tarihinin en kötü sezonunu yaşayarak küme düşen ankaragücü kulübü’nün onursal başkanı cemal aydın, kulübün içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtulması için camiaya birlik çağrısında bulundu.
aydın, aa muhabirine, sarı-lacivertli kulüpte mevcut yönetim kurulunun, olağanüstü genel kurul kararı aldığını, bu doğrultuda genel kurulun ilk oturumunun 19 mayıs’ta toplanacağını, çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci oturumun da 26 mayıs’ta gerçekleştirileceğini öğrendiğini söyledi.
yönetim kurulunun, olağanüstü genel kurulda ana tüzüğün iki maddesinde değişikliğe gitmek istediğini anlatan aydın, ”üye sayılarıyla ilgili bu maddelerdeki değişikliği herkes istiyordu. yönetim kurulundaki arkadaşlar da genel kurulun gündem maddesine bu durumu almışlar. genel kurul isterse bu değişiklik olur. benim şahsi görüşüm her iki maddenin de değiştirilmesi. bugüne kadar hep bunu bana bağladılar” dedi.
aydın, yapılacak olağanüstü genel kurulun 102 yıllık geçmişe sahip ankaragücü camiası için hayırlı olmasını dilerken, herkes gibi kendisinin de genel kurul sonunda sarı-lacivertli kulübü, bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtaracak yönetim kurulunun seçilmesini istediğini belirtti.
”bu çağrının altında kimse ezilmesin”
kulübün içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtulması için camianın tek vücut tek yürek olması gerektiğinin altını çizen aydın, şunları söyledi: ”olağanüstü genel kurula uzun bir süre var. artık ankaragücü’nde ’ahmet suçlu, mehmet suçlu, o oydu, bu buydu’ diye dedikoduların kapanması, birbirleriyle hesaplaşması olanlar varsa bunların buzdolabına konulması zamanıdır. ankaragücü’ne yakışan budur. ’ben ankaragücülüyüm, ben ankaragücü’nü şampiyon yapacaktım’ diye söylemlerde bulunanlar da dahil, hayatta olan başkan ve yöneticiler, kapı arkasında dedikodulara imkan verecek şekilde konuşmalardan uzak durarak, ankaragücü için ne yapacağını, hangi katkıda bulunacağını net bir biçimde kulüp yönetim kurulu başkanlığına, yazılı ve görsel basın vasıtasıyla kamuoyuna duyursun. ondan sonra da hiç kimse konuşmasın. bunun gerisindeki işlevlerin hiç birinin bugünkü ankaragücü’ne faydası bulunmamakta. bu faydayı herkes sağlasın, ankaragücü rahatlasın ve düzlüğe çıksın. sonra kimin kimle hesabı varsa görsün. benim hiç kimseyle hesabım yok. beni de kimse basın için malzeme yapmasın. bu çağrı önemli bir çağrıdır. bu çağrının altında da hiç kimse ezilmesin. çünkü bu çağrıya cevap verilmediği zaman, umuyorum ki ankaragücü camiası ’artık konuşmayın’ diye, ben dahil herkese tepkisini tam tekmil koyar. o da ankaragücü için acı olur.”
aydın, şu an ankaragücü kulübü’nün ciddi miktarda yüklü paraya ihtiyacı bulunduğunu, ancak bir başkent takımı için bunun önemli olmaması gerektiğini vurguladı.
daha önce espri olsun diye, ”ben 500 bin tl ile bu işi açıyorum” diyerek katkıda bulunacağını açıkladığını, ancak bu açıklamanın çeşitli söylentilere yol açtığını belirten aydın, ”fakat ben parayı ödedim. bağış makbuzunu da aldım. şimdi arkadaşlara çağrı yaparken verdiğim 500 bin tl ile kalmayacağımı ve herkesin takdirini gördükten sonra ortalamanın üzerinde mutlaka yine nakdi yardım yapacağımı bir kere daha tekrar ediyorum. bundan kimse korkmasın, çekinmesin. herkes ne yapmak istediğini veya hiç bir şey yapmak istemiyorsa da, bunu mertçe söylesin. kongre tarihinden çok önce söylesinler ki ankaragücü’nün nasıl şekillendirileceğine karar verelim” diye konuştu.
”bu kulübün onursal başkanıyım”
aydın, ankara büyükşehir belediye başkanı melih gökçek’in sosyal paylaşım sitelerinde, katıldığı televizyon programlarında ve basın açıklamalarında, ”cemal aydın ile beslenen taraf” cümlelerini kullandığını ifade ederek, bu tabirlerin çok yakışıksız olduğunu söyledi.
”sayın melih gökçek, konuşurken çok yakışıksız tabirler kullansa da ankaragücü’nün örf, adeti ve bizim kültürümüz sayın kelimesinin dışında bir kelimeyi kullanmaya müsaade etmez” diyen aydın, şöyle devam etti: ”biz ’sayın belediye başkanımız’ deriz. bir belediye başkanı kendi seçmeniyle veya ankara kentini oluşturan halkıyla kavga etmez. varsa bir sorun büyüklüğünü koyar ve sorunu çözmekte yardımcı olur. ankaragücü’nün tarihinde ’beslenen’ kelimesinin yeri hiç olmamıştır. çünkü kulübümüzün kuruluşuna baktığınız zaman, alın teri hatta istiklal savaşı, kurtuluş savaşı bile var. dolayısıyla böyle bir kulübün taraftarını, ’beslenen’ tabiriyle değerlendirmek kadar acizlik olamaz. bunu katiyetle kabul etmediğim gibi 12 senelik başkan olarak bugüne kadar söylemiyordum ama bundan sonra söylüyorum; ben bu kulübün onursal başkanıyım. onursal başkan olarak da bu söylemleri veto ediyorum. benim hiç bir taraftarım buna layık değildir.”
”sevmiyorum diye saygısızlık yapmam”
aydın, daha önce defalarca söylediği gibi, melih gökçek ile birbirlerini sevip sevmemelerinin ayrı, büyükşehir belediye başkanı olarak kendisini saymasının ayrı şeyler olduğunu belirterek, ankara büyükşehir belediye başkanı olduğu sürece melih gökçek ile kendi makamı dahil olmak üzere her mekanda görüşmekten çekinmediğini, bundan sonra da çekinmeyeceğini ifade etti.
kimsenin kimseyi sevme mecburiyeti bulunmadığının altını çizen aydın, ”biz birbirimizi 30-40 senedir sevememişiz. fakat bir büyükşehir belediye başkanını sevmiyorum diye, saygısızlık da etmem. ankaragücü kulübü’nün mevcut yönetim kurulu kulüp için geniş kapsamlı bir organizasyon düzenlerse de hiç bir toplantıya katılmaktan ve hiç kimseyle de görüşmekten çekinmem. buna sayın melih gökçek de dahil. öyle bir lüksüm yok. çünkü konu ankaragücü ile ilgili bir mesele. cemal aydın ile ilgili bir mesele değil. sonra ben kimseyle de küs değilim” dedi.
cemal aydın, başkanlığı döneminde kendisi ve yönetim kurulu nasıl hesap verdiyse gökçek yönetiminin de hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
ankaragücü camiasının affı en iyi şekilde bilen bir kültüre sahip olduğunu, o ”besleme” denen taraftarların da affedebileceğini kaydetti.
”gökçek yönetiminden çok değerli arkadaşlar var”
aydın, sözlerini şöyle tamamladı: ”bunun içinde yoksanız ’yokuz’ diyeceksiniz. yoksa ’cemal aydın’a bir hafta izin verdim, istifa etsin’ demek olmaz. biz, kimsenin emrinde çalışan insanlar değiliz. buna ankaragücü delegesi karar verir. onun gerisindekiler hikayedir. bulsunlar iyi başkan. gökçek yönetiminden çok değerli arkadaşlar var. bir-iki arkadaş şerefiyle, haysiyetiyle en iyi seviyede başkanlık yapacak durumda. yapalım onlardan birini başkan...buyurun, hani cemal aydın uzlaşmacı değil ya... ankaragücü’nde yönetici sayısı kaçsa o kadar silahşöre ihtiyaç var. kapı arkalarında konuşmak yerine, napolyon’un dediği gibi ’para, para, para’ verecek arkadaşlara ihtiyaç var. bir başkent de bunu yapabilecek güçte olmalı. sonra tarih, cemal aydın ile ’besleme’ lakapla adlandırılan taraftarlarına değil, o dönemin sayın büyükşehir belediye başkanına hesap sorar. ’ey arkadaş, olayları yaşadın. bir tarafta oğlun, bir tarafta ankaragücü camiası. senin tarafsız olmak gibi kanundan gelen bir durumun söz konusu. bunu niye kullanıp da olaya el koymadın?’ diye sorarlar.”