halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
12. dünya kupası'nda ilk büyük şok, son şampiyon arjantin'in belçika'ya yenilerek tökezlemesiydi. maradona da kurtaramamıştı arjantin'i... avrupa 80'in güçlü takımı belçika, burada da ilk şoku yaratan kahraman olmuştu.
olaylar ya da sürprizler birbirini kovalıyordu. kamerun üç maçta da yenilmemişti ama, averajla eleniyordu. sempatik kamerun takımına herkes acımıştı. öte yandan honduras da, haksız penaltılara boyun eğiyordu. fakat kupa'nın büyük olayı, favorilerden federal almanya'nın, 1980 avrupa şampiyonu alman takımının cezayir'e yenilmesiydi. her şey normal giderse, almanlar elenebilirdi de... ancak federal almanya ile avusturya, futbol tarihinin en kara maçını oynayacak, onbinlerce seyircinin, milyonlarca tv izleyicisinin gözleri önünde şike yapacaklardı. sporun utanç dolu 90 dakikasıydı bu...
madrid tv merkezi'nde, trt'ye verilen stüdyo ile federal almanya'nın ard ve zdf radyo-televlzyonlarının büroları birbirine çok yakındı. zaman zaman sunuculuğunu yaptığım ve zdf'de yayınlanan "türkiye'den mektup" programından tanıştığım almanlar vardı.
wdr'de çalıştığım için de tanıyorlardı. "kicker" muhabirliği filan, kısaca almanlar'ın bürolarına rahatça girebiliyordum. o gün de gittim. programı sunan ünlü alman sunucusu stüdyodan çıkar çıkmaz, doğru boynuma sarıldı. ve güçlükle oradaki koltuğa yığıldı. ağlamaklıydı: "bak dostum" diyordu. "bu utanmazlığın yayınını yapacağıma ölseydim daha iyi... koskoca dünya şampiyonlukları almış alman takımı şike yapıyor, cezayir elensin de avusturya ile birlikte tur atlasınlar diye... olur mu böyle ahlâksızlık? futbol dünyasına rezil olduk. rica ediyorum, sayın meslektaşım. kendi ülkenize yaptığınız programlarda bizi rezil edin. alman takımının avusturya ile şike yapmasından ötürü kullanabileceğiniz en ağır hakaret sözcüklerini kullanın."
alman yöneticilerinin savunması komikti: "aimanca konuşan iki takım kardeş sayılırmış. onun için birbirine karşı yumuşak oynamışlar. bunun neresi şike imiş?"
evet evet, almanlar berlin'de aşamadıkları utanç duvarı'nı, madrid'de aşmıştı. federal almanya ve avusturya yöneticileri ise, sanki dünyadan haberleri yokmuş gibi, koparılan gürültüye şaştıklarını söylüyorlardı. alman futbol sorumluları, "bize 1-0 lazımdı. bu sonucu sağlayınca, kendimizi sıkmadık, sonraki maçımızı düşündük" diyorlardı. fakat alman spor spikeri hiç de öyle söylemiyordu. alman televizyonu, radyosu ve basını çok ağır yayın yapmış, günlerce sürdürmüştü de bu yayını...