halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
sevinmenin böylesi... ama ne sevinç!.. çünkü... ne büyük galibiyet bu... 1975 yılını kapatırken, sovyetler birliği'ni yeniyoruz. moskova zaferini bu kez izmir'de yineliyoruz. "1975'in süper takımı" diye adlandırılan sovyet milli takımı'nı yeniyoruz...
avrupa uluslar kupası'nda en zor maçımızdu bu.. çünkü o yıl rusları "süper takım" diye gösterenler çoktu. gerçek de böyleydi. sadece hücum füzeleri blokhin'le onişenko yeterdi. sonuçtan fazla ümitli olmayan halk, sürekli yağmuru da görünce, izmir atatürk stadı'ndaki türkiye-sovyetler birliği maçına fazla rağbet etmemişti. tribünlerde toplanan seyircinin tamamı 20 bini ancak aşıyordu. ancak, televizyon başındaki seyirci sayısı, giderek artmış sonunda herhalde bir rekor yaratmıştı. çünkü dakikalar ümitsizliğimizin ümide dönüşmesine fırsat verecek güzellikte geçiyordu. "nasılsa yenileceğiz. golü şimdi yeriz" diye ekrana gözucuyla bakanlar, takımımızın başarılı oyununu görünce, yavaş yavaş televizyon başına yanaşmışlardı. golü biz attıktan sonra ise beyazcama iyice yapışmışlardı.
türk milli takımı'na sovyetler birliği önünde 1-0'lık galibiyeti sağlayan gol, 20'nci dakikada gelmişti. ali kemal'in sağdan dalışıyla nefis bir atak başlatmıştık. trabzonspor fırtınasının büyük adamlarından ali kemal gökmen'den aldığı pasla, iki çalımla iki sovyet futbolcusunu geçmiş, sonra da topu kendisinden daha uygun durumdaki fenerbahçeli cemil'e aktarmıştı. havadan gelen topa cemil'le birlikte onu marke eden sovyet oyuncusu reşko da yükseldi. cemil atak yapınca reşko topa ters bir kafa vurdu. belki de top ters biçimde çarptı rus futbolcusunun kafasına.. ve kalecisini aldatıverdi: gol... top rakip oyuncuya çarpmasa bile cemil hemen oracıkta. dokunmak için bekliyor. yani kurtuluş yoktu bu golden...
rasim (bjk) - turgay (trabzon), ismail (eskişehir), kadir (trabzon), sabahattin (altay) - ali çoban (gs), fatih (gs), fuji mehmet (göztepe) - ali kemal (trabzon), gökmen (gs) cemil (fb) şeklinde oynayan milli takımımız'ın bu büyük başarısından sonra atatürk stadı'nın soyunma odasında teknik direktör coşkun özarı ve federasyon sorumlusu, yıllarca milliyet'te birlikte çalıştığımız nazım özbay ve antrenör çetin arkadaşlarımla kucaklaşmıştık. kaç zamandır özlemini çektiğimiz bir kucaklaşmaydı bu... daha sonra, futbol federasyonu başkanı, devrinin büyük futbolcusu, bizim dönemlerin de başarılı spor adamı, hasan polat ağabeyimizle paylaşmıştık bu mutluluğu... tabii gece de izmirli dostlar yalnız bırakmamış, koskoca sovyet takımını, 1975'in süper takımını devirmenin sevincini hep beraber kutlamıştık.