fenerbahçe"li selçuk yula golü attıgı andan itibaren kapalı tribünlerde bulunan fener taraftarı trabzonspor kalecisi şenol güneşe"şenol ablanı alacagı enişten olacagım sana hava hava atacıgım hey hey" diye sürekli tezahurat yapıyordu taaki mac 1-1 olana kadar bu tezahurat devam etmişti trabzonspor macın sonlarına dogru bir gol atmıştı ve ofsayt tartışmalarına sebep olmuştu.
peki gelelim esas konuya bizi o yagmur ve cılgınca sogukta bizim inönü stadı civarıda ne işimiz vardıda kendimizi bu maçta bulmuştuk hepimiz galatasraylıydık ve bu macta kendimizi bulmuştuk o soguk ve kıyamet gibi yagmurda bizi inönü stadına iten neden neydi.
günahı boynumuzdır fakat biz mahallenin güzel kızı deniz"in babasında şüpheleniyoruz ve bu şüphemizden bu gün bile neredeyse emin gibiyiz.
deniz ne zaman bakkala cıksa o edalı yürüyüşü ve davet kar tavırları karşısında kendimizi tutamayıp kendisine dizeler dizerdik ve saclarını savura savura önümüzden gecişini izlerdik..fakat deniz"in bir huyu vardı babasına bizi şikayet ediyordu babasıda bizi sıctıgımız yere kadar kovalardı.
deniz"in babası bir keresinde deniz"i önden gönderip kendiside erketeye yatmış biz denize lafı yapıştırdıgımız anda kendiside bizi enseleyecekmiş ümidiyle saklanmış bundan haberi olmayan bizlerde deniz önümüzden gecerken gene nagmeler dizmiştik,,kiii birden denizin babasın bagıra bagıra koşarak saklandıgı yerden cıkıp bizi yakalamya calışıyordu her birimiz bir yere ve farklı taraflara dogru kacışmıştık bizi taaa kasımpaşa yolunun orayakadar kovalamıştı feriköy mezarlıgının oralara kadar bizi kovalamışt ve o can havliyle paramparca olan pantolonumu bile fark etmemiştim bu maraton koşusunda pantolonumu ve yüregimi kaybetmiştim fakat deniz"in babasının eline gecmemiştim.
nerede toplumsal bir etkinlik varsa talatpaşa mahallesinin cambaz cocukları olan bizler oradaydık oradaydıkta o soguk ve cılgınca yagan yagmurda o gün o macta ne işimiz vardı ne olmuştuda kendimizi bu soguk ve yagışlı havada inönüde bulmuştuk.soguktan ellerimizi birbirine kavuşturamıştık.
okmeydanı semtinin talatpaşa mahalleli ve yoksul çocukları olan bizler ne yapıp yapıp envayi ceşit numaralarla demir parmaklıklar arasında sdeta cambzlık yaparak maca parasız girme başarısını dahi gösteriyorduk.göstermek zorundaydık cünkü maca verecek paramız yoktu zaten bir simidi bile ortadan dörde beşe bölerek yiyorduk.
o gün ne olmuştuda kendimizi camurlar içinde inönü stadının oynanan fenerbahçe trabzonspor maçında bulmuştuk bu yagmur ve sogukta bizi hangi neden mahallenin dışına taşımıştı.
günahı ben ve o gün orada bulunan savaş birol hamdi ve nedim"in boynunadır bizler deniz"in babsından hala şüpheleniyoruz.. cünkü bizi her kovalayışında söyledigi bir sözü unutmuyoruz alayınızı denize dökecegim ulannn diye bizi kovalıyordu.
birol"un söyledigine göre yagmurdan parasızlıktan ve aclıktan sürüne sürüne bu mactan dönmüşüz ve döndügümüzde hava karanlıkmış.birol o gün acıktıgım kadar acıktıgım başka bir gün hatırlamıyorum der durur hala