ordu milli takımında o zamanlar milli ligde oynayan takımların asker futbolcularına maçlarına gitmeleri için izin verilir.ancak maçtan sonra ilk mesaide kampa dönmeleri istenir ve uygulanırdı.o hafta vefanın maçı olmadığından ordu milli takım kampında vefalı olarak ben ,zeki ve bekir kaldık.diğer takımların maçları olduğundan yusuf tunaoğlu beşiktaşa ,ziya şengül fenerbahçeye....v.s maçlarını oynamaya gittiler.kamp manisadaydı.rahmetli hocamız doğan andaç orada kampta 3 kişi kaldığımızı görünce bizim gitmemize göz yumdu istanbula gidin aynı onlar gibi zamanında dönün dedi.tabi bizde istanbula evlerimize 2 gün için uçakla izmirden atladık gittik.o pazar vefa stadında beykoz adanademirspor maçını seyretmek üzere gittim.bir yan hakem yoktu.beni gördüler ve yan hakem durmam için ısrar ettiler kabul ettim .(halbuki ben o anda askerim ve firardayım)resimde gördüğünüz gibi gazetelere çıktım birde yan hakem olarak hepsinden üstün 3 yıldız aldım.harika bir yan hakemlik yaptım.0-0 berabere bitti.....pazartesi manisaya kampa dönünce başıma neler mi geldi...
pazartesi manisada kamp yaptığımız yere tüm futbolcular döndük.birer ikişer saatlik rötarlara göz yumuluyordu tabi.saat sabah 9-10 gibi kahvaltı salonunda tüm maçlarından dönen futbolcular ve ayrı bir bölümde rütbeli subaylar ve antrenörlerimiz kahvaltı etmeye başladık.o gün genel kurmaydan ordu milli takımını denetlemeye gelen eğitim dairesi başkanı kurmay albay ağabeyimiz ile diğer daire mensuplarıda kahvaltıdalar.tabi günlük gazetelerde elden ele dolaşıyor.maçlarımıza bakıyoruz .kritiklere kaç yıldız aldığımıza bakıyor okuyoruz.
o arada ayrı bir bölümde oturan albay rütbeli üstlerimizin hararetli hararetli konuşarak beni işaret ettiklerini gördüm.eğitim dairesindeki bir albayımız gazeteden okumuş bizim antrenörümüz doğan andaça abdül metin maçta hakem durmuş diyerek gazetedeki yazıyı doğan hocama gösteriyor.o zamana kadar doğan hoca onu görmemiş.bir anda doğan hocanın yüzünün kıpkırmızı olduğunu gördüm.(çünkü o hafta bizim maçımız yoktu bizi idareten bırakmıştı doğan hoca birinci bölümde anlattığım gibi.yani doğan hoca benim haberim yok gidin gelin demiş gibi oldu bize)
kahvaltı bitti.diğer misafirler gitti.doğan hoca ordan bana seslendi yanına çağırdı .yanımdaki sandalyeye bir tekme atarak bana nasıl yaparsın bunu senin orada hakemlik yapman neyine gerek benimi yakacaksın diye bağırıp çağırdı.hemen görevli baş çavuşu çağırarak beni kalorifer dairesine kömürlerin olduğu yere 3 gün katıksız hapset diyerek emir verdi gönderdi.oraya gittik girdik içeri ufak bir penceresi var ordan salonu görebiliyorum.doğan hoca çok yufka yürekliydi.orada salonda tavla oynarken ara ara benim bulunduğum yere baktığını görüyordum.akşam mesai bitince başçavuşa emir vermiş.bırak çıksın yatağına gidip yatsın demiş.gelip baş çavuş beni çıkardı.bu işide böyle atlattık.çok vicdanlı iyi bir insandı.allah rahmet eylesin.mekanı cennet olsun.