabildi. benfica salvio, perez, gaitan, lima ve cardoozo ile çok çabuk, bol paslı, sıkça yön değiştiren hücumlarla fenerbahçe’nin savunma dengesini sık sık bozdu. bu oyunun ödülünü de üç golle aldılar. fenerbahçe’nin kazandığı penaltı tartışmasız bir elle oynamaydı. ama sonrasında fransız hakem lannoy, aynı duyarlılıkla yönetemedi maçı.. fenerbahçe uzun süre 2-1’lik tur atlatan yenilgiye razı bir oyunla pasifleşti... bu oyunun yanlışı 66’da üçüncü golle anlaşıldı. kocaman’ın stoch’u oyuna alıp (75) egemen’i ikinci santrfor gibi ileri sürmesi geç kalmış çaresiz hamlelerdi. karanlık gecenin yıldızını sorarsanız, cardozo, derim... gecemizi aydınlatan değil, karartan yıldız. teşekkürler fenerbahçe... gelecek finallere!
fenerbahçe, bu sezon 18. avrupa kupası maçına çıkarak, daha önce galatasaraya ait olan, aynı sezon içerisinde en fazla avrupa kupası maçı yapan türk takımı ünvanını eline geçirmiş oldu.
uefa avrupa ligi yarı finalinde benfica'ya elenen temsilcimiz fenerbahçe yurda döndü.
uefa avrupa ligi yarı final rövanşında portekiz ekibi benfica'ya 3-1 yenileren kupaya veda eden temsilcimiz fenerbahçe, türkiye'ye iniş yaptı.
sabiha gökçen havalimanına iniş yapan fenerbahçe kafilesini çok sayıda sarı lacivertli taraftar karşıladı. özellikle maç içinde aldığı darbe ile tüm türkiye'yi merak içinde bırakan gökhan gönül'e taraftarların özel ilgi gösterdiği gözlendi.
uefa avrupa ligi yarı final rövanş maçında benfica'ya 3-1 kaybederek final kapısından dönen fenerbahçe'de karşılaşmanın hakemi lannoy'a öfke dinmiyor.
uefa avrupa ligi’nde finalin kapısından dönen fenerbahçe’de benfica kulübü ile karşılaşmanın fransız hakemi stephane lannoy’a olan öfke bir türlü dinmiyor.
maç sonrası değerlendirme yapan sarı-lacivertliler, ev sahibinin baskılı ve iyi oyununun yanısıra, bazı önemli detayların da sonucu belirlediğini düşünüyor. teknik direktör aykut kocaman ve ekibi özellikle portekiz teknik heyetinin kendilerine yönelik söylemlerine, benfica kulübü’nün ciddiyetsizliğine ve hakem kararlarına bir hayli isyan etti.
sözlü taciz
tansiyonu bir hayli yüksek olan karşılaşmada özellikle fenerbahçe’nin dirk kuyt ile bulduğu beraberlik golünden sonra teknik direktörü jorge jesus başta olmak üzere tüm benfica teknik heyeti, sarı-lacivertli kulübeye sözlü tacizlerde bulundu. fenerbahçe bu durumu 4. hakeme bildirmesine rağmen hiçbir yaptırım uygulanmadı.
ambulans yok
gaitan’ın tekmesiyle adeta ölümden dönen gökhan, yarım saat statta ambulans bekledi. kulüp doktoru burak kunduracıoğlu, benficalı yetkililerin bu ihmalkarlığı karşısında çılgına döndü. bir süre stat içindeki klinikte tutulan gökhan’ın hastaneye bir hayli geç gitmesi fenerbahçeli yöneticileri ve teknik heyeti bir hayli kızdırdı.
kart bile vermedi
maçın hakemi lannoy’un, gökhan’ı sakatlayan gaitan’a sarı kart bile göstermemesi ve pozisyonu devam ettirmesi aykut kocaman’ı en çok kızdıran olay oldu. kocaman bu pozisyona uzun süre itiraz etse de fransız hakem tepkisiz kaldı. ikinci yarıda tüm takdir haklarını ev sahibi lehine kullanan lannoy’un, luisao’nun salih’i biçmesine de seyirci kalması fenerbahçe kulübesini çileden çıkardı.
salih’i göndermiş
karşılaşmanın belki de kırılma anı olan benfica’nın ikinci golü öncesi lannoy’un yine başrolde olduğu ortaya çıktı. fransız hakemin, benfica’nın çabuk frikik atmasını önlemek için topun başına dikilen salih’i düdüğünü göstererek uzaklaştırdığı bildirildi. lannoy buna rağmen düdük çalmadan oyunu başlamasına ses çıkarmadı, fenerbahçeliler’in bir anlık şaşkınlığı golü hazırladı.
spor basınının usta kalemlerinden kemal belgin, fenerbahçe ile benfica'nın oynadığı uefa avrupa ligi yarı final mücadelesini yorumladı.
benfica-fenerbahçe maçı nasıl bir karşılaşma oldu? "fenerbahçe, yine oyun tarzı olarak tarzını değiştirmemişti ama özellikle geri dörtlünün önündeki iki oyuncunun olmayışı, o değişmeyen tarzın bazı uygulamalarında aksaklıklar oluşturdu. benfica, yine zorlandı diyebilirim bu fenerbahçe'nin bu oyun tarzını çözmekte. sadece ilk golde, tarzına uygun bir fenerbahçe buldu ve gol buldu. bir de 3-1'den sonra yine kendine oyun karakterine benzer bir pozisyon buldu ama yararlanamadı. yani iki defa oyun karakterine uygun ve buna uygun yanlış yapmış bir fenerbahçe buldu. birinde gol buldu, diğerinde bulamadı. malum ikinci gol, futbol düşünce tarzının hatasıydı. üçüncü gol de zaten, luisao'nun vurduğu top auta gidiyordu, birinin ayağına çarptı ve cardozo'nun önüne düştü ve gol yaptı. bunların dışında fenerbahçe'nin de, sow'un ıskaladığı, kuyt'ın dışarı vurduğu, yine sow'un soldan girip dışarı vurduğu pozisyonlar vardı. yani pozisyonları alt alta, üst üste toplarsak; pek iki takımın arasında bir farklılık yok. dediğim gibi fenerbahçe'de o ilk maçtaki doğrularının ancak %50'sini yapmış olmasına rağmen fazla pozisyon vermeden bana göre 1)teknik hata diyelim, 2)şans eseri gol yiyerek finalden oldu."
2-fenerbahçe turu ilk maçta mı kaybetti yoksa ikinci maçta mı? "böyle bir muhasebe yaparsak; fenerbahçe'nin de torbadan bate borisov'u, plzen'i çektiğini de söyleriz o zaman. o kadar takım dururken. onları da nasıl elediğini şöyle bir hatırlayalım. yani öyle bir muhasebe yapmak bana göre yanlış olur."
3-mehmet topal, raul meireles ve pierre webo olsaydı, fenerbahçe finale kalır mıydı? "mehmet topal ve meireles'in olmaması oyun düzeninin kadıköy'deki gibi işlemesini engelledi. webo'yu hiç önemsemiyorum. futbol bu sonuçta, onlar oynar 4-0 yenilirsin o ayrı bir olay ama iki takımın arasında ki iki maçı değerlendirirsek mehmet topal'ın ve meireles'in olmaması büyük eksiklikti. tabii, aykut kocaman'ın yanlışlarından söz etmek lazım. siz 1-0 önde gelmişsiniz oraya. hemen hemen aynı oyunu oynayacaktınız. anlaşılan o. çünkü benfica'ya ters gelmişsiniz. sanki stoch'u oynatsaydı. en azından 2-1'den sonra neden alınmadı. çünkü rakip 2-1'den sonra 3. golü atabilmek için herşeyini ortaya koyacak. orada topu rakip sahaya çabuk kaçıracak, onları önlem almaya sevk edecek, aklını karıştıracak bir oyuncuya ihtiyacınız var. siz 3-1'den sonra stoch'u alıyorsunuz oyuna. bu bir hata.
ikinci hata, son 15-20 dakikada oyun artık eski tip bir oyuna dönmüş. benfica, klasından düşmüş, çanakkale yapıyor. sizde kaleciniz volkan bile gelmiş, santradan ileriye yüksek top atıyorsunuz. tabii burada selçuk'la gökhan'ın sakatlıklarının da bir faturasıdır aynı zamanda ama en azından stoch'u hiç oynatmadınız ve 3-1 oldu skor, artık ondan sonra stoch'u sokmayın oyuna. çünkü, oyun stoch'luk olmaktan çıkıyor yavaş yavaş. sizin çanakkale geçilmez oyununu bozacak bir tane oyuncunuz var yanınızda. semih'i oyuna sokmuyorsunuz. onu sokacaksınız artık. orada o kadar toplar sekti, boşa düştü falan filan...bunların hepsi tam semih'lik toplardı. stoch'u 3-1'den sonra olmadık yerde kullandığınız için belki semih'le orada 1 gol bulabirdiniz. bunlar teknik adam yanlışlarıdır. bunların altını çizmekte yarar var."
4-benfica teknik direktörü jorge jesus, karşılaşmanın ardından benfica'nın fenerbahçe'den daha iyi bir takım olduğunu söyledi. bu konu hakkında neler söylersiniz? "benfica'nın kadro kalitesi açısından fenerbahçe'den daha iyi takım olduğu bir doğru. bu bir gerçek ama benfica antrenörünün iyi bir teknik direktör olmadığı da bir gerçek bana göre.
şunu da söylemekte yarar var. ben bunu sezon başından itibaren söylüyorum. fenerbahçe savunması, gökhan'ın öne doğru hareketlenmeleri hariç, ikinci sınıf bir savunmadır. zaten aykut kocaman'ın da avrupa kupaları'nda tercih ettiği oyunun sebebi de budur. savunma zincirinin derin oyunda çok sık geriye düşeceğini dikkate alarak bunu yapmıştır. tabii, şunu da söyeleyelim bu oyuncuları aykut kocaman seçmiştir. ben aldırmadım yani."
5-fenerbahçe sizce bu sezon başarılı mıydı? "bunu ayrı ayrı değerlendirmek lazım. borç içinde yüzen, iflas sıkıntısına gelen, oyuncularının bir bölümünü elinde tutamayan beşiktaş'la bugün arasında -devre arasında emre'yi, zeigler'i webo'yu, da geri getiren takımı da koyarsak- acaba beşiktaş mı daha başarılı fenerbahçe mi? beşiktaş zaten katılamadı zaten avrupa kupaları'na. ben ligde fenerbahçe'yi başarılı görmüyorum bir kere bunun altını çizeyim. avrupa kupaları'nda tabii başarılıdır. finali son maçta kaybetmiştir. türkiye kupası'nda da bir yarı final rövanşı oynayacaktır.
futbolu genel bir değerlendirme olarak alırsak bence çok başarılı değildir. türkiye ligi'nde 7 tane maçı kaybedip, 2-3 maçı da 94. dakikada kurtuluyorsanız başarılı sayılamazsınız. avrupa kupaları'nda finale kadar gelmiştir. bizim kupayı saymıyorum zaten. avrupa kupaları'na katılma yolu olmasına rağmen bütün takımlar oynanasa da olur oynanmasa da olur gözüyle bakıyor. değiştirmek lazım, grup maçlarının gereği yok diye düşünüyorum ama tabi ticari bir durum. hiç gereği yok, oynatırsınız, eleyen gider eleyemeyen kalır.
özellikle avrupa kupası'nda bu fotoğrafın önümüzdeki sene ve senelerde de yaşanması lazım. en azından yarı final olarak demiyorum ama çeyrek final olarak tekrarlanması lazım. aksi takdirde aziz bey'in bundan 7-8 sene evvel, galatasaray'ın başarısına tesadüf demiştir. o zaman biz de tesadüf deriz bugünki haline."
ilk maçta rakibini 1-0 mağlup eden fenerbahçe, uefa avrupa ligi yarı finalinde elenirken, bu maçla birlikte avrupa’da 18.maçına çıkarak, türkiye’nin bir sezonda avrupa’da en fazla maç yapan takımı ünvanını elde etti ve rekor kırdı.
cristian baroni, 55.resmi maçına çıkarak, türkiye’de bir sezonda en fazla resmi maç oynayan futbolcu rekorunu kırdı.