gasperini: "şansız bir gol yedik" ınter teknik direktörü gian piero gasperini ise palermo'ya kaybettikleri maça oranla daha iyi bir görüntü ortaya koyduklarını ifade ederek, "şansız bir gol yedik ve mağlup olduk. bunu biraz da şansızlığımıza bağlıyorum. evet teknik olarak bazı eksiklerimiz olduğu doğrudur. ama ben oyuncularımın ellerinden geleni yaptıklarını düşünüyorum. aldığımız mağlubiyetin hatalarının telafi edilebileceğini düşünüyorum" dedi.
uefa şampiyonlar ligi (b) grubu ilk maçında italya'da inter ile karşılaşan trabzonspor, tarihinde ilk kez şampiyonlar ligi grup mücadelesine çıktı.
bu sezon uefa şampiyonlar ligi 3. ön eleme turunda portekiz'in benfica takımına 2-0 ve 1-1'lik sonuçla elenen ve yoluna uefa avrupa ligi'nde devam etmek zorunda kalan bordo mavililer, athletic bilbao ile 0-0'ın rövanşında türk telekom arena stadı'nda yapacağı maçı beklerken fenerbahçe'nin yerine şampiyonlar ligi grup maçlarına dahil edilmesi kararıyla bir ilki gerçekleştirme fırsatı yakaladı.
kararın ardından kura çekimi sonucu uefa şampiyonlar ligi (b) grubu'nda italya'nın inter, fransa'nın lille ve rusya'nın cska moskova takımının bulunduğu grupta yer alan bordo mavili takım, 44 yıllık tarihinde devler liginde ilk puan mücadelesine çıktı.
italya'ya 20 kişilik futbolcu kadrosuyla giden bordo-mavili takımda, cezalı oyuncular burak ve adrian ile sakatlıkları bulunan onur, piotr brozek, barış özbek, barış ataş ve tayfun cora ile önceki takımı bursaspor'da avrupa kupası maçına çıktığı için şampiyonlar ligi grup maçlarında oynayamayacak volkan şen, takımda yer alamadı.
teknik direktör güneş, 18 kişilik maç kadrosuna ise milano'ya getirdiği oyuncular içerisinden üçüncü kaleci zeki ile sezer badur'u almadı.
trabzonspor'un uefa avrupa ligi'nde athletic bilbao ile deplasmanda yaptığı maçta kırmızı kart görerek karşılaşmanın hakemi tarafından tribünlere gönderilen ve daha sonra 2 maç ceza alan teknik direktör şenol güneş, bu karşılaşmada yedek kulübesinde yer alamadı.
güneş'in karşılaşmayı tribünden izlemek zorunda kalması nedeniyle takımın başında yardımcı antrenör ünal karaman bulundu.
karşılaşmada 150 polis, 650 özel güvenlik, 200 de yer gösterici personel görev yaptı. maçı izlemek için araçlarla stadyuma gelen misafir takım taraftarları otobüslerden indirildikten sonra bilet ve gerek görülürse pasaport kontrolünden geçirilerek üst aramasına tabi tutuldu.
ayrıca, stadyumda her iki dilde de uyarıcı anonslar yapılarak taraftarların yanıcı maddeler kullanmamaları, sahaya yabancı maddeler atmamaları ve ırkçılık içeren tezahüratlardan uzak durmaları istendi.
trabzonspor'un inter ile yaptığı karşılaşmayı yaklaşık 3 bin bordo-mavili taraftar izledi.
trabzonspor kafilesi ile gelen taraftarların yanı sıra almanya, belçika, fransa gibi çevre ülkelerden milona'ya gelen gurbetçiler, bordo-mavili takımı zorlu deplasmanda yalnız bırakmadı.
maçın oynandığı 79 bin kişilik giuseppe meazza stadında büyük boşluklar vardı. yaklaşık 20 bin dolayında inter taraftarı takımlarını destekledi.
trabzonspor'un transferde kadroya dahil ettiği slovak oyunculardan sadece marek cech ilk 11'de sahada yer aldı.
ligin ilk haftasındaki manisaspor maçında 69. dakikada oyuna giren cech, ilk kez yeni takımıyla 11'de sahaya çıktı.
bordo mavili takım da manisaspor maçından 4 farklı oyuncuyla sahaya çıktı. mustafa yumlu, adrian, burak ve volkan forma giymezken glowacki, alanzinho, cech ve henrique 11'de görev aldı.
şu anlatacağım olayı gözünüzün önünde canlandırabilecek misiniz acaba?
yer almanya'nın köln şehrinde bir türk lokali. maç italya'da inter ile trabzon arasında. söyleyen kendisi aslen erzincan'lı olan fakat beşiktaş'ı tutan bir arkadaş.
trabzon golü atmış. kahvedeki herkes birbiriyle tabiri caiz ise tek vücut olmuş. ve o kalabalıkta herkes sevincini bitirdikten bu erzincan'lı bu arkadaştan çıkan tek bir bağırtı...
trabzonspor inter maçına orta sahada pas yaparak başladı.tolga,colman,zokora ve halil çok iyiydi.kanat bekleri celutska ve cech’de iyi oynadılar.ınter trabzonspor’un panik içerisinde orta sahada yaptığı fauller yüzünden 3 tane frikik şansı yakaladı.glowacki’nin büyük hatasında zokora araya mükemmel girdi.trabzonspor ilk yarıyı 0-0 ile savuşturduktan sonra ikinci yarıya da skoru korumak ve atabilirsem bir tane gol atmalıyım mantığıyla çıktı.zaman ilerledikçe inter’de pozisyonlara girmeye başladı.futbolun atamayana atarlar mantığı gerçekleşti.şenol güneş’in yerinde oyuncu değişiklikleri ve tolga’nın mükemmel oyunu skorun trabzonspor’un lehine dönmesini sağladı.
özetlemek gerekirse trabzonspor dün gece ne çok defansif ne de çok ofansif oynadı.orta sahada dengeli bir futbol oynayarak dün gece italya guiseppe meazza’da tarih yazdı.
kenan başaran'ın "arkadan müdahale: 3 temmuz şike davası süreci" kitabından;
fenerbahçe'yi şampiyonlar ligi'nden kim men etti?
tüm bunlar olup biterken bir yandan da "derin top" kabilinden fenerbahçe'nin şampiyonlar ligi'nden men edilmesi tartışmaları yürüyordu. 24 ağustos 2011'de fenerbahçe "devler arenası"ndan atılırken yerine trabzonspor çağırılıyordu. geriye dönülüp bakıldığında sportif ayakta kanarya'ya kesilen en büyük ceza bu oldu. fakat nedense bu mahrumiyeti kimse üstlenmiyordu. tff ile uefa adeta "istop" oynarcasına topu birbirlerine atıyorlardı. tff başkanı mehmet ali aydınlar, habertürk'teki "teke tek" programında perde arkasını şöyle anlatıyordu:
"uefa'dan gelen yazının ingilizcesini fenerbahçe asbaşkanı ali koç'a, türkçesini ise başkanvekili nihat özdemir'e verdim. nihat bey, tamam başkan. biz gidip yönetim olarak toplanacağız ve şampiyonlar ligine katılıp katılmama konusunda karar alacağız' dedi. ertesi gün fenerbahçe'den yazı geldi ve dediler ki, 'karar almak için sûre çok kısıtlı/ uefa'ya verdiğimiz cevapta fenerbahçe'nin sûrenin kısıtlılığı nedeniyle karar veremediğini belirterek, 'dolayısıyla fenerbahçe'ye şampiyonlar ligine gelmekten biz men ediyoruz' dedik ve öpüşerek ayrıldık fenerbahçeli yöneticilerle. tamam biz bu yazıyla katılmayacağız' dedi nihat özdemir. ali koç da şahittir. problem nerede çıktı biliyor musunuz? problem trabzonspor şampiyonlar ligi'ne alınca çıktı."
fenerbahçe hesabı tff hukuk kurulu başkanı mehmet helvacı ile tff başkanvekili lütfi arıboğan'a çıkartırken, tff "sizi uefa almadı" diyordu. peki ne fark ederdi ki? çok şey, çünkü 45 milyon euroya varan bir fark söz konusuydu! uefa açıkçası tff'ye dolaylı yoldan baskı yaparak men kararını tff'ye aldırmıştı. fiilen uefa, resmen ise tff men ediyordu. böylece "günahın vebali" tffnin boynuna kalıyordu. fenerbahçe, ortada verilmiş herhangi bir karar olmadığını belirterek, 45 milyon euro tazminat talebiyle cas'a başvurdu. fakat işini sağlama alan uefa'nın mahkûm olması çok zayıf bir ihtimaldi. çünkü uefa bu kararı resmî olarak tff'ye verdirmişti. fenerbahçe'nin iç hukukta tff tahkim kumlu'na men kararına dair yaptığı itiraz da reddedilmişti. fenerbahçe'nin tahkim kuruluna itirazda bulunmasının aynı zamanda muhatap olarak da uefa'yı değil, tff'yi gördüğünü kabul ettiği anlamı taşıdığı da savunuldu. yani fenerbahçe cas'ta uefa'ya hesap soramazdı. tff'yi şikâyet konusu yaparsa da cas'tan "gidin kendi aranızda çözün" cevabını alması büyük bir olasılıktı ki, futbol kulislerinde de genel görüş bu yöndeydi.