halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
12. dünya kupası'nda yarı final, almanlarla fransızlar'ı, italyanlarla da polonyalılar'ı karşı karşıya getirdi.
almanya ile fransızların maçı çok heyecanlı, çok zevkli geçti. ancak oyunun güzelliğinde fransızlar'ın payı daha büyüktü. gerçekten maç sonunda herkes "fransa'ya yazık oldu" diyecekti. final oynamaya daha çok layıktı fransız takımı...
sevilla'daki yarı finalde, ilk gol littbarski'den geldi. fransa buna haklı bir penaltıdan platini'nin attığı golle karşılık verdi. sonra 33 derece sıcakta, futbolun güzel bir gösterisi başladı. bu hava koşullarında futbol bu kadar mükemmel oynanabilirdi ancak... fakat golle süslenmedi bu futbol... ve 90 dakika 1-1 kapandı. yarım saatlik uzatmada ileri çıkan tresor, fransa'yı 2-1 öne geçiriyordu. almanlar şaşırmıştı. fransızlar'ın her an üçüncü bir golle galibiyeti perçinlemesi beklenirken... almanlar'ın şaşırmayan adamı, teknik direktör jupp derwal, yapılabilecek en doğru işi yaptı, o ana kadar yedekte tuttuğu iki büyük silahı cepheye sürdü. dervvall, ne düşünmüşse, düşünmüş, zaten sakatlığından söz edilen rummenigge ile hrubesch'i başta takıma koymamıştı. ama şimdi takım 2-1 yenikti. olayın beklemeye tahammülü yoktu. iki tecrübeli golcüsünü atmıştı sahaya... fakat fransa şahane futbolunu sürdürmeye devam ediyor ve giresse alkışlanacak bir büyük gol atıyordu. 3-1, fransız zaferinin ilanı gibiydi. ancak rummenigge ile hrubesch'in oyuna ısınması,bir anda maçın kaderini etkiledi. rummenigge'nin golü sadece 3-2'yi sağlamakla kalmıyor, alman takımını coşturuyordu da... işte çok geçmeden fischer'in golü vardı ağlarda... ve durum 3-3'tü şimdi... 120 dakika dolmuştu. iş, penaltılara kalmıştı.
fransız takımı iyiydi ama, en zayıfı, kalecisi ettori'ydi. penaltı atışlarında ise, ettori büyük sürpriz yaratıyor, stielike'nin penaltısını kurtarıyordu. fransa 3-2 öndeydi penaltılarda... sıra six'deydi. six vurup da golü attı mı, durum 4-2 olacak, fransa finale yükselecekti. fakat hayır!.. six takımının final şansını tersine çeviriyordu. çünkü penaltıyı gole çevirememişti. yalnız o mu? sonra da bossis, topu kaleci schumacher'in kucağına atıverince... sıra, hrubesch'deydi. kale direklerini sarsan hrubesch, o kuvvetli vuruşlarından biriyle... tam 12'den vurmuştu kısaca... fransa 3-1'den maçı kaçırmıştı. sonra da, iki penaltı atışıyla final şansını uçurmuştu. sadece oynadığı güzel futbolla hatırlanacaktı fransız takımı...