fatih uraz'ın "adamın abdalı kaleci olur" kitabından;
zorunlu bir başlık: hezimetler
(...)
benimle aynı dönemde oynamış olan gençlerbirliği'nin file bekçisi okan da bu kazazedelerden biridir. iyi niyetli ama acemi bir hocanın kurbanı olduğu için daha 27 yaşında milli takımdan kopmuş ve hızla zirveden aşağı yuvarlanmıştır.
1988 yılında macaristan-türkiye maçı oynanmaktadır. 0-0 devam eden mücadelede hakemin bitiş düdüğüne ramak kala tınaz tırpan kulübemde oynamayan futbolcu kalmasın temennisine gömülür ve kendisi istemediği halde okan'ı sahaya sürer. tınaz hoca iyi niyetli olduğu için sayılı saniyeler sonra gol yeme bahtsızlığına uğrayacak bu genç kalecinin geleceğini kararttığını bilmiyordu elbette ama şurası da bir gerçek ki, "cehenneme giden yollar çoğu zaman iyi niyet taşlarıyla örülüdür."