turkcell süper lig'de fenerbahçe'nin trabzonspor ile 1-1 berabere kalarak şampiyonluğu yitirdiği maçın sonunda büyük bir skandal yaşandı.
karşılaşmanın uzatma dakikaları oynanırken, bursaspor-beşiktaş maçının 2-2 tamamlandığı anonsu tribünlerde bir anda şampiyonluk havasının yaşanmasına neden oldu. saha içindeki futbolculara da aynı bilgi verilince futbolcular bir anda maçı bıraktı ve adeta karşılaşmanın sona ermesini bekledi. tribünlerden havaya konfetiler uçurulurken, statta bir anda şampiyonluk coşkusu yaşanmaya başlandı. fenerbahçeli taraftarlar da şampiyon olmuşcasına sahaya girerek büyük bir sevinç yaşandı.
bu sırada hoparlörlerden “şampiyon fenerbahçe” şeklinde anons yapıldı. ancak bir süre sonra bursaspor'un beşiktaş'ı 2-1 yendiği, yanlış bilgi verildiği anonsu yapılınca, sevinç bir anda şoka dönüştü. saha içinde bazı futbolcuların etrafını çok sayıda taraftar sararken, özel güvenlik elemanları futbolculara eşlik etti. bir tribünden de toplu olarak “yönetim istifa” sesleri yükseldi. fenerbahçe teknik direktörü christoph daum, sarı-lacivertli ekibin başında 2. kez aynı kötü sonu yaşadı.
sarı-lacivertli ekibi ilk iki sezonunda 2003-2004'de ve 2004-2005'te şampiyonluğa taşıyan alman teknik adam, 2005-2006 ve 2009-2010 sezonlarında son maçlarda şampiyonluğu kaybetti. 1-1 berabere kaldıkları trabzonspor maçının sonunda fenerbahçe'yi tarihinde 3 kez şampiyon yapan teknik adam olarak kulüp tarihine geçmeye hazırlanan daum, 4 yıl önceki kötü kaderi yeniden yaşadı.
christoph daum, türkiye'deki kariyerinde fenerbahçe ile 2, beşiktaş ile de 1 olmak üzere 3 lig şampiyonluğu elde ederken, son iki şansını değerlendiremeyip 3 şampiyonlukta takıldı. 1993-1994 sezonunun devre arasında geldiği beşiktaş'ta türkiye kupası ve cumhurbaşkanlığı kupası'nı kazanan daum, siyah-beyazlı ekibi 1994-1995 sezonunda da lig şampiyonluğuna taşıdı. alman çalıştırıcı, 2000-2001 sezonunda beşiktaş ile atatürk kupası'nı kazandı.
fenerbahçe'ye geldiği ilk sezonda 2003-2004'de sarı-lacivertli ekibi ligde şampiyonluğa taşıyan christoph daum, takımıyla 2004-2005 sezonunda da şampiyonluk ipini göğüsledi. 2005-2006 sezonunun sonundaki ayrılığın ardından 3 sezon sonra yeniden fenerbahçe'nin başına geçen daum, 2009-2010 sezonuna sarı-lacivertli ekiple tff süper kupa'sını kazanarak başladı. daum bu sezon ligde ise 2005-2006'da yaşadığı kötü sonla burun buruna kalıp yine şampiyonluğu kaybetti.
karşılaşmanın uzatma dakikaları oynanırken, bursaspor-beşiktaş maçının 2-2 tamamlandığı anonsu tribünlerde bir anda şampiyonluk havasının yaşanmasına neden oldu. saha içindeki futbolculara da aynı bilgi verilince futbolcular bir anda maçı bıraktı ve adeta karşılaşmanın sona ermesini bekledi. tribünlerden havaya konfetiler uçurulurken, statta bir anda şampiyonluk coşkusu yaşanmaya başlandı.
fenerbahçeli taraftarlar da şampiyon olmuşcasına sahaya girerek büyük bir sevinç yaşandı. bu sırada hoparlörlerden “şampiyon fenerbahçe” şeklinde anons yapıldı.
ancak bir süre sonra bursaspor'un beşiktaş'ı 2-1 yendiği, yanlış bilgi verildiği anonsu yapılınca, sevinç bir anda şoka dönüştü.
saha içinde bazı futbolcuların etrafını çok sayıda taraftar sararken, özel güvenlik elemanları futbolculara eşlik etti. bir tribünden de toplu olarak “yönetim istifa” sesleri yükseldi.
anonsu yapan görevli gözaltına alındı
fenerbahçe'nin şampiyon olduğu yönünde yaptığı anons ile fenerbahçe oyuncuları ve taraftarlarını şampiyonluk havasına sokan görevli hakan b. gözaltına alındı. ifadesi alınmak üzere asayiş şube müdürlüğü'ne götürülen bingül'ün, adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
turkcell süper lig'in son haftasında fenerbahçe ile deplasmanda 1-1 berabere kalarak, rakibini şampiyonluktan eden trabzonspor'un kulüp başkanı sadri şener, maç öncesi kendileriyle ilgili şaibe imalarında bulunanlara tepki göstererek, “trabzonspor ile ilgili 'şaibe' diyenler, yarın ne diyecek bunu merak ediyorum” dedi.
maçtan sonra şener, şaibe iddialarının takımlarını hırslandırdığını ifade ederek, “bu koca trabzonspor, bizi başka yerlerle niye karıştırıyorlar? bu sonuç ispatı oldu. herhalde artık, bundan sonra böyle şeyler demezler. ayrıca şaibe ile ilgili kulüp başkanı ne yapabilir onu bilmiyorum? gördüğünüz gibi futbolcular kazanmak için oynadı. sporda her şey var” diye konuştu.
sadri şener, devlet bakanı faruk çelik ile ilgili olarak esprili bir şekilde, “bir de bursa'da sayın bakan faruk bey, 'trabzonspor'un yediği gollere bakacağız' demiş. faruk bey herhalde seyretmiştir maçı. onu bizim kulübe üye yapmıştık. şimdi belki disiplin kuruluna vereceğiz” dedi.
anonsa tepki gösterdi sadri şener, karşılaşmanın uzatma dakikalarında yapılan ve herkesi yanıltan anons ile ilgili olarak, “bu olay tam bir rezalet” dedi.
anonstan sonra kendisinin bile fenerbahçe'yi tebrik ettiğini anlatan şener, “ben bile fenerbahçe'yi alkışladım, tebrik ettim. ondan sonra tersi oldu” şeklinde konuştu.
şener, fenerbahçe'nin yaşadığı bu olayın kolay bir şey olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti: “kötü tabi. bu 1996 yılında bizim başımıza da gelmişti. kolay bir şey değil. belli yaştakiler çok olgunlukla karşılamaya çalışıyor ama insana çok tesir ediyor. bugün yarın biraz sakinleşmek lazım. fenerbahçe, türk futbolunun en önemli takımlarından birisi. önünde uzun yıllar var. bu yarışmalar hep olacak.”
“bursaspor'u da kutlamak lazım, tebrik etmek lazım” diyen şener, “bursa şehir olarak büyük bir şehir ama inşallah bunu devam ettirler. önemli olan bizim gibi her sene bu işleri yapabilmek. böyle bir sene yapıp, sonra sivasspor gibi düşersen, o olmuyor. sayılmıyorsun o zaman” değerlendirmesini yaptı.
sadri şener, birlikte maçı izlediği fenerbahçe kulübü başkanı aziz yıldırım'ın karşılaşma bitmeden protokol tribününden ayrıldığını belirterek, “başkanın canı sıkıldı, doğaldır. maç bitmeden çıktı. üzerindeki yük kolay bir yük değil” dedi.
başkan şener, yaptığı kurtarışlarla maça damgasını vuran kalecileri onur'u çok beğendiğini de ifade ederken, önümüzdeki salı günü ve sonraki hafta olmak üzere iki transfer yapacaklarını söyledi.
fenerbahçe'nin breziyalı yıldızı cristian, trabzonspor'la berabere kalarak şampiyonluğu kaçırdıkları maçın ardından soyunma odasında yaşananları anlattı!
fenerbahçe'nin brezilyalı yıldızı, ülke basınına yaptığı açıklamalarda dün akşam yaşananları anlattı.
cristian, "maç sonunda şampiyonduk. omuzlardaydık. bir anda şampiyon olmadığımızı anladık. kimse şampiyon olmadığımıza inanmak istemiyordu. soyunma odasına gittik. herkes şaşkın birbirine bakıyordu. kimseden ses çıkmadı.
başkan geldi. en çok o üzülmüştü. konuşurken elleri titriyordu. kalp krizi geçirecek diye korktum. bir şeyler söyledi ama ben anlamadım. tüm futbolcuların başı yere eğildi. sanırım kulübümde büyük yenilikler olacak" dedi.
fenerbahçeli taraftarlar, kaçan şampiyonluğun öfkesini şükrü saraçoğlu stadı’ndan çıkardı. ‘yönetim istifa’ tezahüratları yapan taraftarlar, tribünlerin büyük bir bölümünü ateşe verdi.
itfaiye ekipleri maçın hemen ardından yangına müdahale ederek, zararın büyümesini önledi.
trabzonspor'un genç kalecisi onur, f.bahçe karşısında yaptığı kurtarışlarla sarı-lacivertli takımı adeta şampiyonluktan etti
fenerbahçe karşısında kalesinde devleşen onur kıvrak maçın kader adamı oldu. onur, trabzonspor'un bunaldığı dakikalarda yaptığı kurtarışlarla arkadaşlarını rahatlatırken, karşılaşma süresince yaptığı sayısız kurtarışla takımını ayakta tutan isim oldu. şenol güneş'in gelişi sonrası inanılmaz çıkış yakalayan ve formayı kimseye vermeyen file bekçisi, kupa finalinde de olduğu gibi rakibin yağmur gibi gelen ataklarında inanılmaz kurtarışlar yaparak mağlubiyeti adeta tek başına engelledi. 2007-2008 sezonunun ikinci yarısında bordomavili takıma transfer olduğunda"trabzonspor'da ikinci bir şenol güneş olmak istiyorum" diyen onur, geçtiğimiz günlerde milli takım'ın abd kampı kadrosuna da seçilmişti.
kalesinde devleşti onur, fenerbahçe karşısında özellikle ikinci yarıda çok önemli kurtarışlar yaparak sarı-lacivertli takıma gol izni vermezken, bordo-mavili taraftarlar ve arkadaşlarından bol bol alkış aldı.
altın çocuk sezonun ikinci yarısına damgasını vuran onur kıvrak, gecenin önemli isimlerinden biri oldu. genç kaleci maç sonrası, "ben görevimi yaptım" diye konuştu.
fenerbahçe, trabzon karşısında şampiyonluğu kaçırmasına rağmen istatistikleri alt üst etti. sarı-lacivertli takım, rakip kaleye tam 37 şut gönderirken, bunların 17'si kaleyi buldu. trabzon, kaleyi bulan 2 şuttan 1 gol çıkardı. fenerbahçe kornerlerde de 13'e 1 üstünlük kurdu. 30 kez ceza sahasına orta yapan kanarya tam 12 net gol fırsatını da değerlendiremedi. böylece 840 dakika sonra gol yiyen takım, 28 şubat'tan bu yana 1 gol yiyerek şampiyonluğu yitirmiş oldu.
kadıköy'de trabzonspor'la 1-1 berabere kalan fenerbahçe'de taraftar stadı cehenneme çevirdi. sarı-lacivertliler tribünleri yaktı. olaylar dışarıda da devam ederken, ortalık resmen savaş alanına döndü
fenerbahçe güiza'nın golüyle 1-0 öne geçtiği ligin son maçında, burak yılmaz'ın ayağından yediği gole karşılık veremedi ve 1- 1'lik skora razı oldu. beşiktaş'ı 2-1 yenen bursa şampiyonluğunu ilan ederken, maçın bitiş düdüğüyle kadıköy'de adeta kıyamet koptu. bursa'dan gelen kötü haberle çılgına dönen taraftarlar şükrü saracoğlu stadı'nın tribünlerini ateşe verdi. koltukları da söküp sahaya attılar. alevlere, kadıköy belediyesi'nin yanı sıra kartal, maltepe, pendik ve üsküdar belediyeleri de müdahale etti. anadolu yakası belediyelerinin araçları yetersiz kalınca, beşiktaş'tan da takviye ekipler saracoğlu'na gitti. alevler güçlükle söndürülürken, sahanın zemini de kullanılamaz hale geldi. maçı kadıköy'deki kafe ve restoranlarda izleyen taraftarlar da olay çıkarttı. "yönetim istifa" sesleriyle stada girmek isteyenleri polis önledi. polisin yolunu kestiği saldırganların hedefinde bu kez emniyet güçleri vardı. kaldırım taşlarını sökerek polise fırlatan fanatikler, güvenlik bariyerlerini aşınca, panzerle üzerlerine su sıkıldı. su da direnişi bitirmeyince bu kez biber gazına başvuruldu ve öfkeli kalabalık dağıtıldı.
fenerbahçe şükrü saracoğlu stadı'nda maç sonrası yaşanan olaylar, sarı-lacivertli kulübün başını ağrıtacak gibi görünüyor. maç bitiminde birçok taraftarın sahaya girmesi, tribünlerde çıkan yangın, koltukların sahaya atılması gibi nedenlerle fenerbahçe'nin yeni sezon için seyircisiz ya da saha kapama cezası alabileceği öğrenildi. fenerbahçe, şampiyonluğu kaybederek uğradığı maddi zararın yanı sıra, seyircisiz cezası da alırsa bir başka zarara daha uğrayacak.
şükrü saracoğlu'nda yangın paniği son haftada kaçan şampiyonluğa fenerbahçeli taraftarların öfkesi büyük oldu. kadıköy şükrü saracoğlu stadı maçın bitimiyle birlikte işte bu hale geldi...
itfaiye yetmedi anadolu yakası'ndaki tüm belediyeler stada itfaiye gönderdi. ancak araçlar yetmeyince beşiktaş belediyesi'nden takviye araç gönderildi.
zemin kullanılamaz halde zeminiyle uzun süre tartışılan şükrü saracoğlu, itfaiye araçlarının da hışmına uğradı. tribündeki yangını söndürmek için sahaya giren itfaiye araçları nedeniyle zemin tarlaya döndü. yeni sezon öncesinde yaşanan sıkıntıların yanında bir de zemin problemi baş gösterdi. yönetimin konuyla ilgili çalışmalara hemen başlaması bekleniyor.
maddi hasar büyük şampiyonluğu kaçırarak büyük bir maddi gücü de kaybeden fenerbahçe'ye bir darbe de taraftarından geldi. statta çıkan olaylarda koltukların çoğu sökülerek sahaya atıldı. stattaki hasar çok büyük.
basın da nasibini aldı tribünde başlayan olaylar şükrü saracoğlu'nun dışında da sürdü. sarı-lacivertli taraftarlar, kaçan şampiyonluğun öfkesini, basın mensuplarına saldırarak ve canlı yayın araçlarını ateşe vererek çıkardı. basın tribünü de taraftarların saldırısına uğrayınca, polis burada geniş güvenlik önlemleri aldı. ancak muhabir ve yazarlar, yine de atılan yabancı maddeler nedeniyle zor anlar yaşadı.
bir başlangıç yaptı ki fenerbahçe'de, 15'te gol de gelince tüm yandaşları "18. tacı getirecek maç kolay geçecek" demekten kendilerini alamadılar. daha 3'te mehmet, güiza ve özer'in şutları nasıl sonuç vermedi diye düşünürken onur kalesinde erkenden devleşiyordu. 5'te selçuk'un şutunu 2 hamlede tuttu. 8'de güiza 3 metreden dışarı atarken 12'de mehmet'in şutunu selçuk çizgiden çıkardı. ablukadaki trabzon 14'te açığı verdi. alex'in şutunu onur çeldi, dönen top güiza'yla gol oldu. ve fener'in o andan itibaren nutku tutuldu. birden duraklayıverdiler. 24'te anlamsız bir hatayla burak şok yaratan beraberliği getirdi. kenarda daum'un 2006'daki endişeli yüzü, trabzonlular'da 1996'nın özrünü taraftarına sunma heyecanı görülüyordu. 30'da bilica'nın direkten dönen topu dışında ev sahibi sinirli ve gergindi. futbol olarak ise geri vitesteydi. 60'a kadar da böyle gitti. bu arada sezonun boyu saçbaş yolduran güiza 'top' yapıyordu.
karanlık döneme girildi 66'da boş kaleye atamaması sezon boyu ona güvenenlerin 'iflası' olurken gün boyu kadıköy'de süren bayram yerini anlatması zor bir atmosfere sokmuştu. fırtına öncesi sessizlikte f.bahçe ceza alanında dört dönüyor ama gol gelmedikçe panik üst düzeye çıkıyordu. bu arada yapılan bir yanlış anons son dakika motivasyonunu da bitirirken saraçoğlu'nda tarihin sayfalarına 'inanılmaz bir hata'ya imza attı. maç 1-1 bitip bu anons sonrası kadıköy'de şampiyonluk kutlanırken f.bahçe için 'acı gerçek' çok farklıydı. f.bahçe daum'la bir kez daha burnunun dibine gelen şampiyonluğu yakalayamıyordu. anons, şoku kızgınlığa çevirirken f.bahçe de çok karanlık bir döneme girmiş oldu. "3 yıl şampiyonluk sözü" ilk yıldan sekteye uğrarken bu faturanın da çok farklı şekilde herkese kesileceği artık aşikar...
bu maç hakikaten fener’in hakkıydı… düşünebiliyor musunuz daha ilk dakikalarda 2-0 yapması gereken fenerbahçe trabzon’un kalesinde gol arıyordu. nerede o 10 gün önceki fener, nerede şimdi ki… arada binlerce yerine milyonlarca fark vardı desek yeridir.
eğer “futbolun tanrısı” diye bir kavram var ise o dün fener’in yanında olmalıydı. bilica’nın o kafa şutu yan direk yerine filelere, son ankaragücü maçının adamı christian baroni’nin o füzesi üst direk yerine filelere girse olmaz mıydı?..
burada tek yanlış golü attıktan sonra guiza’yı oyundan almayan daum’daydı. çünkü guiza her zamanki gibi yine dökülüyordu.
maçın adamları olarak f.bahçe’den kaptan alex ve bilica’yı gösterebilirim.
ama şunu da belirtmeden geçmeyeyim. her ne kadar fener’in şampiyon olmasını isteyerek izlediğim bu maçta son düdükle beraber içimi çok az bir üzüntü kapladı. bursaspor’un şampiyonluğuna çok ama çok sevindim desem daha yeridir. çünkü 1991-95 arasında ne zaman bir bursa maçı olsa onu zevkle izlerdim. o seneler gerçek anlamda futbol izlettiriyordu bursaspor. ersel’li, ali nail’li, tunahan’lı kadroyu kim unutabilir ki…
91-92 de başbakanlık kupası maçında f.bahçe karşısında 1-0 mağlubiyetten 3-1 lik galibiyeti alan bu bursaspor’du. 94-95 de g.saray’la oynadıkları ilk lig maçında rakibini 2-1 yenip, rövanş maçında da istanbul’da 0-0 berabere kalan yine bu bursaspor’du.
velhasıl kelam ligimizin 5. büyük güzeline hoş geldin der, kendisinden nice şampiyonluklar beklediğimizi buradan duyururuz.
gençlerbirliği teknik direktörü thomas doll, bursaspor'un şampiyonluğuyla ilgili bir soruya, bursaspor'a övgülerimizi sunmalıyız. onların da sezon başında şampiyon olacağına kimse inanmazdı ama başardılar. ancak meslektaş ve vatandaşım christoph daum adına üzülüyorum. içerde oynamanın avantajını kullanamadılar. bursaspor'u kutluyorum. daum ve fenerbahçe'ye de başarılar diliyorum'' diye konuştu.
süper lig’de şampiyonluğu son hafta bursaspor’a kaptırarak, büyük şok yaşayan fenerbahçe’de, yabancı futbolcular ülkelerine dönmeye başladı.
ispanyol futbolcu daniel güiza ve uruguaylı futbolcu diego lugano dün atatürk havalimanı’na gelirken, bir hayli moralsiz oldukları gözlendi.
lugano burada yaptığı açıklamada üzgün olduğunu belirterek, “statta bursaspor maçının 2-2 olduğunu anons ettiler. arkadaşlarım da aynı işareti yapınca, topu kaleci volkan demirel’e verdim, üzgünüm” dedi.
cristian baroni maçın ardından soyunma odasında yaşananları anlattı. tecrübeli oyuncu, brezilya basınına konuşurken, “kimse şampiyon olmadığımıza inanmak istemiyordu. herkes şaşkın birbirine bakıyordu. kimseden ses çıkmıyordu. başkan geldi. en çok o üzülmüştü. konuşurken elleri titriyordu. kalp krizi geçirecek diye korktum. bir şeyler söyledi ama ben anlamadım. tüm futbolcuların başı yere eğildi. sanırım kulübümde büyük yenilikler olacak” dedi.
fenerbahçe'nin brezilyalı futbolcusu deivid de souza, trabzonspor maçının sonunda tüm stadın ağladığını belirtti.
kendisine ait internet sitesinde, 1-1 berabere kaldıkları ve şampiyonluğu kaybettikleri trabzonspor maçını anlatan devid, ''çok iyi başladık ve güiza'nın golüyle 1-0 öne geçtik. daha sonra trabzonspor beraberliği sağladı ve ilk yarı böyle bitti. maçın geri kalan dakikalarında çok baskılı oynadık. ben son dakikalarda stada bakarken, büyük bir kutlama yapacağımızı düşünerek sahaya girdim, ancak maç sonunda tüm stat ağladı'' ifadelerini kullandı.
fenerbahçe-trabzonspor maçının hemen sonrası... taraftar, şampiyonluk sevinciyle sahaya fırlamış, oyuncularını kucaklamış; ancak ardından gelen “şampiyon başkasıymış” açıklamasıyla elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi yıkılmış. heyecanın birkaç saniye içinde hüsrana dönüştüğü anlar... zaferin yerini bozgunun almasıyla karnaval havası da birden hiddet dalgası şeklinde kabarıyor. derin hayal kırıklığı hızla şiddetli bir öfkeye evriliyor. önce stadın koltukları kırılıp devriliyor. “mücadelenizle hayata direniyoruz” diyen pankartlar ateşe veriliyor. şimdi kale arkasında, yukarıdan yağan sandalyelere karşı baraj oluşturmuş polisler var; bir de itfaiye araçları... yanan tribünlere su sıkılıyor. kara bir duman, sarı lacivert balonların asılı durduğu kapalı tavanına üşüşüyor hızla... zafer tacı olarak hazırlanmış konfetiler alev alıyor. saat 23.00 olmuş; maç biteli 1 saati geçmiş. az önce “en büyük başkan” olarak selamlanan adam, şimdi öfkenin hedefinde... çılgın kalabalık, nefretini yöneltecek hedef arıyor. çıkış tünelinin körüğünü tekmeleyerek; “en büyük taraftar/ yönetici sahtekar” diye bağırıyorlar. o sırada 1907 locasından bir genç kız, aşağıda isyan bayrağı açanlara “nankörler”diye bağırıyor. bağıran, fenerbahçe yöneticilerinden birinin kızı...
5 dakika sonra 15-20 kişilik bir erkek grubu, (belki de öğlen develi’de söz cimbom’dan açılınca “fenerbahçe büyüktür/küfretmez” diye sus işareti yapanlar) ağızlarında en gariz küfürlerle locayı basıyor: “nerede o o...u” diyerek genç kızı arıyorlar. genç kız, yan kapıdan zor bela kaçırılıyor. bir linç, kılpayı önleniyor. dayağı, kızı korumaya çalışan koruma yiyor. sessiz koruma, kalabalık taraftar karşısında çaresiz, hırpalanıyor. olay yerine gelen polise “siz karışmayın, bu iç işimiz” deniliyor. polis gözetiminde tokatlar, yumruklar havada uçuşuyor. az sonra, stadı bir yangın yeri gibi bırakarak dağılan kalabalık, önce basın toplantısının yapılacağı konferans odasının kapısını tekmeliyor. yeniçeri ayaklanmasını hatırlatırcasına “kelle istiyor”. “onları bize verin” diye haykırıyor. kimseyi bulamayınca stadın üst katlarına çıkan duvarlarda asılı fotoğraflardan alıyor hıncını... aziz yıldırım’ın ve futbolcuların gülümseyen dev fotoğrafları birer birer devriliyor, yırtılıyor, tekmeleniyor. bir halk ihtilali havası var. kapıdakiler “dışarı çıkmayın, orası daha kötü” diyor.
kadıköy sokakları bir iç savaş görüntüsü yansıtıyor. polis, itfaiye, ambulans, özel güvenlikçiler oraya buraya koşturup isyanı bastırmaya çalışıyorlar. futbolcular ve yöneticiler içerde; kaçmanın, canlarını kurtarmanın bir yolunu arıyorlar. yerler kırılmış bira şişeleri, indirilmiş camlar, yırtılmış bayrak ve pankartlar, sönmüş balonlarla kaplı... sağda solda hıncını alamamış çubuk formalı fenerliler ağlıyor. kör öfke, az sonra polisi de hedef alıyor. onların üzerine de bira şişeleri yağıyor. “bir spor müsabakası”ndan geceyarısı “canımızı kurtardık, şükür” diye ayrılıyoruz. insanoğlunun yenilmeyi sindiremeden yenmeyi öğrenemeyeceği gerçeğini bir kez daha acıyla idrak ediyoruz.
fenerbahçe kulübü başkanı aziz yıldırım basın toplantısı düzenleyip trabzonspor maçından sonra ilk kez konuştu: "hiç bir yere gitmiyorum. 2 yıl daha buradayım
melih gökçek bir karar versin. ya spordan çekilsin yada siyasetten..
rüştü'nün fenerbahçe'nin rakiplerini arayıp "aman fener'i yenin" dediğini söyleyen aziz yıldırım, kinayeli bir şekilde "bizim attığımız gollere şaibeli dendi. bana da rüştü'nün yediği goller şaibeli gibi geliyor" dedi.
turkcell süper lig'de şampiyonluğu son hafta bursaspor'a kaptıran fenerbahçe'de, başkan aziz yıldırım ve yönetim kurulu basın toplantısı düzenledi. toplantıya aziz yıldırım'ın rüştü ile ilgili sözleri damga vurdu.
aziz yıldırım rüştü hakkında şunları söyledi: "bu kulübün ekmeğini yiyenler, aziz yıldırım düşmanlığı yapıyor. ben bir gün gideceğim. ama bu kulüpten giden sporcular, f.bahçe şampiyon olmasın diye çabalıyor. diğer kulüpleri arayıp 'aman fenerbahçe'yi yenin' diyor. rüştü kasımpaşalı futbolcuları arıyor, 'fener'i yenin' diyor. rüştü trabzonsporlu futbolcuları arıyor 'fener'i yenin' diye. rüştü'ye haber yolladım, 'inyşallah bursa'da iyi oynarsın da leke gelmez' diye. murat şahin, ivesa için konuştular. rüştü ne yaptı bursa'da? beşiktaş kalecisinin ne işi var diğer takım oyuncularıyla? o zaman bursa'da yediği gol de bana şaibeli gibi geliyor. ağzımdan kötü bir şey çıkmasını istemiyorum. insanlar ekmek yediği yere ihanet etmemeli."
melih gökçek'e bombardıman yıldırım, ankaraspor onursal başkanı ve ankara belediye başkanı melih gökçek'i de yerden yere vurdu !.. ankaragücü başkanı ahmet gökçek'in de babası olan melih gökçek'i adeta bombardımana tutan yıldırım, "ya siyasetten çekil ya da spordan" dedi. yıldırım, fenerbahçeli olduğunu söyleyen melih gökçek'i aforoz da etti: "senin gibi fenerli olmaz olsun!" yıldırım'ın gökçek ile ilgili açıklamaları şunlar: sayın gökçek 'önce can sonra canan' diyordu, sonra 'bursa şampiyon olsun!' demektedir. sayın gökçek bir belediye başkanıdır. kanunlara göre bediye başkanları sporun içinde olamaz. hangi sıfatla çıkıp konuşuyor? soruyorum: brogghi'ye telefonu kendileri mi açtırdı? bir amigo kalicilerdine para teklif etmiş. peki bu amigo bizden kiminle konuşmuş? suç duyurusu yaparken amigo hakkında niye suç duyurusu yapmadınız? melih gökçek ya siyatese devam etsin ya da spor adamı olsun, kararını versin. eğer ikisini birden yapmaya kalkarsa spor çok kötü yerlere gidecek. kendi oğlunu başkan yaptıysa, rahat bıraksın. işine geldiği zaman 'benim ankaragücü ile ilgim yok' diyen işine gelince kulübü koruyan safsataları bir kenara bıraksın. sayın gökçek hem 'fenerliyim' diyecek, öbür tarafta diyecek ki 'bursa şampiyon olsun'. böyle fenerlilik olmaz.
üzüntülüyüz
aziz yıldırım: " üzüntülüyüz. hak etmediğimiz bazı şeylerle karşı karşıyayız. pazar günü yaşanan maçta biz bir gol daha atsaydık çok farklı şeyler olacaktı. o zaman da aziz yıldırım ile gurur duyulacaktı. fenerbahçe taraftarı adına yardımcılarıma teşekkür ediyorum. her şeyin sorumlusu benim. eğer bir suç varsa benim yüzümdendir. her hangi bir kaybetmenin sonunda aziz yıldırım istifa ediyor deniyor. ben kendim hiç üzülmeyecek miyim? ben kimseye istifa ediyorum demedim. şunu da bilin bu yalnız bizim başımıza gelen bir olay değildir. bizi üzen en önemli şey fenerbahçe ayrılmıştır , diğerleri olmuştur. şampiyon olamayanlar fenerbahçe alehine konuşuyor. önce can sonra canan diyen melih gökçek bursa şampiyon olsun diyor. ben de bunu anlamıyorum. gökçek bir belediye başkanıdır. hangi sıfatla tv'lere çıkıp yorum yapıyor ve diyor ki ankaragücülü oyuncuma şike teklif edildi deniyor. acaba bunu kendisimi yaptırdı. biz şampiyon olmayalım diye ligi şaibeli hale getirdiler. bu olanlara çözüm bulmalıyız. hakemlerin bazıları yeteneksiz dedik ama bilerek yapıyorlar demedik."
ankara büyükşehir belediye başkanı melih gökçek, fenerbahçe başkanı aziz yıldırım'ın kendisine yönelik açıklamalarına çok ilginç yanıtlar verdi..
fenerbahçe kulübü başkanı aziz yıldırım'ın, bu sabah düzenlediği basın toplantısında, kendisiyle ilgili eleştirilere yanıt veren gökçek, ankaragücü yönetim kurulu üyesi ve basın koordinatörü avni kavlak aracılığı ile yaptığı açıklamada, ''göreceksiniz aziz yıldırım 3-5 gün sonra 'melih gökçek'e yanlış yapmışım' diyerek özür dileyecek'' diye konuştu.