beşiktaş, bu sabah yapacağı idmandan sonra, tarihi chelsea maçı için 16.50’de özel uçakla almanya’ya uçacak.
süper lig'in zirvesine taht kuran beşiktaş gözünü salı günü almanya'nın gelsenkirchen kentinde chelsea ile yapacağı tarihi şampiyonlar ligi maçına çevirdi. bu sabah yapacağı idmandan sonra 16.50'deki özel uçakla düsseldorf'a gidecek olan siyah-beyazlı kafile, havaalanından essen'e geçip, sheraton otel'de kampa girecek. siyah-beyazlıların dün akşam yaptığı idmanda ise adana maçında 90 dakika oynayanlar düz koşu ile yetindi. diğer futbolcular ise şut çalışması ve çift kale maç yaptılar.
“tanıyanlar bilir. benim için en büyük prim beşiktaşlılar’ı mutlu etmektir”.
adanaspor maçında sonradan oyuna girip beşiktaş'a üç puanı getiren sergen yalçın, chelsea maçı için de çarpıcı açıklamalarda bulundu: "nerede oynarsak oynayalım, bu maçı kazanacağız. ülkemize bu zor günlerde moral vermek için canı gönülden sahada savaşacağız. herkes şunu iyi bilsin, biz çok iyi bir takımız. yönetimimiz ve teknik kadromuz bizlere müthiş bir güç veriyor. onların destekleri bizlerin başarılı olmasında en büyük faktör.
güreli bir başka ikinci başkanımız hüsnü güreli ağabeyim bana büyük destek veriyor. chelsea karşılaşmasındaki galibiyeti ona hediye etmek istiyorum. 'beşiktaşlı sergen' olarak anılmak bana gurur veriyor. beni tanıyanlar bilir; parayla pulla işim olmaz. benim için en büyük prim beşiktaş tribünlerine zaferler yaşatmaktır."
1- her iki kanatta oynayan duff’a dikkat, 2- crespo’ya asla şut attırmayın, 3- chelsea’nin defansı değişti. ilk maçı unutun, 4- defansı ihmal etmeyin.
maç kasetleri izletti beşiktaş teknik direktörü dün sabah idmanı sonrası futbolcuları ile 1.5 saatlik bir toplantı yapıp, beyin yıkadı. chelsea'nin manchester united'ı 1-0 yendiği maç ve leeds united ile 1-1 berabere kaldığı maçın kasetlerini futbolcularına izleten rumen hoca, şu 4 konu üzerinde durdu: 1- duff'a dikkat etmeliyiz. hem solda hem sağda oynayabiliyor ve direkt kaleye inebiliyor. adam adama markaj yapmayacağız ama kimin tarafındaysa duff'ı o tutacak, 2- crespo topla buluşturulmayacak. topu ayağına aldığında ise ne olursa olsun, şut atmasına izin verilmeyecek, 3- rakibin defansındaki iki oyuncu değişti. muhtemelen desailly de oynamayacak. ilk maçı kafanızdan çıkarın 4- defans güvenliğini kaybetmeden bu maçı kazanmak için elimizden gelen herşeyi yapacağız. özellikle ileriye çıkışlarımız çabuk olmalı. direkt kaleye yönelin, rakip defanstan dönen topları mutlaka kontrol edin. chelsea'ye hızlı hücum fırsatı vermeyin. pres ile onları sahalarında tutarsak, defansları hata yapar. unutmayın, bu maçı kazanacağız, başka yolu yok.
başkan ilgili inançlı siyah-beyazlılar idman ve toplantının ardından akşam saatlerinde özel uçaklarıyla almanya'ya uçtu. başkan serdar bilgili, "chelsea ile almanya'da oynamak bizim için dezavantaj değil ama uefa'nın kararı teröre prim verdi. bundan sonra bir çok maçın yeri değişecektir. bu sezon şampiyonlar ligi finali arena stadı'nda. biz de chelsea ile final provası yapmak istiyoruz. duyduk ki, gurbetçilerimiz biletleri tüketmiş. hepsine teşekkür ediyorum" dedi.
engin'in dileği menajer sinan engin de, vatandaşlarımızın dualarını beşiktaş'ın üzerinden eksik etmemesini isterken, "chelsea grup liderliğini garantiledi diye maçı önemsemiyor sanmayın. bu maçı kazanıp, grup lideri olarak 2. tura çıkmak istiyoruz. s.prag-lazio maçı bizi ilgilendirmiyor" diye konuştu.
uefa, beşiktaş-chelsea maçını tanıdık bir hakeme emanet etti: anders frisk. son olarak milli takımımızın letonya ile 2-2 berabere kalıp eğlendiği avrupa futbol şampiyonası play-off rövanşını yöneten 1963 doğumlu isveçli'nin asıl mesleği sigorta acentalığı. frisk ile milli takım ve kulüpler seviyesinde galibiyetimiz olmaması da ilginç bir not. milli takım'ın izlanda'ya 5-1 yenildiği, irlanda cumhuriyeti ile de 1-1 berabere kaldığı maçlarda da düdük çalan frisk, kulüp takımlarımızın da 3 maçını yönetti. bu maçlarda f.bahçe, barcelona'ya, g.saray da real madrid'e aynı sonuçla 3-0 yenilmiş, g.saray'ın roma'daki olaylı maçı da 1- bitmişti.
beşiktaş-chelsea maçının oynanacağı arena stadı’nın bütün biletleri gurbetçilerimiz tarafından tükedildi. maç günü bilet satışı yok.
ingilizler'e kötü haber. uefa'nın terör bahanesi ile almanya'nın gelsenkirchen kentindeki arena stadı'na aldığı beşiktaş-chelsea maçının bütün biletleri gurbetçilerimiz tarafından kapışıldı. beşiktaşlı futbolcuların, 'bizi yalnız bırakmayın' çağrılarına kulak veren gurbetçiler, maça bütün biletleri aldılar. böylece juventus'un westfalen stadı'nda g.saray karşısında düştüğü acze, chelse'nin de düşmesi için iş beşiktaşlı futbolculara kaldı. schalke 04 kulübü basın sözcüsü gerd voss da, maça 48 saat kala çok az bir yedek kontenjana dek tüm biletlerin satıldığını, bu nedenle maç günü gişelerin kapalı kalacağını açıkladı.
şampiyonlar ligi'ndeki temsilcimiz beşiktaş, bu gece 21.45'te chelsea ile karşılaşıyor. kara kartal, ingiliz rakibini yenerse grup birincisi olarak tur atlayacak.
***
herşey bize bağlı
lucescu bugün chelsea'yi devirerek, sparta prag-lazio maçının sonucunu beklemeden gruptan çıkmak istediklerini ve sadece 3 puan için oynayacaklarını söyledi.
ranieri samimi değil beşiktaş teknik direktörü lucescu, bugünkü chelsea maçında hedeflerinin galibiyet olduğunu söyledi. rumen hoca, "biz prag-lazio maçıyla ilgilenmiyoruz. chelsea'yi yenip kendi işimizi kendimiz bitirmek istiyoruz. aklımızda galibiyetten başka sonuç yok. ama bu kolay da değil. bir kere chelsea, daha önce yendiğimiz chelsea değil. takım olma yolunda önemli adımlar attılar. tehlikeli oyuncuları var. grupta da lider olmak için kazanmak isteyeceklerdir" dedi. lucescu, ingilizler'in hocası ranieri'nin "biz de istanbul'da oynamak isterdik" sözleri için de "samimi değil, politika yapıyor. isteselerdi istanbul'da oynardık" diye konuştu.
kart korkusu tecrübeli hoca en çok gereksiz kartlardan korktuğunu vurgulayarak, "ilhan, chelsea maçında gereksiz yere kırmızı kart görmüştü. giunti de öyle... bu maçta da kartlardan çekiniyorum" ifadesini kullandı. lucescu, ingiliz gazetecilerin "53 bin seyircili arena istanbul'da oynamayı tercih eder miydiniz?" sorusuna ise "tabii ki inönü'yü isterim. orası bizim evimiz, toprağımız" yanıtını verdi. rumen teknik adam, suskun golcüsü ilhan için de "çok önemli bir oyuncu. sahaya, mutlaka gol atma stresiyle çıkmamalı. adana maçında girdikten sonra oyuna büyük katkı sağladı" yorumunda bulundu.
beşiktaş, almanya'da müthiş bir taraftar desteğiyle oynayacak.
uefa'nın skandal kararıyla chelsea maçını almanya'nın gelsenkirchen kentindeki arena stadı'nda oynayacak olan beşiktaş, bugün kendini evinde gibi hissedecek. dortmund'da g.saray'ı destekleyip, juventus'a 'ali sami yen cehennemi'ni yaşatan gurbetçiler, bugün de beşiktaş, karşısındaki chelsea'nin kabusu olacaklar. maç için satışa çıkarılan 53 bin biletin tamamı satıldı. tribünlerde birliği sağlamak için çarşı grubu'ndan 15 amigo almanya'ya götürüldü. arena stadı'nın kapısına 'inönü stadı' yazacak olan beşiktaş kulübü, ayrıca tribünleri siyah-beyaza boyamak için binlerce bayrak ve flama da getirdi. ayrıca inönü stadı'nda ses düzenini kontrol eden erkan uğurseli de arena'da görevini yerine getirecek.
chelsea teknik direktörü claudio ranieri, beşiktaş maçı öncesinde yaptığı açıklamada, almanya'da oynayacak olmalarının kendilerine avantaj sağlamayacağını söyledi. ranieri, "galatasaray-juventus maçını izledikten sonra anladım, türkiye'deki atmosferi burada da yaşacağız" dedi. uefa'nın kararından dolayı üzgün olduklarını belirten ranieri, "istanbul'da oynamayı biz de isterdik. 1 ay önce türkiye'deydim ve oradaki atmosferden ve gösterilen ilgiden çok memnundum" diye konuştu. ranieri, transfere harcanan paraya rağmen real madrid, milan gibi takımların seviyesine ulaşamadıklarını itiraf etti.
beşiktaş, almanya'nın gelsenkirchen kentinde chelsea'ye 2-0 yenilip şampiyonlar ligi'ne veda etti. hasselbaink ve bridge'in golleri, siyah-beyazlıların kulağını prag'a çevirdi. sparta prag, uzatma dakikalarında lazio önünde gol bulup 2. tura çıktı. bu sonuçla uefa kupası'na kalan beşiktaş, 2.5 milyon isviçre frangı ödülü de çek takımına hediye etti.
***
yüreği uefa'ya yetti
ilk maçta kontratakla 2-0 yendiği chelsea karşısında sadece bir kez pancu'yla gole yaklaşan beşiktaş, hasselbaink ve bridge'in golleriyle şampiyonlar ligi 2. tur biletini prag'a ikram etti.
beşiktaş bu gruptan çıkmaya öyle şartlanmıştı ki, insanı şaşırtan bir çalışma içerisine girmişti. almanya'ya çıkarma yapan siyah-beyazlı yönetim sahadaki mücadeleye destek vermek için '40 dereden su getirdi' demek yanlış olmaz. istanbul'dan 50 ateşli taraftarı tribünler arasına yerleştirmeyi dahi planlayan beşiktaş yönetimi, inönü'nün modern cazgırı erkan ulusel'i unutacak değildi ya... almanya ikinci vatan olduğuna göre arena da 2. inönü olmalıydı. kolkola girmiş, beşiktaş'ı desteklemeye gelmiş f.bahçeli, g.saraylı, trabzonlu taraftarlar futbola ve futbolun evrensel değerlerine ayrı bir güzellik katarken, ay yıldızlı bayrakların arasında yerini almış azarbeycan, türkmenistan, kktc, kırgızistan bayrakları türk'ün gücünü gösterir gibiydi. futbolun modern cazgırının diliyle, seyirciler kimi zaman ıslıkla kimi zaman alkışlara bürünerek dün gece arena stadı'nda siyah beyazlı oyunculara yürekten destek verdi maçı izlemeye gelen onbinler.. skorborddaki zaman göstergesini kapatma ayrıntısını bile akıl eden yönetimin, prag'taki maçı düşünerek ikinci yarıya konfetilerle zaman çalma planı, 'yeter atmayın, amacımıza ulaştık' anonslarını dikkate almayan gurbetçiler ile modern cazgır arasındaki bu dialog bir nevi kara mizaha dönüştü.
ah pancu o gol kaçar mı? böyle bir atmosferde oynanan karşılaşmanın ilk yarısında kontrollu ama gergin bir mücadele vardı. ilhan'ın kaşının açılmasına, saha kenarında küçük bir ameliyat geçirmesine bile sarı kart göstermeyecek kadar seyirci kalan hakem frisk, chelsea'li futbolcuların sertliklerine prim tanıdı. chelsea kontrollu ama ilk yarıda kaleyi daha çok yokladığı bu dilimde 6 şut, gibi gol girişimi ve 2 kornerle beşiktaş'tan üstün bir görüntü çizdi. ancak pancu'nun 42. dakikada kaan'ın pasında kaleci ile karşı karşıya kaldığında topu fileler yerine auta atınca tarihi bir fırsat tepildi. 90 dakika bittiğinde görülecekti ki, pancu'nun tribünleri gözyaşına boğan, lucescu'ya şaç baş yoldurtan bu pozisyon maçın dönüm noktası olduğu ortaya çıkacaktı. chelsea avantajlıyldı çünkü beraberlik yetiyordu. chelsea avantajlıydı çünkü çıkmayı zaten garantilemişti. ikinci yarıya soğukkanlı, ne istediği bilen ve rakibinin hata yapmasını bekleyen bir oyun anlayışıyla sonuca ulaştı. 75. dakikada heskey, 86. dakikada bridge buldukları gollerle beşiktaş'ın gruptan çıkma umutlarını arena'ya gömdüler. beşiktaş'a en acı veren dakikalar ise avantaj olur düşüncesi ile uzattıkları anlardı. çünkü prag'tan gelen gol haberi bu dakikaları acıya dönüştürdü. dün gece lucescu çok şey yapamadı. çünkü kazanmak zorunda olduğu bir maçtan turu getirecek sonucu çıkaramadı.
"bu maçı evimizde oynasaydık her şey farklı olacaktı. arkamızda taraftar desteği vardı ama bu, inönü'nün yerini tutar mı? bizi eleyen uefa artık bir kutlama yapar".
tamamen onların eseri beşiktaş teknik direktörü lucescu, maçtan sonra yaptığı açıklamada uefa'ya ateş püskürdü. rumen teknik adam, karşılaşmanın almanya'da oynanmasının 'beşiktaş'ın ipini çekmek'le aynı anlama geldiğini belirterek, "bu skandal kararın alınmasından itibaren sürekli söyledik. almanya'daki bir stat, asla inönü'nün yerini tutamazdı. nitekim öyle oldu. belki arkamızda 50 bin kişinin desteği vardı ama bu inönü stadı'nın atmosferinin yerini tutamadı. biz bu maçı kendi evimizde oynasaydık sonuç çok daha farklı olurdu. bu kararı alıp, beşiktaş'ı şampiyonlar ligi'nden eleyen uefa yetkilileri artık zaferlerini kutlayabilirler. çünkü bu, tamamen onların eseri" ifadesini kullandı.
baskı altındaydık uefa kararının futbolcularını da baskı altına aldığını belirten tecrübeli teknik adam, "aşırı motivasyon beraberinde hataları getirdi. chelsea karşısında pozisyonlara girdik ama bunlardan yararlanamadık. golü yedikten sonra riske girdiğimiz anlarda kalemizde bir gol daha gördük. sparta prag'ın son dakikadaki gol haberi geldikten sonra bizim için şampiyonlar ligi defteri kapanmıştı. bundan sonra ne kadar isyan etsek, ne kadar bağırsak boş. madem ki, birileri bizim şampiyonlar ligi'- nde devam etmemizi istemedi. biz de uefa kupası'nda zirveye çıkarak onlara kim olduğumuzu göstermeye çalışacağız" diye konuştu.
sinan engin, chelsea ile aralarındaki güç farkını kabul ettiklerini belirtirken, "sparta prag'ın son saniyede gol atması çok manidar. demek ki bizi istemediler" diye konuştu..
son saniyede gol olur mu? beşiktaş menajeri sinan engin maç sonrası ilginç açıklamalarda bulundu. engin, "her şeyden önce çok güzel bir ortam vardı. buraya kadar gelen herkese teşekkür ederiz. ancak kazanmak için sahada futbol oynamak lazım. işin gerçeği biz iyi futbol oynamadık. ayrıca chelsea ile aramızda güç farkı var. her ne kadar biz onları ilk maçta yendiysek de çok fazla yıldız oyuncuları var. yolumuza uefa'da devam edeceğiz. prag'ın son saniyede gol atması da manidar. demek ki bizi istemediler. para değil prestij ve onur maçımızdı. gurbetçilerimizin ve taraftarımızın boynunu büktük, üzgünüz" dedi.
3 trilyon lira kaçtı beşiktaş dünkü maçlar sonucu şampiyonlar ligi'nin kapısından dönünce 2.5 milyon isviçre frangı (2 trilyon 825 milyar tl) olan 2.tur katılım ücretinden de oldu. siyah- beyazlılar chelsea karşısında galip gelselerdi 3 puan için alacakları 500 bin frankla toplam kazancı 3 milyon isviçre frangı'na çıkaracaklardı. uefa kupası'na geçiş futbolcuları da vurdu. beşiktaş yönetimi daha önce yaptığı açıklamada şampiyonlar ligi'nden kazanılacak paranın üçte birini futbolculara dağıtacağını açıklamıştı.
sahaya atılan konfetiler yüzünden maçın ikinci yarısı, prag'daki maçtan 6 dakika sonra başladı.
'yavaş yavaş atın' karşılaşmanın ikinci yarısı için takımlar sahaya çıktığında tribünlerden konfeti yağmaya başladı. amaç, devrenin sp.prag-lazio maçından sonrasına kalmasıydı. sahaya konfeti yağarken yapılan anonslarda, "konfetilerin hepsini birden atıp, tüketmeyin. yavaş yavaş atın" uyarısı yapıldı. konfetilerin ardı arkası kesilmeyince de hakem anders frisk, takımları soyunma odasına aldı.
bir işe yaramadı ikinci yarının geç başlaması garantiye alındıktan sonra bu kez "artık yeter, konfeti atmayın" anonsu yapıldı. böylece bu maçı skoruna göre sparta prag-lazio maçının sonucuna göre kaderi belirlenecek olan siyah-beyazlı takım 6 dakikalık bir avantaj sağladı. bu olayı istanbul'dan getirilen taraftarların organize ettiği gözlerden kaçmadı. ancak bu konfeti yağmuru işe yarmadı. sparta prag +93'te attığı golle beşiktaş'ın tur hayallerini söndürdü.
beşiktaş'ın golcü yıldızı maçta aynı yere iki darbe aldı. ilhan'ın kanayan kaşına iki darbe için ikişer dikiş atıldı.
kanlar içinde kaldı karşılaşmanın ilk yarısında beşiktaş'ın golcü yıldızı ilhan mansız, rakip ceza alanında kaşına aldığı darbeyle bir anda kanlar içinde kaldı. hemen tedaviye alınan ilhan'ın kaşına iki dikiş atıldı. ikinci devrede aynı yere bir darbe daha gelince dikiş açıldı ve kanama yeniden başladı. doktorlar bunun üzerine aynı yere iki dikiş daha atmak zorunda kaldı. ilhan sakatlığının da etkisiyle sahadan silindi ve 90 dakikayı tek bir şut bile çekemeden tamamladı.
sergen sakatlandı maçta chelseali futbolcular oldukça sert oynadılar. ingiliz ekibi 18 faul yaparken, beşiktaş'ın yaptığı faul sayısı 6'da kaldı. bu sertliğin sonucunda sergen de sağ ayağında sakatlandı. maç sonrası ağrılarından şikayet eden sergen'in yarın mr'ının çekileceği ve durumunun ondan sonra netleşeceği bildirildi. bu arada chelsea'nun hocası ranieri, ilhan'ın kaşının açılmasına neden olan harekette faul olduğunu ama oyuncusunun kasıtlığı davranmadığını söyledi.
arena stadı'nda 53 bin taraftar, beşiktaş'ı bağrına bastı. türkiye'den ve avrupa'nın her yerinden gelsenkirchen'e akan türk futbolseverler, uefa'ya tokat gibi bir yanıt daha verdi.
arena tıklım tıklım uefa'nın skandal kararıyla galatasaray'ın ardından beşiktaş da kritik şampiyonlar ligi maçını almanya'da oynamak zorunda kaldı. geçen hafta cimbom'u desteklemek için dortmund'a akın eden gurbetçilerimiz, dün de gelsenkirchen'i istanbul'a çevirdi. avrupa'nın her yerinden gelen türk futbolseverler, fenerlisi, g.saraylısı, beşiktaşlısı, tek yürek olup, kartal'a chelsea karşısında destek verdiler. 63 bin kişilik arena stadı'nda, güvenlik nedeniyle boş bırakılan 10 bin kişilik bölüm hariç bir kişilik bile boş yer yoktu. maça gelen yaklaşık 400 chelsea taraftarı da maçı boş bırakılan bu bölümde seyretti.
çarşı'dan destek beşiktaş yönetimi, tribünlerde tek sesliliği sağlamak için çarşı grubu'ndan 15 amigoyu almanya'ya götürdü. ayrıca inönü stadı'nda görmeye alıştığımız taraftar gruplarının dev pankartları bu kez arena stadı'na asıldı. 20 ile 70 euro arasında satışa çıkarılan maç biletleri iki gün önce tükendi ve dün akşam karaborsacılar sahneye çıktı. beşiktaş'ı bu tarihi maçında tribünden izlemek isteyen futbolseverler, stada girmek için 150-200 euro ödemeyi göze aldılar. beşiktaş yönetiminin yanısıra futbol federasyonu başkanı haluk ulusoy ile milli takım teknik direktörü şenol güneş de maçı tribünden izleyenler arasındaydı.
inönü stadı yazıldı stadın girişindeki 'arena' yazısının üzerine 'inönü' yazıldı. gelsenkirchen bu yoğun ilgiyi kaldıramadı. kentte trafik kilitlendi. stat çevresinde de karmaşa vardı. gurbetçilerin büyük bölümü arabalarıyla gelince stadın otoparkında yer kalmadı. içeri girişlerde de izdiham yaşandı. görüntüler, g.saray maçlarındaki olimpiyat stadı'ndakilerden farksızdı.
herşeyden önce çok düşündüğümü söylemeliyim. yiğitlik gösterisi yapıcak yaşı çoktan geçtiğim için aslında mutlaka cim atletini içime giymeli, üstüme lahana gibi katkat hırka kazak kuşanmalı, kar başlığı, gocuk mümkünse çoban kepeneği takmalıyım. bel altı giyinişler için çizgili pijama ya da yün eşortman üzerine kalın bir pantolon düşünmeliyim. neyse ki hem türkiye'den hem avrupa'nın ve almanya'nın çeşitli yerlerinden gelen taraftarlarla bölgenin "yerli gurbetçileri" birleşince ortaya yanardağ lavları sıcaklığında muhabbetler çıktı da ısındım. aslında buraya ortam sakinken gelmek lazım. spor servisinden zürap'ın organize ettiği ve "hiç merak etme, otelle stadın arası olsun olsun da 5-6 km olsun" dediği uzaklık meğerse 65 kilometreymiş. ben şimdi taksi şoförüne bayıldığım 150 euronun hesabını muhasebeye nasıl vereyim. lakin bu 65 km boyunca gördüm ve onun için ortalık sakinken gelmeli diyorum. çünkü her yer göz alabildiğine yeşil, her bir yanda nehirler, ırmaklar, çaylar, göletler var. insanlar son derece munis hatta kımıl zararlısı gibi. tabii ikinci dünya savaş'ından bu yana yani müttefik bombalarından beri en büyük gürültüyü çıkaran "çarşı grubunun" aslanları burayı davul, zurna, slogan ve haykırış çümbüşüne döndürdü. aslında ben kafayı stadyuma taktım. yani birisi söyleyip bak şu gördüğün stadyumdur demese dışardan bakınca kültür sanat merkezlerini ya da dev fuar alanlarını andırıyor. üstü tamamen kapanabiliyor ya da acuk açık kalabiliyor. üşümek filan yok burada. hem onbinlerce kişinin nefesi hem de tavanlara konan elektrik sobaları ısıtıyor ortamı.
içeri giriyorum atv canlı yayınına bağlanmak için haberlerin başladığı saatte, yani 19.00'da stat yakınında oldum. iha kanalıyla ali kırca'yla bağlantı sağlayıp bir cümle kurabildim ki ardından çevremi saran taraftarlar bir anda ablukaya alıp görüntüden yok etti beni. böylelikle sevgili ali benim yerime mebzul miktarda vatandaşımızla karşı karşıya kalıverdi. ondan sonra stata girebilmek için tam 2.5 saat ayazın altında biletimizi getirecek olan fatih'i bekledik. dolayısıyla baş, diş, belfıtığı, lumbago ne hastalık varsa hepsi peydahlandı bende. tam soğuktan bayat ekmek kıvamına geliyordum ki fatih yetişti ve içeri girdik. tabii bu arada en az 600 kişiyle öpüşüp koklaşmamı ve yüzlercesiyle de fotoğraf çektirdiğimi eklemeliyim. sahaya girdiğimde bir sinek sendromu yaşadık. 50 binden fazla taraftarın doldurduğu stadyumda akustik ve ışıklandırma, heybeti o kadar çoğaltmıştı ki insan kendini gerçekten bir sinek sanıyordu. maç başlar başlamaz ben küçük kameramı devreye soktum çünkü oyun devam ederken temizlik elemanları sahaya giriyor, atılan kağıtları topluyordu. yani açıkçası sahada fazlalıklar dolaşıyordu. bunu tespit etmek istedim ama onlar değil ben yakalandım. kamerama maç bitimine kadar el koydular. olsun. yeni moda fotoğraf makinaları neyse ki 20 dakika kesintisiz film kaydı yapıyor! beşiktaş'ın biraz korkak oynaması can sıkıcı olsa da "burası inönü burdan çıkış yok" sloganları biraz olsun rahatlatıyor insanın içini. bu kalabalığın, tezahüratın, soğuğun içinde daha fazla cebelleşmeden bu yazıyı kessem gerisini yarın anlatsam diyorum. haydi şimdilik auf wiedersehen...