metin tokatın maç sonu milliyette yazdığı yorum: iyi giden maçta yardımcı hakem nihat mızrak ile iletişimde hata yapması yüzünden az daha bir golü iptal ediyordu. alex’in serbest vuruşu sonrası kaleci oğuzhan’dan dönen top, o sırada kaleciye doğru hareketlenen önder’in koltuk altı göğüs karışımından sekerek filelerle buluştu. kuddusi müftüoğlu, önder’i ofsayt olarak değerlendirerek res’en golü iptal etti. ancak daha sonra yardımcı hakemiyle konuşarak pozisyonun ofsayt olmadığını öğrenince geç de olsa golü verdi. kanımca kararı doğruydu. çünkü kola çarpan top, o süratle kaleye doğru gitmezdi, top sönerdi. önder’in golden sonraki şaşkınlığı belki de golün nizami olmadığı tartışmasına neden oldu.
bir pazu dolması var ortada / erman toroğlu
önder’in gol pozisyonuna. pozisyonda önce kaleci oğuzhan dağlara, taşlara yapıyor. çok rahat tutabileceği topu karşısına gelip zıplayan önder’e çarptırıyor. oğuzhan topa yumruk vurduğunda önder iki elini açarak zıplıyor. bu ne demek? "bu top bana çarpsın, arkama geçmesin" demek. yani pozisyonda iyi niyetli değil önder. çok yakın mesafe bile olsa bu pozisyonu, hakemin çarpma olarak kabul etmemesi gerekir. oynama kabul etmesi gerekir. nitekim de top önder’in açtığı kollarından sağ kolunun pazusuna vuruyor, gidiyor gol oluyor. yani gene bir pazu dolması var ortada. bu sezon pazu dolması gollerinden bıktık.
pozisyonda kuddusi müftüoğlu önce düdük çalıyor. yardımcı da hareket yok. ama yardımcı santraya da koşmuyor. pozisyonda bir tuhaflık sezinliyor. yardımcının bayrağını kaldırmamasına rağmen kuddusi geliyor, kolunu havaya kaldırıyor. yani endirek vuruşu veriyor. kolla oynamaya hükmetse, direkt vuruş verecek.
o sıra yardımcı devreye giriyor, telsizle. kuddusi, "ofsayt" diyor, yardımcı da "değil" diyor. o zaman da kuddusi golü veriyor. ama kuddusi biraz cin olsa golü atan önder’in vücut diline yüz ifadesine baksa süzecek pozisyonu ve golü vermeyecek. buraya kadar büyük bir hakem hatası var. belki de berabere bitecek maç bir takımın galibiyetiyle bitiyor. yani yarın ligde şampiyonlukta ve düşmede çok etkili olacak puanlara maloluyor. şimdi size başka bir şey söyleyeceğim.
hakem kuddusi müftüoğlu, geliyor. ofsayt kararı verdiği yerde oyunu oradan başlatmak için düdüğü çalıyor. maç hakemin düdüğü ile başlar, hakemin düdüğü ile biter. bir hakem eğer kararından vazgeçecekse, başlama düdüğü çalmadan evvel kararından vazgeçebilir. ama kuddusi burada gelip başlama düdüğünü çalıyor. sonra da gidiyor, santra yaptırıyor bir düdük daha çalıyor. iki karar var ve devamında iki düdük var. biri "red" düdüğü, biri de "kabul" düdüğü. yani kesinlikle oyun kuralı ihlali var.
aslında düdüğü el için çaldı! / ahmet çakar
önder'in golünde, müftüoğlu eli çaldı. sonra suçu yardımcıya atmak için ofsayta çark etti. ama o "ofsayt değil" deyince blöfe rest yemiş pokerciye döndü..
türk hakemliği haftalardır can çekişiyordu. ardı ardına verilen skandal kararlara dün gece tüy diktiler. yazıklar olsun türk hakemliğine ve sözde patronu oğuz sarvan'a! size bıraktığım mirasa ihanet ettiniz. üç sene önceydi. kale aynı kale. pozisyon çok benziyor. anelka golü atmış, ortalık yangın yerine dönmüştü. ama dün geceki skandal daha bir başka. önder elle gol atıyor. yardımcı hakem muhtemelen bayrak kaldırmıyor. ama kuddusi ofsayt diyor. niye? kendisi bile bilmiyor. aslında düdüğü el için çaldı. kamera görüntülerinde gol olur olmaz kuddusi olay yerine giderken iki elini çırpıyor. organik olarak eli veriyor. ama ondan sonra aklına geçmişte yönettiği fenerbahçe maçları geliyor. "suçu yardımcının üzerine atayım" diyor. ofsayta çark ediyor. bu anda yardımcı şaşkın. mikrofondan "ofsayt değil" diye bağırıyor. kuddusi'nin suratı yaptığı blöfe rest yemiş pokerci gibi düşüyor. golü veriyor. orta sahaya koşan yardımcıya, dördüncü hakem "ne yapıyorsunuz beyler?" diyor. yardımcı, "ben ofsayt vermedim ki. ama o ofsayt çaldı" diyor. dördüncü, "ne ofsaytı, elle oynama var" diyor. karagöz ile hacivat'a maçı yönettirsen bu kadar rezillik yapmazlardı. önder'in suratını görmüyor musunuz? sarı kart verecek mi diye hakemi kesiyor. cesaretiniz yok. futbolu bilmiyorsunuz. hakemliği hiç bilmiyorsunuz. bir de çıkıp maç yönetiyorsunuz. kabahat sizde değil; türk hakemliğini mikrogram düzeyindeki vizyonuyla yönetmeye çalışan oğuz sarvan'da.