2005 senesi, ligin ilk yarısı, soğuk ve gri bir ankara günü.
mesut bakkal'ın teknik direktörlüğünde, iyi gittiğimiz bir sezon. ayman ve risp'in trabzonspor'a satılıverdiği devre arasına, ligin kafasına yakın gireceğiz.
sivasspor ise küme düşme tehlikesi altında.
gördüğüm en "hak edilmemiş" mağlubiyetlerden biri. takım çok iyi oynuyor, şıkır şıkır pozisyona giriyor, ama bir türlü atamıyoruz. yanlış hatırlamıyorsam, pek de güven verici olmayan bir şekilde bir golümüz mü iptal ediliyor, penaltı mı verilmiyor, öyle bir şey hatırlıyorum. her halükarda, kararları jüri veriyor olsa kesin hükmen kazanacağımız bir maç.
derken, oyuna sonradan giren ve o zamanlar henüz pek bilinmeyen mehmet yıldız, bir kontratakta malum güreşçi özelliklerini de kullanarak golü atıyor.
sonra biz de bozuluyoruz. olmuyor. yeniliyoruz. maratonun sağ tarafında yer almış sivassporluların sinir bozucu tezahüratı ve bizim tribünden bazılarının daha da sinir bozucu biçimde o gaza gelmesi, tadımızı iyice kaçırıyor.
staddan "lanet olsun" duygusuyla ayrıldığım bir maç...