urallarda toplanıp zeynep'in nefis karnıyarığını ve ural'ın (aka hugo sanchez) pilavını yedikten sonra içeri geçtik ve bir yandan muhabbet ederken bir yandan da arsenal-milan maçını izlemeye başladık.
ilk maçın 4-0 milan olması çok da büyük bir şey beklememiz demekti. ama her iki takım da inanılmaz bir mücadele ile başladılar. arsenal yüklendikçe yükleniyor, milan direndikçe direniyordu. derken 7'de 1-0 oldu. arsenal durmuyor sürekli bastırıyordu.
bu arada zeynep tabu oynamak için masayı kurmuş bekliyordu. fakat maç o kadar güzel gidiyordu ki yerimizden kalkamıyorduk. 26'da skor 2-0 olunca. "yoksa" demeye başladık.
aytek, ural, yüce ve ben zeynep'in "hadi yahu tabu oynayalım artık" sözlerini duymazdan gelerek, maça devam ediyorduk. pınar ise "adamlar maç izliyor biz oynayamayız tabu" diye bir yandan sitem ediyor bir yandan da maçı izlemeye devam ediyordu.
43'de penaltıdan skor 3-0 olunca! ikinci yarıyı nasıl izleriz planları yapmaya başladık. ama "beklenen" oldu ve devre arasında tabuya oturduk. ural maçı kaydetti ve saat 00:05 civarlarında ikinci yarıyı izlemeye başladık. ben bir telefon görüşmesi sonrasında "öğrendim skoru. arsenal 5-0 yapmış ama 90+3'de milan golü atmış ve turu atlamış" sözlerimin üzerine ural'dan çeşitli tehditler aldım. hatta bu muhabbet ara ara diğer aktörler tarafından dile getirilip, "cidden skor 5-1 mi?" ya da "adam skoru söyledi ya!" gibi tepkiler almaya devam ettim.
maçın başında kaybedecek hiçbir şeyi olmayan arsenal'in riskler alarak deli gibi yüklenmesine rağmen ikinci yarıda gol yemesi halinde tur atlamak için toplam 6 gole ihtiyaç duyacağından riskleri daha az almaya başlaması milan'ın işine geliyordu. bu arada van persie'nin kaçırdığı inanılmaz gol şansı ile hepimiz şaşkına döndük. akabinde ofsayt sandığımız bir pozisyonda milan'ın kaçırdığı pozisyon görülmeye değerdi. pozisyon tekrarında "tam maç bitti deyip çıkmaya hazırlanıyordum. nasıl olmaz bu gol ya!" diyordum...
derken maç 3-0 bitti ve eve gitmek üzere yola koyuldum.
ama maçın bence en büyük artısı hayran olduğum hakem yönetimi idi. aklınıza gelebilecek her pozisyonda "nasıl yaparım da oyunun temposunu devam ettiririm" diye düşünen hakem gerçekten dört dörtlüktü.
bu yüzden de 4-0 önde başlayan milan, 43'de 0-3 olunca bile zaman geçiremedi. sadece oynayarak direnmeye çalıştı... bu da ortaya enfes bir maç çıkarttı.
sabah işe gelirken arkadaşlarla "mutlak" kazanan bir oyun oynayan barcelona ile bu maçı değerlendirdik. bu maçın aslında bize, barcelona'nın topa hep sahip olup tek taraflı ortaya koyduğu "güzel" oyunun yavanlığını ispatladığını düşündük...