fatih uraz'ın "adamın abdalı kaleci olur" kitabından;
2002 dünya kupası'nda ispanya'nın kalesini canizares'in korumasına kesin gözüyle bakılırken ilk maçta üç direk önünde 20 yaşındaki casillas'ı görenler şaşkınlık geçirmekten kendilerini alamamıştı. valencia forması altında birbirinden güzel maçlara imza atarak boğaların 1 numarası olmaya hak kazanmış canizares, "acaba hocanın gazabına mı uğradı yoksa son idmanda sakatlandı mı?" diye sorulurken casillas'ı kaleye taşıyan sebep çok geçmeden anlaşılacaktı; bir şişe kolonya! nasıl becerdiyse artık canizares traş kolonyasıyla ayağını ayakkabı giyemeyecek derecede yakmış ve istemeden kaleyi bir daha ondan asla geri alamayacağı casillas'a hediye etmişti. casillas'ın beklenmedik anda kendisine gülen talihe sırt çevirmeyip şansını iyi kullanmasına, o turnuva da iki penaltı kurtarmasına, kalesinin hakkını vermesine elbette söylenecek şey yok ama bu canizares'in sakarlığının aydınlattığı da çok açık!