dün öğleyin ada’da, akşam vali konağında birer ziyafet verildi
misafir yunan sporcularına dün büyükada’da bir öğle ziyafeti verilmiştir. yunan’lı misafirlerimiz, galatasaray futbolcularından bazıları, galatasry kulübü erkânındn bir kısmı, hakem m. kaçef ve diğer bazı zevat sabah saat on buçukta köprüden lıususî bir motörle büyükada'ya hareket etmişlerdir. saat yarımda adaya muvasalat edilmiş ve ada’nın büyük otellerinden birine gidilerek öğle yemeği burada yenilmiştir.
ziyafette, galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş kulüpleri namına şeref bey bir nutuk irat ederek iki komşu millet sporcuları arasındaki bu samimî temasın ehemmiyetinden hararetle bahsetmiş ve bu temasların türk ve yunan gençliğini daha ziyade yekdiğerine yaklaştıracağını söylemiştir. yunan kafile reisi bu nutka cevap vererek türkiye’de gördükleri hüsnü kabulden son derece memnun kaldıklarını, kıymetli türk sporcularını kendi memleketlerinde görmekle çok bahtiyar olacaklarını söylemiştir.
ziyafetten sonra arabalarla tur yapılmış, misafirlere adana’nın her tarafı gezdirilmiş ve saat beşte davet edilmiştir.
dün akşam saat beşte de vali konağında vali muhittin bey tarafından sporcular şerefine bir çay ziyafeti verilmiştir.
misafirlerimiz bugün memleketlerine avdet edeceklerdir. vapur avdette izmir’e uğrıyacağı için yunan sporcuları vapurun izmir limanında tevakkufu müddetince izmir’e çıkmak arzusunu izhar etmişlerdir.
atina 25 (hususî) — istanbul’da yapılan galatasaray olimpiyakos maçının neticesini bekliyen halkın gösterdiği sabırsızlık son haddine varmıştır. atina’da ve pire’de on binlerce halk, gazete idarehanelerini adeta muhasara ederek neticeyi anlamak için saatlerce beklemişlerdir.
maçın ilk devresinin neticesi saat yedi buçukta gelmiştir. bu netice bir hayret uyandırmıştır. müsabakanın kat’î neticesi saat dokuzda alınmış ve olimpiyakos’un mağlûbiyeti anlaşılmıştı. yunanistan şampiyonunun bu mağlûbiyeti bütün atina ve pire mehafilinde pek büyük hayretler tevlit etmiştir.
dün akşamki rumca gazeteler evvelki günkü maçta büyük bir intizam hüküm sürdüğünü ve bunda «cumhuriyet) in tavsiyelerinin büyük bir dahli bulunduğunu yazmaktadırlar.
galatasaray - olimpiyakos maçından sonra bu maçı idare eden m. kaçef şu şekilde beyanı mütalea etmiştir:
— galatasaray, ateşli bir ruhla kat’î galibiyeti temin için oynadı. olimpiyakos ta ayni gayeye varmak için çalıştı. galatasaray’ın oyunu umumiyet itibarile güzeldir. bugün fazla bir netice elde edebilirdi. fakat oyuncuları, heyecandan ofsayda düşerek takımın taarruz kudretini kesiyorlardı. galatasaray, rakibine nazaran daha canlı, daha enerjik oynadı. olimpiyakos’a ekseriya faik bir vaziyette idi. maçın bu neticesi galatasaray’lıların alın terlerile kazanılmış haklı bir zaferdir.
galatasaray çok güzel oynadı. takım ağır basıyordu. oyunculardan memnunum. bugün halk çok iyi ve sakindi. galatasaray takımından merkez muavini sağ ve sol açıklar, sağ muavin ve sağ müdafi fevkalâde idiler. fakat takım umumiyet itibarile çok güzeldi. biz cuma günkü oyundan daha güzel oynadık, fakat takımımız yunanistan’daki mutat oyununu, bilmem neden, gösteremedi.
yunan sporcuları evvelki akşam şehrimizdeki rum’ların çirkin bir tecavüzüne uğramışlardır. futbolcular maçtan sonra stadyumdan çıkarak otomobil ile tarlabaşı’ndan otellerine giderlerkenbazı rum palikaryaları otomobilin yolunu kesmişler:
— istanbul’a geldiniz, türk’lere mağlûp oldunuz, burada bizim de namımızı berbat ettiniz, defolun buradan...
diye bağırmağa ve otomobili taşlamağa başlamışlardır. şoför, bu tecavüz üzerine misafirlerimizi rum’ların elinden sür’atle kaçırmıştır.
bu rum’ların, yunan’lı misafirlerimize karşı yaptıkları çirkin hareket çok şayanı teessüftür. olimpiyakos ile galatasaray ve fenerbahçe kulüpleri arasında yapılan müsabakanın neticesi ne olursa olsun, bu temas, iki komşu ve dost millet gençliği arasında samimî bir yakınlık husule getirmiştir. spor, sade yenmek için yapılan bir hareket değildir. sporcular, yener, yenilir, bu ikinci plânda gelen bir şeydir, asıl gaye bedenin ve ahlâkın terbiyesidir. sonra, istanbul rum'larının, bizim takımların galibiyetinden memnun olmaları lâzım gelmez miydi?
yunan futbolcuları dün sabah şehrimizi terkederken, burada gerek türk futbolcularından, gerek spor muhiplerinden, gerek halktan gördükleri hüsnü kabulden dolayı apoyevmatini gazetesinde beyanı teşekkürü mutazammın bir mektup neşretmişlerdir. bu mektubun sonunda yunan futbolcularının istanbul’da kaldıkları müddeti ikametleri yunan spor tarihinin iyi sahifelerinden birini teşkil edeceği de kaydedilmiştir.
apoyevmatini gazetesi, gazetemizin, yunan futbolcularının otomobiline bazı rum’lar tarafından taarruz edildiğine dair verdiği malûmattan bahsederken bunların rum oldukları acaba nüfus kâğıtlarına bakılarak mı anlaşıldı diye soruyor ve yunan futbolcularının hiç bir kimseye hiç bir şikâyette bulunmamaları, bu haberin doğruluğunu şüpheye düşürmekte olduğunu yazıyor ve diğer bir yerinde de, mademki nasıl olsa kabak istanbul rum’larının başında kopmak mukadderdir, bu türlü futbol temaslarının istanbul'da yapılmaması rum’larca daha ziyade şayanı arzu olacağı mütaleasını dermeyan ediyor ve diyor ki:
«yunan’lılar mağlûp oldu rum’lar sevinmedi diyorlar, eğer yunan’lılar galip gelseydi rum’lar sevindi denecekti.» bu vaziyet karşısında bu gibi temasların istanbul’da yapılmaması her halde daha ziyade şayanı arzudur.
izmir 27 (a.a.) — şehri gezmek üzere dışarı çıkan yunan’lı sporcu misafirlerimiz hükümet konağına giderek vali kâzım pş. yı ziyaret etmişlerdir. oyuncular vali pş. ya istanbul’da büyük bir türk misafirperverliğile karşılandıklarını ve bundan dolayı çok memnun olduklarını söylemişlerdir. yaptıkları iki maçta oyuncularımızda tam bir sporcu haleti ruhiyesi gördüklerini, fakat mağlûbiyetlerine pek ziyade müteessir olduklarını da ilâve eylemişlerdir.
oyuncular vilâyet makamından, türkiye sporculuğu şerefine üç defa bağırarak ayrılmışlardır. şehrimizin muhtelif yerlerini ve bilhassa müzeyi gezen misafirler saat dörtte pireye gitmek üzere vapura binmişler, sporcularımız tarafından vapurda teşyi edilmişlerdir.
olimpiyakos takımı izmir’den ayrılırken beyanatta bulunan kafile reisi m. doris istanbul’da gördükleri hüsnü kabule tekrar teşekkür ettikten sonra demiştir ki:
«— fenerbahçe hariçten gelecek takımlarla karşılaşacak kabiliyettedir. fakat oyunu daha ziyade ferdî mahiyettedir. bu takımda en çok beğendiğimiz oyuncu alâettin beydir.
galatasaray bizi daha ziyade tatmin etti. kendisini fener’den daha yüksek bulduk. bilhassa orta muavin nihat b. avrupanın iyi orta' muavinleri derecesinde yüksektir.
gördüğümüz oyunlarına nazaran iki takım arasında galatasaray lehine büyük fark vardır. bize evvelce fener’i daha kuvvetli demişlerdi, netice bizi hayrete düşürdü.
fener’e mağlûbiyetimiz sebepleri arasında takımın yorgun olması da var. ikinci maçta ilk dakikada kalemize gol olması, ileri hattımızın galatasaray’ın çok sağlam müdafaasile karşılaşması bizi istediğimiz neticeden uzaklaştırdı.»
fenerbahçe maçı hasılatı....................6,972 galatasaray maçı hasılatı...................4,200 ----------------------------------------------------------------- ..........................................................11,172 vergi ve rüsum..................................2,234 .........................................................8,938 masraf ve hakemin masrafı.............1,000 .........................................................7.938
olimpiyakosa (1200) dolar mukabili........2,520 ........................................................5,418 stadyom hissesi yüzde kırk..............2.167 .........................................................3,251 galatasaray'ın hissesi yüzde yirmi.....1,354 fenerbahçe'nin hissesi yüzde yirmi....1,354 ............................................................543 beşiktaş’ın hissesi yüzde on................543
atina'da, halk maçın neticesini öğrendiği zaman böyle bağırdı
zamanımızda spor ve atletizm hakikaten bir din ve mezhep olmuştur. sporcular yüksek bir terbiyei içtimaiye göstermeğe başlamışlardır. bu meziyetlerin, yunanistan'dada, doğrusu gıpta edilecek bir mertebeye, vâsıl olduğunu görüyoruz.
şehrimizde çıkan (avyi) gazetesine atina’dan yazılan bir mektupta istanbul’da yapılan türk - yunan maçlarının neticesine karşı yunan milletinin ne büyük bir alâka gösterdiği izah edilmektedir. birinci maçta, ve bilhassa, artık son bir muvaffakiyet beklenen ikinci galatasaray maçında neticeyi anlamak için gazete idarehaneleri ve spor kulüpleri önünde saatlerce bekliyen azim halk kütlelerinin kesafetinden seyrüsefer müşkülâta uğramış ve hatta tramvay seferleri bir müddet inkitaa uğramıştır.
fakat en ziyade calibi dikkat ve takdir olan cihet şudur ki bu halk kütleleri maçın neticesini öğrendikten sonra da:
— mağlûp olmakla beraber yaşasın olimpiyakos! diye bağırmışlar, arkasından da hemen:
— yaşasın türk futbolcuları, yaşasın galatasaray! diye bağırmışlardır.
hakikî spor ve atletizm terbiyesinin ve centlimenliğin yunanistan’daki bu inkişafına karşı biz de «yaşasın galatasaray! avazelerile kendi takımları aleyhine kazanılmış bir zaferin âmillerini takdir etmek gibi bir meziyet göstermişlerdir.