denilebilir ki, fenerbahçe kulübü istibdat devrinde o muhit gençlerinin spor ve bilhassa futbola olan meclûbiyetlerinden doğmuştur. bu fikir veya iddia yanlıştır. gerçi, türk gençleri meşrutiyetten önce ancak ecnebi ve gayri müslimlere mahsus bir hak olarak tanınmış spora karşı meclûbiyet duyuyorlardı. onları gıpta ile seyrediyor ve cem’i spor yapma hakkının kendilerine yasak edilmesinin ıstırabı içinde kıvranıyorlardı. fakat fenerbahçe, kalamış ve moda semtleri gençlerinin spora olan bu derin alâkaları fenerbahçe kulübünün tesisinde gaye değil, ancak vasıta olarak kullanılmıştır.
filhakika; hürriyet âşık ve mücahidi enver (yetiker) bey gençlerin bu duygularını istibdat rejimine karşı mücadele uğrunda kullandı. 1906 senesinde muhitin gürbüz gençlerini futbol talimleri yaptırmak kisvesi altında, haftanın muayyen günlerinde fenerbahçe burnunda topladı. onlara hürriyet aşkını telkine başladı.
st. jozef lisesi türkçe muallimi enver beyin bir araya topladığı bu gençler ziya, galip, necip, asaf, ayetullah, şefkati, hayri, hakkı saffet, nasuhi ve zeki mazlum isimlerini taşırlar...
hasan ve hüseyin adlı iki tecrübeli futbolcunun nezaretlerinde ve ingiltereden getilmiş sarı - beyaz formalar altında antrenmanlar yapan ve bu arada enver beyin (hürriyet) ve (birlik) umdelerini de iyiden iyiye benimseyen bu gençler topluluklarına, (fenerbahçe) ismini verdiler.
1907 ilkbaharından itibaren bir fenerbahçeliler topluluğu teessüs etmişti. artık, antrenmanlar dostane ve bazan da iddialı ve çetin maçlara inkılâp ediyordu.
hürriyet ilân olununca gayesine erişmiş bulunan fenerbahçenin müessis ve 1 numaralı üyesi enver bey sahneden çekildi. bu sırada bir idare heyeti kuran gençler hemen bir nizamname hazırladılar ve meriyete giren cemiyetler kanunu gereğince (fenerbahçe futbol kulübü) ilk tescil olunmuş türk kulübü olmak hususiyetini kazandı.
fenerbahçe, kuruluşundan 4 sene sonra, 1911 de istanbul şampiyonu oldu ve bu ünvan ve şerefi fasılasız olarak 4 sene elinde tuttu. bu başarılar sırasında renk sarı lacivert, isim de (fenerbahçe spor kulübü) olarak tâdil olundu.
birinci dünya savaşında sadrâzamın başkanlığında imtiyazlı bir duruma geçen altınordunun hışmına uğraması ve meşhur kadrosunun inhilâli fenerbahçe kulübü için de bir inhilâl sanılmışken bu tehlike pek çabuk atlatıldı.
mütarekenin ikinci yılında (anadolu kuvvetleriyle irtibat ve onlara silâh kaçırmağa vasıta olmak) ithamiyle düşman başkumandanlığınca sed olunup bahçesinde silâh çatıldı...
tarihini eşsiz bir taçla süslemiş olan bu hâdiseden de taze hir ruhla sıyrılan fenerbahçe, düşmandan intikamını 5 sene fasılasız zaferlerle aldı. şanlı tarihinde (mütareke ve işgal seneleri muzafferiyetleri) ismi altında bir fasıl teşkil eden bu muzafferiyetler yaralı ve ümitsiz millete istiklâl mücadelesinin nihai zaferi için ümit ve teselli kaynağı oldular. işte; (sportif) olmaktan çıkıp (millî) hüviyete bürünmüş bu mütemadi zaferler dolayısiyledir ki memlekette muazzam ve eşsiz bir halci muhabbet fenerbahçe isim ve renkleri üzeirnde toplanmıştır.
1923 ten itibaren başlıyan millî temaslar, olimpiyatlar, fenerbahçenin memleketi temsil sahalarındaki önderliği, avrupanın namlı profesyonellerine karşı galebeler bu sevgi hâlesini mütemadiyen genişleten hâdiseler oldular.
büyük milletinin muazzam sevgisiyle kucaklanan fenerbahçe devamlı hamlelerle bu artan sevgiye hak kazanırken bir felaket onu çelmeleyip, maddeten, helâk etti. hain bir yangın 1932 nin karanlık 5/6 haziran gecesi bu nurlu yuvanın 25 senelik nurlu varlığını kıskanıp ona bir silgi çekti! koca bir varlık bütün eser ve izleriyle silinde... fakat; o yapıcı ruh ve yüksek azme halel geldi mi?» asla!...
kundura, çorap ve formasını bile borçla temin edip yangın felâketinden iki hafta sonra bir yabancı takım karşısına çıkan zavallı, fakat yüce fenerbahçe, bu maçın hasılatını (yoksul yurddaşlara dağıtılmak) kaydiyle ve tamamen hilâliahmere bağışlamak gibi inanılmaz bir büyüklük örneği vermiş ve bu yüksek olgunluğuyla milletine hizmet yolundaki gaye ve önderlikten ayrılmıyacağını ilân ve ispat eylemiştir.
nitekim de öyle oldu... yangın sırasında gelen ilk ecnebi antrenör fenerbahçe futbolunda inkılâp yarattı. boy boy şampiyon takımlarla (fenerbahçe tiiık futbolunun üniversitesidir) darbı meseli yaratıldı. hamle üstüne hamle yapıldı. union club saha ve lokali satın alındı. fenerbahçe, yurtta stad mülkiyetine sahip ilk ve tek kulüp olmak şerefinı kazandı.
karada ve denizde ve türlü branşlarda temin olunan sayısız şampiyonluklar, güzel ve temiz spor ve spor ahlâkıyla dahil ve hariçte yaratılan rakipsiz sevgi, şöhret ve itibar, memleketi, temsil mevzuundaki ezeiî önderlik, stadının yurdun en büyük spor âbidesi olarak ikmali hususundaki gayretler ve bütün bu başarıların şahidi muhteşem müze fenerbahçeyi, bugün, ilk 25 yıldan çok daha kudretli bir mevcudiyet olarak türk sporunun en ihtişamlı mevkiine yükseltmiştir.
böyle gayretli ve temiz bir ocağın zaman zaman sırıtan her türlü engelleri yıkıp, yürüdüğü zafer ve yükselme yolunda devam edeceğinde ve ilelebet payidar olacağından elbette ki şüphe edilemez...
not: haberi ilk fenerbahçe-galatasaray maçına yazdım.