muhterem özyurt’un içeri girmesiyle soyunma odası tekrar sessizliğe büründü. durumu fark eden özyurt: «futbolda her şey olur üzülmeyin çocuklar kısmet böyle imiş. romanya maçı daha ziyade dünya kupasınna hazırlık mahiyeti taşıyordu. kuvvetli rakiplerimiz karşısında vazifenizi yapmış sayılırsınız.» diye kendilerini teselliye çalışıyordu. bu sırada as başkan fevzi uman ise, soyunma odasının giriş kapısında etrafını sarmış olan gazetecilere şunları söylüyordu: «maçın normal neticesi beraberlikti. sakat olan üç elemanımızı da oynatabilseydik, her halde romenler değil, biz galip gelirdik. ilk devre tutuk oynadık. fakat ikinci yarıda, nisbeten iyi idik. ne var ki, biz elimize geçen fırsatları değerlendiremezken, maçtan galip çıkan rakiplerimiz oldu.»
romenler neticeden memnun gözüktüler. oyuncular birbirleri ile şakalaşarak giyinirken, federasyon baş antrenörü popescu basın mensuplarına: «ilk devresi ölüm sessizliği içerisinde geçen oyun, ikinci yarıda bir ara süratlenir gibi oldu. ama yine de resmi bir maç havasına giremedi. ikinci yarıda türkler daha çok gol pozisyonuna girmesine rağmen, yakaladığımız iki fırsattan birini değerlendirerek sahadan galip ayrılan biz olduk. seyircinin futbol bilgisine hayran kaldım.» turgay, ısmail ve ikinci yarıdaki oyunu ile zeyneli beğendiğini söylüyordu.
dün ankara’da oynanan türkiye - romanya maçı 1-0 mağlubiyetimizle neticelendi. bu maça, teknik açıdan bakıldığı zaman ne galip romen takımının oyununda, ne mağlûp türk takımının oyununda, takdirle bahsedilecek bir taraf bulmak hemen hemen imkânsızdır.
öyle bir maç ki, yavaş temposu, kollektif mânadaki kifayetsizliği, ferdi hüner yönünden yavanlığı ile sade suya pirinç çorbası bile değil.
teknik lezzeti bu olan maç, bizim takım yönünden, her şeyden evvel, bir hücum hattı keşmekeşi olarak görüldü. aralarında, oyun tanzim edecek vasfa haiz tek oyuncu bulunmayan bu hatta dahil elemanlar, bütün hüsnüniyetleriyle uğraşmalarına rağmen, boşuna enerji sarfetmekten öteye gidemediler.
ikinci devrede aralarına suatın ikamesi suretiyle, giderilmesine çalışılan bu büyük noksan, suatın gününde olmamasından dolayı maalesef tesirli olamadı.
maçın başlarında iyi tutunan müdafaamız ise, ikinci devrenin ortalarına doğru yorulduktan sonra, markaj bütünlüğünü kaybederek, zaafa uğradı.
romenler, takımımızın âzim ve enerji stoklarının tükenmediği müddetçe yalnız gol yememek gayesiyle çalıştılar. bu cevherimizi tükettiğimiz andan itibaren de, her şeye rağmen bizimkinden üstün kollektif oyunları, ve fizik yeterlikleri ile müsabakaya hâkim olarak maçı alıp gittiler.
bir maç kaybettik, zararı yok… temenni edelim ki; futbolda tecrübenin çok mühim rolünü anlamış olmak gibi bir kazanç sağlamış bulunalım.
dünkü milli maçı radyo başında tâkip edenlerin en heyecanlısı, türk futbolünün «profesör» ü lefter’di. büyükada’daki evinde, iki kızını da yanına almış; ankara’daki maçı dinlerken, üzüntüsü iki kattı. hem oynayamadığı için sıkılıyor, hem de takımımızın kazanamayışına üzülüyordu. ancak lefter maç başlamadan, arkadaşlarımıza «artık alışmam lâzım» demişti, «maçları böyle radyodan tâkibe… çünkü yaşlandığımı biliyorum. ve bir daha milli formayı giyeceğimi de zannetmiyorum. fenerbahçe takımında yer almam, artık bana kâfi… onun da ancak bir yıl süreceğini sanıyorum. ve ondan sonra mütevazi bir takıma antrenör olarak, türk futbolüne bir şeyler vermeğe çalışacağım.»
ümitli idi
lefter, iki kızıyla radyo başına oturduğunda heyecanını pek belli etmiyordu. ilk dakikaları sâkin dinledi. arada «hepsi civa gibi çocuklar, şimdi yüzümüzü güldürürler» diyordu. kızları da, babaları kadar meraklı, radyoya sokulmuşlardı. ikisi de «gol» bekliyordu.
«haydi şeref»
çok geçmeden sahadaki kurt futbolcu, radyo başında heyecanlı bir taraftar oluverdi. ceketini çıkartmış, sanki oyuncularımız duyuyormuşçasına el, kol hareketleri yapiyor, konuşuyordu: «haydi şeref, tamam aydın, aman çocuklar, sâkin olun!...»
«eyvah!»
lefter tam ümitlenmişti ki, bir kontratak… «eyvah!» diye bağırdı lefter ve iki elini kaldırdı. golü yemiştik. yılların usta futbolcusu, bir milli maçta gol yemenin acısını iyi biliyordu…
futbol federasyonu, a millî takımını molnar'ın, b yi ise arman'ın çalıştırmasına karar verdi
dün şehrimizde bütün azalarının iştirakiyle bir topluntı yapan futbol federasyonu, 1962 dünya şampiyonasına iştirak etmemize karar vermiştir.
bundan başka teknik komitece a milli takımı için molnar'ın, b milli takımı için cihat arman'ın antrenörlük teklifleri federasyonca kabul edilmiştir.
buna göre 10-20 ocak tarihleri arasında pakistan ile yapılacak 4 maç için b milli takımımızı cihat arman, romanya biri ankara'da diğeri bükreşte ve iskoçya ile istanbulda yapılacak 3 maç için de a milli takımımızı moinar hazırlayacaktır.
diğer taraftan milli lig kulüp adedinin 1961-62 mevsiminde 18 e, 1962-63 mevsiminde de 16 takıma indirilmesi hakkında alınmış olan kararın merkez istihare heyetince incelenmesine karar verilmiştir.
ayrıca 1 şubatta memleketimize gelecek olan macar antrenör, genç milli takım ile meşgul olacaktır.
bulgarlarla yapacağımız müsabakalardan sonra milli futbol takımımızı dün-a kupasına hazırlamak maksadı ile ingiltere ve romanya ile maç yapılması için teşebbüse geçilmiştir.
futbol federasyonu, bulgarlarla da bir maç daha yapılması için teklif yapılacağını açıklamıştır.
romanya ile 30 nisanda üç millî müsabaka yapıyoruz
a takımı bükreş'te, b istanbul'da, gençler ise ankara'da oynayacak. romen delegesi, balkan millî takımlar turnuası için de teşebbüse geçl
30 nisan 1961 tarihinde (a) milli takımımız bükreş'te, b milli takımımız istanbul'da. genç milli takımımız ise muhtemelen ankara'da romenlerle karşılaşacaktır.
bu hususu şehrimizde bulunan romanya kültür fizik vekâleti reis yardımcısı ve futbol federasyonu başkanı ion balaş açıklamıştır.
romenlerin üç milli müsabaka teklifini kabul ettik
futbol federasyonu üyesi eşfak aykaç dün romen federasyonu başkan vekili ion balaş’ın nisan ve ekim ayları içinde federasyonumuza yapmıs olduğu milli maç tekliflerinin kabul edildiğini açıklamıştır.
buna göre romenlerle 30 nisan’da istanbul’da a, romanya’da b, ekim ayı içinde de romanya’da a, istanbul’da b milli takımlarımız karsılasacaktır futbol federasyonu as başkanı feyzi uman bu maçların tarihlerini tesbi temek üzere ankarada temaslarda bulunacaktır.
türkiye – romanya (a) takımlarının istanbulda, (b) milli takımlarının ise bükreş’te 30 nisanda yapacakları milli maçlara dair anlaşma imzalanmıştır. romenlerin istediği genç milli maçta, bükreş karmasının istanbulu ziyareti mevzuu federasyon tarafından incelenmektedir.
merkez hakem komitesi, 30 nisan 1961 de oynanacak olan türkiye - romanya milli maçında hakem deplâsman teklifimizi kabul eden bulgaristandan 3 hakem dâvetine ve durumun romanya federasyonuna bildirilmesi hususunu da görüşmüştür.
steagul rosu takımının antrenörü silviu, romanyanın milli maç hazırlıkları hakkında sorulan suale, sadece «bildiğim tek şey takımlarımızın 14 mayısta türkiye ile iki karşılaşma yapacağıdır. milli takımlarımız çalışmalarına devam etmektedir. lig maçları henüz bitmemiştir» şeklinde cevap vermiştir.
dünya kupası çalışmaları için teknik komiteye meşhur alman futbolcusu f. walter tavsiye edildi
30 nisanda istanbul ve bükreş'te romen'lerle yeni yılın ilk milli maçlarını yapacak olan (a) ve (b) kadroları 15 martta açıklanacak ve aynı tarihte hazırlıklara başlayacaktır.
fevzi uman, saim kaur ve flkret arıcan'dan müteşekkil teknik komite 8 martta yapacağı ilk toplantıda, kadrolara girecek isimler üzerinde görüşmelerde bulunacak ve hazırlıkları plânlayacaktır. gerek federasyon ve gerekse teknik komite (a) milli takımımızı hazırlayacak antrenör hakkında bir karara varamamıştır. bununla beraber zamanın yakınlaşmış olması sebebiyle (a) milli takım antrenörlüğünün sandro puppo'ya verilmesi muhtemeldir. (b) takımımızı ise şeref görkey çalıştıracaktır.
muhtelif federasyonlarla bir antrenör hoca temini hususunda muhabere halinde bulunan futbol federasyonu ile teknik komiteye b. almanya milli takımının şöhretli kaptanı fıitz walter tavsiye edilmiştir. futbolu bıraktıktan sonra sepp berbergerin antrenörlük kurslarını bitiren fritz walter'in halen keiserslautern şehrinde bulunduğu her hangi bir kulüple angajmanı olmadığı bildirilmiştir. federasyon mensupları bu hususta temasa geçeceklerini söylemişlerdir.
dünya kupasındaki rakibimiz rusya tiflis'te kampa girdi
30 nisanda romanya ile yapacağımız maça millî takımımızı puppo sandro hazırlayacak
rusya, 1962 dünya futbol şampiyonasında iddialı ola bilmek ve türkiye ile norveç'i yenerek tur atlayabilmek için elindeki bütün imkânlarını seferber etmiştir.
teknik adamların seçtiği 35 futbolcu tifliste kampa alınmıştır. 9 yeni şöhretin dahil bulunduğu namzet kadro, baş antrenör kaçelin ve 3 yardımcısının nezaretinde günde 8 saatlik bir eğitime tâbi tutulmaktadır. günün 3 saatinde türk ve norveç futbolu hakkında filmle izahlı ders gören futbolculara, şilideki büyük rakipler, ingiltere, arjantin, brezilya, isveç ve alman futbolu hakkında da bilgi verilmektedir. rus spor nâzırı granatkin «şilide rus futbolunun prestijini kurtarmaya azimliyiz.» demiştir.
teknik komite başkanı fevzi uman «30 nisanda romanya ile istanbul ve bükreşte yapacağımız milli maçlar dünya kupası kadrosunun tesbitinde ölçü olacaktır.» demiştir.
feyzi uman, saim kaur ve fikret arıcan'dan müteşekkil teknik komite âzâları fenerbahçe profesyonel takımının bu sabah kendi stadında yapacağı antrenmanı seyredeceklerdir. komite âzâları antrenmanda futbolcuların form durumlarının tesbit edileceğini söylemişlerdir.
fevzi uman, 30 nisanda romanya ile karşılaşacak olan (a) ve (b) milli takım namzetlerinin bu haftaki maçlardan sonra tesbit edileceğini sözlerine ilâve etmiş ve çalışmaların ciddi bir program altında olacağını belirtmiştir.
teknik komite (a) ve (b) takımlarına çağrılan namzetleri yarın federasyona bildirecek
30 nisanda istanbul'da ve bükreş'te romenlerle karşılaşacak olan (a) ve (b) millî takımlarımızın namzet 40 futbolcusu belli olmuştur. teknik komite, yarın akşam yapacağı toplantıda namzetlerin son durumunu bir kere daha gözden geçirecek ve kat'î kadroları futbol federasyonuna bildirecektir. her iki kadronun 10 martta yapılacak federasyon toplantısında tasvip edilerek cumartesi günü basına açıklanması beklenmektedir.