siyah inci! portekiz ekibi karşısında kontrollü başlayan temsilcimiz, 29. dakikada barbosa’nın kırmızı kart görmesinden sonra rahatladı. sivok’un enfes kafası ağları sarstı. simao farkı ikiye çıkardı, 23 şubat’ta istanbul’daki rövanş öncesi büyük avantaj yakaladı
analiz: serdar sarıdağ
maçtan önce takımda kazanma adına olan umut açıkçası beni çok şaşırtmıştı. tabi ki profesyonel takımlardaki her futbolcu maçtan önce kazanma adına mutlakta umutlu olmalıdır ve olmak zorundadır. ama dünkü maçtan önce takımdaki hava “biz avrupa’daki ve ligdeki büyük maçlarda hep iyi oynadık” diyordu sanki. evet, beşiktaş büyük maçlarda büyük oynuyordu, ama dün carvalhal’ın da hakkını vermek lazım. çünkü portekizli hoca, quaresma’yı forvet oynatarak hem kanatlardan uzaklaştırmış hem de takımın eksik oynamasını engellemiş oldu. 29. dakikada braga’dan barbosa’nın kırmızı kart görmesi de işin kaymağı oldu. braga savunmasının iki uzunu ewerton ve douglao’yu, almeida değil en iyi quaresma yerden zorlar düşüncesinde olan carvalhal’ın bu düşüncesine şapka çıkarıyorum. q7 sadece ve sadece 16. ve 18. dakikada onları zor durumda bırakmış olsa da bu tercihin yanlış bir tercih olduğunu göstermez. 10 kişilik braga karşısında takımın avrupa’daki 200. golünü 36. dakikada attığı kafa golüyle getiren sivok maçtan önceki orta gol çalışmasında sanki bu golün provasını yapıyordu. hem savunmada hem de hücumda gerçekten iyi işler çıkardı dün akşamki sivok. her maç öncesinde maçın adamı olmaya en yakın isim olan fernandes sivok’un attığı golden sonra simao’nun 58. dakikadaki golünde de asistlik görevini dört dörtlük olarak yerine getirdi. uefa kendi internet sitesinde golün ismini simao sabrosa yazsa da bu gol kesinlikle fernandes’in. 2-0 gibi bir skorla istanbul’a dönen beşiktaş kaleci quim olmasa belki veli’nin 86’daki uzaktan şutuyla türkiye’ye 3-0 gibi bir skorla da dönebilirdi. kırmızı karttan sonra hem psikolojik hem de taktik olarak beşiktaş’ın gerisinde kalan braga, beşiktaş kalesinde net gollük pozisyon bulamadı. 24’te viana’nın serbest vuruşu ile 72’deki amorim’in şutundan başka bir şeyleri yoktu dişe dokunur.