92-93 şampiyonlar ligi serüvenimiz beşiktaş ile başladı. siyah-beyazlı ekip isveç'in göteborg ekibine 0-2 ve 2-1'lik skorlarla henüz ilk turda elenerek turnuvaya veda etti.
93-94 galatasaray, manchester united'ı eleyerek ilk kez gruplara kaldı, arcak gruptan çıkamadı. cimbom toplam 10 maçta 2 galibiyet, 4 beraberlik, 4 yenilgi elde etti.
94-95 g.saray yine gruplara kaldı. grup maçları tarihinde ilk galibiyetimizi barcelona'dan aldık ama cimbom sonuncu olarak yine elendi. 8 maçta 3 galibiyet, 1 beraberlik, 4 yenilgi aldı.
95-96 yine tek takımla katıldığımız turnuvada beşiktaş, ön elemede rosenborg'a 0-3 ve 3-1'lik skorlarla elenince grupları göremeden erken veda ettik.
96-97 f.bahçe, c grubu'nda üçüncü olup elendi. ama m. united'ı evinde 40 yıl sonra ilk kez yenen takım unvanını da aldı. toplam 8 maçta 3 galibiyet, 2 beraberlik, 3 yenilgi aldı.
97-98 tarihte ilk kez iki takımla grup maçları yapmaya hak kazandık. ama g.saray sonuncu, beşiktaş üçüncü olarak elendi. g.saray ve beşiktaş, oynadıkları 8'er maçta 3'er galibiyet, 1'er beraberlik, 4'er yenilgi aldı.
98-99 galatasaray tarihinde ilk kez oynayacağı çeyrek finali son maçta kaçırdı. grubunda averajla ikinci olarak statü gereği elendi. toplam 8 maçta 4 galibiyet, 2 beraberlik, 2 yenilgi aldı.
99-00 g.saray grubunda üçüncü olup statü gereği uefa kupası'na katıldı ve kupayı kazandı. şampiyonlar ligi'nde 8 maçta 4 galibiyet, 1 beraberlik, 3 yenilgi aldı. beşiktaş ön elemede iki beraberlikle elendi.
00-01 statü değişti. g.saray iki kez grupta oynadı ve çeyrek finale çıktı. ama r. madrid'e elendi. 16 maçta 7 galibiyet, 4 beraberlik, 5 yenilgi aldı. beşiktaş grubunda sonuncu olup elendi. 3 galibiyet, 1 beraberlik, 4 yenilgi aldı.
01-02 g.saray ilk grupta ikinci oldu ama ikinci grupta elendi. 16 maçta 6 galibiyet, 7 beraberlik ve sadece 3 yenilgi aldı. f.bahçe g.rangers'ı eleyip gruplara kaldı ama 0 puanla elenmekten kurtulamadı.
02-03 f.bahçe feyenord'a ön elemede iki maçta da yenilerek uefa kupası'na kaldı. g.saray ise doğrudan katıldığı grupta sonuncu olarak elendi. oynadığı 6 maçta 1 galibiyet, 1 beraberlik, 4 yenilgi aldı.
03-04 g.saray ve beşiktaş gruplarında üçüncü olarak uefa kupası'na devam ettiler. beşiktaş 6 maçta 2 galibiyet, 1 beraberlik, 3 yenilgi; g.saray ise 4 galibiyet, 1 beraberlik, 3 yenilgi elde etti.
sparta prag teknik direktörü straka, "f.bahçe mutlaka kazanmak zorunda. bu da bizim için avantaj" dedi.
sparta prag teknik direktörü frantisek straka, dün düzenlediği basın toplantısında istanbul'a puan için geldiklerini söyledi. f.bahçe'yi çok iyi ve kaliteli bir ekip olarak niteleyen straka, "istanbul'da 1 puan da alsak sorun değil, ama biz 3 puan için çaba harcayacağız" dedi. straka, "van hooijdonk ve alex gibi ünlü isimler var. daum da zaten dünyaca tanınmış bir teknik adam. teknik direktörlüğe onu örnek alarak başladım. f.bahçe'nin solu ümit ve tuncay'la güçlü, ama sağı zayıf. kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. f.bahçe ise iddialı ve kazanmak zorunda. bu da bizim en büyük avantajımız" diye konuştu. kaleci blasek ise "f.bahçe seyircisi geçen yıl oynadığımız beşiktaş'tan daha ateşli" ifadesini kullandı. çek ekibi, dün akşam şükrü saracoğlu'nda bir antrenman yaparak maç saatini beklemeye başladı.
devler ligi'nde ilk maçına çıkan fenerbahçe, hollandalı yıldızı ile 3 puanı kaptı.
saracoğlu'nda müthiş bir atmosferde oynanan maçın tek golü 16. dakikada van hooijdonk'tan geldi. servet 73'te atıldıysa da üç puanı alan f.bahçe, gruptaki diğer maçta o.lyon ve manchester united 2-2 berabere kalınca lider oldu.
ilk 10 dakika uyuyan f.bahçe, tuncay'ın direkte patlayan şutuyla ayıldı. ardından 16. dakikada alex'in asisti ve van hooijdonk'un nefis golü geldi.golden sonra geriye çekilen f.bahçe, orta alanda aurelio’nun savaşçılığıyla ayakta kaldı. servet 73’te atıldıktan sonra çekler’in baskısı sonuç vermedi.
takımlar seremoni için protokol tribünü'nün önüne geldiklerinde dev bayraklar, pankartlar tribünlerden aşağı inmeye başladı. müthiş bir tezahürat ve alkış sesi altında saracoğlu "atam izindeyiz" "republic of fenerbahçe" (fenerbahçe cumhuriyeti) ve "herkes haddini bilecek" yazılarıyla parlamaya başladı. türkiye'nin futbol mabedinde devler ligi'nin ilk karşılaşması için son adımı tribünler atmıştı. daum son iki maçtır dökülen önder'in yerine sağ bekte deniz ile başladı. kadrosunu ve sistemini değiştirmemiş, tek santrfor (hooijdonk), onun arkasına serhat, alex ve tuncay'ı yerleştirmişti. yine de devrenin kontrolü çekler'deydi. f.bahçe orta sahası sadece aurelio ile rakibin karşısına dikiliyordu. böylece 'uzun toplar' başladı. van hooijdonk elini kaldırıyor, ayağında topu bulan ona şişiriyordu. yalnız sol kulvardan tuncay ve ümit'in atak isteği vardı. deniz'in bindirmeyi düşündüğü dakikalarda sağda hareketlenme oluyor, ama ceza alanına etkili top taşınmıyordu. 9. dakikada homola'nın altıpas üstünden auta giden kafa şutu hem tribünleri hem de sahadakileri kendine getirdi. 10. dakikada ilk orta, 13'te de ilk korner f.bahçe adına kullanıldı. 15'te ümit'in ortasında van hooijdonk penaltı bekledi. ceza alanı dışına açılan topu tuncay şutladı. ancak üst direk gole izin vermedi. korner atışında top alex'in önüne geldi. brezilyalı, arka direğe müthiş kesti. hollandalı kafayı köşeye bıraktı: 1-0. bu dakikadan sonra f.bahçe sonuca oynamaya, oyunu kendi alanında kabul edip topu kullanmak yerine rakibi bozmaya kilitlendi. çekler de aynı şeyi yapmaya çalışıyordu. üst düzey mücadele içinde boşuna futbol kalitesi arıyorduk.
ah şu tecrübesizlik! ikinci yarı çek takımı gole niyetli sahaya çıktı. f.bahçeli futbolcular üstlerinden baskıyı atmış, daha güvenli ve akıllı oynuyorlardı. 48'de tuncay'ın nefis pasında soldan ceza alanına giren alex'in çaprazdan sert şutu yine kaleciden döndü. şampiyonlar ligi'nde iyi takım olmak yetmiyor. tecrübeniz de olmalı. 72'de servet'in kendini attırması bir anda maçın düğüm noktası oluverdi. daum, sparta korkusunu "duran toplar" olarak açıklamıştı ve servet burada çok önemli bir görev yapıyordu. seyircinin alkışlarıyla soyunma odasına gitti ama arkasında kaderiyle başbaşa kalmış bir takım vardı. bu noktada 12. adam devreye girmeliydi. ama futbol umutsuz, onlar "tam seyirci" idi. sparta'nın hocası straka eksik kalan rakibi karşısında bir forvet daha oyuna sokarak hamle yaptı. daum ve teknik heyeti ise hâlâ "ne yapalım?" diye tartışıyorlardı. f.bahçe kulübesi 5 dakika sonra nihayet önder'i sahaya sürerek oyunu kilitlemeyi ve galibiyeti korumayı başardı.
daum, "10 kişi kalınca iyice defansa çekildik. ümit, o golü atabilse rahatlardık. atamadı; son ana kadar titredik" dedi.
f.bahçe teknik direktörü daum, "hatalı paslarımıza rağmen istekli ve arzulu olduğumuz için öne geçtik. daha sonra rakibimizin kaçırdığı goller bizim şansımızdı" dedi. alman teknik adam, "güçlü özelliğimiz olan son anlardaki baskıyı bir kişi eksik olunca gösteremedik. son bölümlerde iyice savunmaya çekildik. ümit ile yakaladığımız pozisyonu değerlendiremeyince son saniyeye kadar titremek zorunda kaldık. tüm oyuncularımı hırs ve arzuları için kutluyorum. aşırı hırstan dolayı gereksiz fauller yaptık. bu pozisyonlarda daha ciddi olmalıyız. oyun kombinasyonlarında, net ve temiz paslarda kendimizi geliştirmeliyiz" diye konuştu.
fenerbahçe'nin hocası daum, karşılaşmanın 73. dakikasında servet kırmızı kart gördükten sonra çok sinirlendi. bir dakika sonra gelen sparta prag atağında top auta gitmesine karşın hakem korner kararı verince alman hoca yerinden fırlayarak bağırmaya başladı. devreye hemen giren 4. hakemin uyarısıyla portekizli orta hakem kenara gelip daum'a sarı kart gösterdi.
fenerbahçe, şampiyonlar ligi'ne galibiyetle başlarken bunun karşılığı olarak 500 bin isviçre frangını da (yaklaşık 600 milyar lira) kasasına koymuş oldu. uefa, devler ligi'nde alınan her galibiyete 500 bin frank veriyor. yönetim bu paranın yarısını, yani 300 milyar lirayı futbolculara prim olarak dağıtma kararı almıştı. ayrıca ikinci tura 50'şer bin, çeyrek finale 75'er bin, yarı finale ise 100'er bin dolar prim verileceği öğrenildi. final ve şampiyonluk primleri daha sonra belirlenecek.
35'lik yıldız, milli maçta çekler'e attığı 2 golün ardından dün gece de sparta karşısında boş geçmedi.
fenerbahçe'nin tecrübeli yıldızı van hooijdonk, durdurulamıyor. ligde 5 gol atarak takımına büyük katkı yapan hollandalı oyuncu, geçtiğimiz hafta hollanda'nın çek cumhuriyeti'ni 2-0 yendiği maçta da takımının gollerini atmıştı. ancak tecrübeli yıldızın çekler ile hesabı henüz kapanmamış olacak ki, dün gece yine sahneye çıktı ve fenerbahçe'yi öne geçiren golü kaydetti. van hooijdonk, ayrıca ilk ikisi feyenoord formasıyla olmak üzere şampiyonlar ligi'ndeki üçüncü golünü attı.
şampiyonlar ligi'nde daha önce iki kez mücadele eden fenerbahçe, üçüncü galibiyetini aldı. sarı-lacivertli takım 1996-97 sezonunda katıldığı devler ligi'nde manchester united ile rapid wien'i yenmiş, 2000-01 sezonunda ise sıfır çekmişti. kanarya, 20 kasım 1996'daki rapid galibiyetinden 8 sene sonra şampiyonlar ligi galibiyeti almış oldu.
bir dönem beşiktaş'ı çalıştıran toshack da maçı izleyenler arasındaydı. galli teknik adam karşılaşma sonrası yaptığı açıklamada, "fener sinirli başladı. golden sonra sakinleşti. 10 kişi kaldıktan sonra sinirlilik yine baş gösterdi. sparta güçlü bir takım değil. beklentilerin altında bir maçtı. galip gelmiş olsa da fener'in işi zor. lyon ve m.united daha şanslı" dedi.
taraftarların maça ilgisi büyük oldu. kadıköy flama ve bayraklarla adeta sarı-laciverte boyandı. saracoğlu stadı tamamen doldu. tribün organizasyonları da göz kamaştırdı.
f.bahçe ve taraftarları yaklaşık iki yıl aradan sonra şükrü saracoğlu stadı'nda oynadıkları avrupa maçında şov yaptı. sabah saatlerinden itibaren kadıköy'e gelmeye başlayan taraftarlar, ilçeyi karnaval yerine çevirdi. cadde ve sokaklarda sarı ve lacivertten başka renk görünmüyordu. akşam 18.00'de ise stat kapıları açıldı ve 42 bin 928 koltuk kapasiteli şükrü saracoğlu stadı kısa sürede tıklım tıklım doldu. maça sadece istanbul'daki fenerbahçeliler gelmedi. türkiye'nin her yerindeki taraftar derneklerinin organizasyonlarıyla istanbul'a akın oldu.
meşaleye izin yok sarı-lacivertli taraftarlar, bu maça en az futbolcular kadar hazırlandıklarını da ispatladılar. kapılar açıldıktan sonra başlayan tribün şovu maçın bitiş düdüğüne kadar kesintisiz devam etti. stat hoparlörlerinden sürekli olarak taraftarların taşkınlık yapmaması ve özellikle meşale yakılmaması için anonslar yapıldı. kale arkası tribününde yakılan bir meşale diğer taraftarların müdahalesiyle söndürüldü. ama van hooijdonk'un golünden sonra bazı fenerli taraftarlar kendilerini tutamayıp yine meşaleleri yaktılar ve sahanın sisle kaplanmasına neden oldular. taksim lares park otel'de kalan 65 çek taraftar da takımlarını maç boyunca desteklediler.
fenerbahçeli taraftarlar, iki kale arkası ile maraton üst tribüne dev bayraklar açıp, şov yaptı. ayrıca 60 kişilik taraftar orkestrası da tribünleri coşturdu.
şükrü saracoğlu stadı'nda maç öncesi tribünlerde üç dev bayrak açıldı. saat 20.30 olduğunda stat hoparlörlerinden verilen işaretle okul tarafındaki kale arkası tribününde "atam izindeyiz", migros tarafındaki kale arkasında ise "herkes haddini bilecek" yazılı bayraklar açıldı.
f.bahçe cumhuriyeti bayrakların açılışında statta büyük bir uğultu koparken, hoparlörlerden 10. yıl marşı çalındı. dev bayraklar ilerleyen dakikalarda da bir kez daha açıldı. maça 5 dakika kala ise bu kez maraton üst tribününde başka bir bayrak daha açıldı. bu bayrağın üzerinde de "republic of fenerbahçe (fenerbahçe cumhuriyeti)" yazılıydı.
60 kişilik orkestra ayrıca 60 kişiden oluşan fenerbahçe taraftar orkestrası da maçı öncesinde çaldığı marşlar ve şarkılar da atmosfere renk kattı. sarı-lacivertli taraftarlar, orkestraya eşlik ederken şükrü saracoğlu stadı'nda büyük coşku yaşandı.
maçı izleyenler arasında g.saray'ın eski başkanlarından faruk süren de vardı. maçı mehmet dereli'nin locasından izleyen süren 90 dakikanın bitiminde, sarı-lacivertli taraftarların, "eski açık altı desene" ve "kümede kal cimbom" gibi tezahüratlarıyla karşılaştı.
yöneticiler de izledi f.bahçe başkanı aziz yıldırım, ikinci başkan nihat özdemir ile yöneticiler mahmut uslu ve ali yıldırım da protokol tribünü henüz boşken yerlerine oturarak bir süre taraftarların şovlarını izlediler.
geçen sezon barcelona'ya giden milli kaleci, uzun süre sonra kadıköy'e çıktı. ama taraftar volkan'a daha çok tezahürat yaptı.
fenerbahçe'nin tecrübeli kalecisi rüştü, yaklaşık 16 ay aradan sonra şükrü saracoğlu stadı'nda sarı-lacivertli taraftarların önüne çıktı. geçen sezon ispanya'nın barcelona takımına transfer olan milli file bekçisi, kadıköy'de en son 2002-2003 sezonunun 31. haftasında 9 mayıs'ta oynanan kocaeli maçında forma giymişti.
volkan'ı getir otarihten tam 495 gün sonra kadıköy'e çıkan rüştü, sahaya ısınmak için volkan'la birlikte çıktı. taraftarların, volkan lehine daha çok tezahürat yapması dikkat çekti. rüştü de sevgi gösterilerinden nasibini alırken tribünler "rüştü, volkan'ı buraya getir" diye tempo tuttu.
maç öncesi elindeki futbolcu bolluğundan 11'i belirlemekte zorlanan teknik direktör daum, serkan ile nobre'yi yedek soyundurdu. savunmanın sağında deniz, solunda ise ümit özat görev yaptı. fabiano ise orta alanda forma giydi. tek forvet van hooijdonk, tuncay ve alex'in desteğini hep arkasında buldu. sparta prag'ın en önemli silahı poborsky ise sakatlığı geçmediği için kadroya alınmadı.
"yıkılırdım" sakatlığı düzelen servet ilk 11'de görev yaptı. 73. dakikada 2. sarı karttan ihraç edilen yıldız oyuncu manchester united maçında cezalı duruma düştü. servet, "ilk sarı karta lafım yok. ama ikincisi ağırdı. neyse ki kazandık, yoksa yıkılırdım" diye konuştu.
sparta prag zaferinin neşesi, lyon-m.united beraberliği ile daha da arttı. tıklım tıklım dolu tribünler, hasılat ve uefa'dan gelecek prim de cabası...
kolay değildi milyonlarca f.bahçeli için sparta prag maçı... 2001-2002 sezonundaki şampiyonlar ligi macerası tam bir felaketle noktalanmıştı f.bahçe için... oynadığı 6 maçı da kaybeden sarı-lacivertliler bunun izlerini silmek için yanıp tutuşuyordu... ve sparta prag maçı ile başladı yeni şampiyonlar ligi macerası. ama bu sefer hüzün değil zafer vardı f.bahçeliler için... van hooijdonk'un golü ile kazanılan maç sonrası yüzler gülüyordu f.bahçe'de...
kazanmak ne güzel şampiyonlar ligi'ne galibiyetle başlamak coşturdu f.bahçe'yi. yöneticisinden taraftarına kadar herkes, "kazanmak ne güzel" derken, grubun diğer maçında lyon ile manchester united'ın beraberliği ile gelen liderlik de keyifleri artırdı. şampiyonlar ligi'ne küçük de olsa avantaj ile başlamak moralleri iyice yükseltti f.bahçe'de. ayrıca şükrü saracoğlu stadı'nı tıklım tıklım dolduran taraftarların inanılmaz desteği ve elde edilen hasılatın yanısıra uefa'dan gelecek olan 500 bin isviçre frangı tutarındaki galibiyet primi de maddi kazançlarıydı f.bahçe'nin.
eksikler de var bu kadar güzel şeyin yanında takımın kaliteli kadrosuna rağmen istenilen güzel futbolu bir türlü oynayamaması ve servet'in kırmızı kartı ise bir nebze olsun endişe yarattı camiada. fabiano'da ısrar eden daum'un türkiye'nin en iyi pres yapan oyuncuları arasında gösterilen serkan balcı'yı orta sahada oynatmaması, tuncay ile serhat'ı kanatlara hapsetmesi ve brezilyalı yıldız alex'in yeteneklerinden yeteri kadar yararlanmaması sarı-lacivertlileri düşündüren sorunlar.
fenerbahçe yönetimi, sparta prag maçındaki desteklerinden dolayı taraftarlarına teşekkür etti. kulübün resmi internet sitesinde yönetim kurulu adına bir açıklama yapan yönetici ilhan ekşioğlu, "maç boyunca yaptıkları tribün şovları ile sporseverlerin haklı övgüsünü alan, stat içinde en küçük tatsız olayın dahi çıkmasına müsaade etmeyen, fair-play ruhunu taraftarlık ruhuyla mükemmel bir şekilde kaynaştırarak, rakip takıma karşı türk konukseverliğinin en güzel örneğini veren taraftarımıza teşekkür ediyoruz" dedi. öte yandan uefa yetkililerinin de stadı ve taraftarları "müthiş" olarak niteledikleri belirtildi.
f.bahçeli yöneticiler, servet'in kırmızı kart görmesinin ardından alex'i çıkarmayan daum'a isyan ettiler.
f.bahçe sekiz yıl aradan sonra şampiyonlar ligi'nde galibiyete ulaşırken, özellikle servet'in kırmızı kart görmesinden sonra şeref tribünü'nde heyecanlı dakikalar yaşandı. daum'un takım savunmasına katkıda bulunmayan alex'i oyunda tutup serhat ile tuncay'ı çıkarmasına anlam veremeyen yöneticiler, "bu adam ne yapıyor?" diye isyan ettiler. daum'a "çıkarsana şu alex'i" isyanı gelirken, alman hocanın ancak uzatmalarda serkan'ı oyuna alarak bu değişikliğe gitmesi de eleştirildi.
alex büyülendi alex ise 27. yaşgününü kutladıktan bir gün sonra saracoğlu stadı'nda çok özel bir doğumgünü partisi yaptığını söyledi. brezilyalı yıldız, "muhteşem bir zafer kazandık. golü attığımızda taraftarın çıkardığı sesi daha önce hiç duymamıştım. 10 kişi kalınca taraftar bize inanılmaz bir destek verdi ve maçı kazandırdı" dedi.
rüştü: özlemiştim sparta prag maçıyla yeniden şükrü saracoğlu'na dönen rüştü, statlarını çok özlediğini söyledi. büyüleyici olarak değerlendirdiği taraftarların karşısına çıkarken, ayaklarının titrediğini söyleyen rüştü, "belki her şey aynıydı. ama bu seyircinin önüne çıkıldığında heyecanlanmamak elde değil" ifadesini kullandı. rüştü, yenilenen zemini de değerlendirirken, "saha çok güzeldi. ancak kale önlerindeki çimlerin zamanla biraz daha oturması lazım" şeklinde konuştu.