mehmet ali gökaçtı'nın "bizim için oyna": türkiye'de futbol ve siyaset kitabından;
ateş-güneş'in adı güneş oluyor
ateş-güneş kulübü, adını oluşturan iki kelimenin baş harfleri olan a ve g'yi kuruluşundan itibaren armasında kullanmaya başlamıştı. ateş-güneş'in sembolünün başına gelenler, galatasaraylılarla ateş-güneşliler arasındaki psikolojik savaşın tipik bir örneğiydi. muzip bir galatasaraylının a-g kısaltmasını "ayva g.t" diye "okuması" ilerleyen günlerde kulübün adının değişmesine kadar gidecek bir didişmenin olacaktı.
benzetmenin çok kısa zamanda kamuoyunda tutması ve ateş-güneş kulübü'nün adeta üstüne yapışması, bir müddet sonra kulüp üyelerinin rozetlerini çıkarmalarına bile sebep olacaktı. hatta ateş-güneş'in kurucularından adil giray, isminin ve soyadının baş harflerini taşıyan şövalye yüzüğünü bile taka-mıyordu. kulübün adı değiştirilmeli, daha yolun başındayken basit bir muzipliğe kurban edilmemeliydi. tam bu noktada devreye mustafa kemal atatürk girecek ve oluşturulmaya çalışılan olumlu imajı sallantıya giren ateş-güneş'e destek verecekti.
mustafa kemal'in ateş-güneş'e sempatisini göstermek için 29 kânunuevvel (aralık) 1934 tarihinde toplanan yıllık kongre iyi bir fırsattı. bu kongrede ateş-güneş kulübü adını, atatürk'ün o günkü öztürkçe deyimle "abiral eylediği" (lütfeylediği) şekilde güneş olarak değiştirme kararı alıyordu. bu kongrede ayrıca atatürk'ün samsun'a ayak bastığı 19 mayıs tarihinin kulübün bayram günü ilan edilmesi karara bağlanmıştı. bu kongrenin ardından yeni adıyla güneş kulübü, taksim deki kulüp merkezinde bir eğlence düzenlemiş ▼c bu eğlenceye katılanlar ankara'ya çektikleri telgrafla gazi hazretlerini kutlamışlardı. gazi de cevabi telgrafında güneşlilere teşekkür ederek, yeni yıllarını kutlamıştı.42 atatürk'ün güneşlilere gönderdiği cevabi telgrafın atatürk'ün çok yakını olan ve galatasaralılığı ile meşhur ruşen eşref (onaydın) tarafından kaleme alınmış olması da dikkat çekiciydi.
kulübün bizzat atatürk'ün belirlediği bir isim takınması, arkasından kulüp ile atatürk arasındaki yakınlığın basın vasıtasıyla kamuoyuna sergilenmesi, güneş kulübü'nün arkasındaki gücü göstermesi açısından önemli bir hamleydi. atatürk'ün kulübe verdiği destek telgraflarla sınırlı kalmayacak, 1935 yılının hemen başında güneş kulübü ne yaptığı iki ayrı ziyaretle bu destek zirveye çıkacaktı. atatürk'ün güneş kulübü'ne ilk ziyareti 30 ikincikanun ocak) 1935 günü gerçekleşmişti. ziyaret kulüp üyeleri tarafından büyük bir coşkuyla karşılanmış ve kulüp yönetimi aldığı bir kararla o günü "güneşliler bayramı" ilan ederek, günün anısına kulübün spor salonuna bir levha konmasına karar vermişti. atatürk, 1935 yılının şubat ayında güneş kulübü'nün lokalini bir kez daha ziyaret edecekti. güneş kulübü'nün 15 günde bir verdiği geleneksel çay partisine kanlan mustafa kemal, kulüp lokalinde iki saat kalmış, kimi özel görüşmelerini de burada yaparak, bir anlamda güneş kulübü'nü evi gibi gördüğü mesajnıı vermişti.
1918 yılında fenerbahçe kulübü'ne, 1920'li yıllarda karşıyaka ve altay kulübü'ne misafir olan mustafa kemal atatürk, 1930'lu yıllarda sadece güneş kulübü'nü ziyaret etmişti. bu ayrıcalık, 1935 yılından itibaren güneş'in spor kamuoyu nezdinde daha farklı bir gözle görülmesine neden olmuştu. spor kamuoyu, güneş kulübü'nü daha fazla ciddiye alır olmuş ve bu kulüple ilgili değerlendirmelerinde daha ölçülü davranmaya başlamıştı. ancak galatasaraylılar bu konuda istisna oluşturmaya devam edecekti, öyle ki, galatasaray-güneş ihtilâfı ciddi krizlere dönüşerek adeta devlet meselesi hâline gelecekti.