tribün dergi sayı 3'de yer alan ilker dinçtürk'ün "biraz çamur ve gözyaşı" başlıklı yazısından;
sene ‘99. on sekiz yaşındayım bu kez. gün boyunca hiçbir dersi dinleyemiyorum. fenerlilerin tutuşmuş yüzünü gördükçe gaza geliyoruz. “akşam seyredin bilbao maçını. gözünüz destan görsün.” çeyrek final beraberlik kadar yakın. okul çıkışı soluğu ara sokaktaki bakkalda alıyorum.’ biraz torpil, biraz da maytap alıp doğru eve... mahalleye gelince dayanamıyor, torpillerden bir tanesini patlatıveriyorum, hem de tam valinin evinin karşısında. polisler geliyor, sağa sola bakmıyor. bence uzaktan izliyorum onları. ve maç saati. ama o da ne? san mames’te zemin yine çamurlu. yok yok, bu kez çamura takılmayacağız eliyorum kendi kendime. sonuç yine hüsran. eleniyoruz. oturmuş televizyonun başına ağlıyorum ama neye yarar? off ya! yarın okulda ne diyeceğiz millete? tanrı yine bizim kazanmamızı istemiyor. umutlar yine çamurda.