artun ünsal'ın "tribün cemaatinin öfkesi: ticarileşen türkiye futbolunda şiddet" kitabından;
milli takımlar ve avrupa kulüpleriyle maçlar babında...
(...)
avrupalı kulüp taraftarlarının kimi zaman sahalarına deplasmana gelen türk takımlarına ve taraftarlarına karşı küfür ya da saldın yerine, dolaylı ancak aşağılayıcı tribün gösterilerine giriştikleri de görülüyor. örneğin, kasım 1997'de beşiktaş'ın bayern münih'le münih'te oynadığı şampiyonlar ligi maçında "yabancı düşmanı" bir grup alman taraftarın ellerinde genelde göçmen işçilerin çok ucuz fiyatlı ürünleri nedeniyle rağbet ettikleri aldi mağaza zincirinin plastik torbalarını türkleri küçük düşürme amacıyla ellerinde sallamaları hem üzücü hem düşündürücüydü. mart 2001'de paris'de oynanan paris saint-germain-galatasaray maçı da fransız "dazlakların" sahaya yabancı madde atma ve tel örgüleri yıkma girişimleri nedeniyle bir süre duruyordu. uefa, bu olaylı maç sonrasında psg'ye iki maç evinde oynamama cezası verirken, galatasaray'a da taraftarlarının "olaylardaki davranışları nedeniyle" para cezası kesecekti. mart 2002'de roma'da roma ile galatasaray arasında oynanan ve 1-1 berabere sonuçlanan şampiyonlar ligi maçının ardından bir grup italyan polisi galatasaraylı oyuncuları hırpalamaktan çekinmiyordu. bu olaylar nedeniyle roma kulübü uefa tarafından cezalandırılacaktı.