artun ünsal'ın "tribün cemaatinin öfkesi: ticarileşen türkiye futbolunda şiddet" kitabından;
milli takımlar ve avrupa kulüpleriyle maçlar babında...
(...)
türkiye'nin 2006 dünya kupası elemelerinde yunanistan'la aynı gruba düşmesinin de yeni bir gerginliğe ve olaylara gebe olabileceğinden endişelenenler olmadı değil. en azından, 8 eylül 2004'te atina'da yapılan ve 0-0 berabere biten ilk maçın sportmen bir havada geçmesi herkesi memnun etti. tabii bu arada, iki ülkenin futbol federasyonları arasında maç güvenliği açısından deplasmana seyirci getirmeme anlaşması yapıldığını da unutmayalım. bu nedenle almanya, hollanda ve avusturya'dan gelen türk izleyiciler de stada sokulmadı. yunan federasyonu tarafından özel izinle türkiye'den gelen davetliler ise protokol tribününden maçı izlediler. öte yandan, yunanistan bayrağı ve flaması dışında hiçbir bayrak ve flama stada sokulmazken, maça türk bayrağı ile gelen türk asıllı 'yunan vatandaşları da içeri alınmadı.
) 
