feriköy’ün gollerini, faruk « dk. 16 » ve hüseyin « dk. 73 » kaydettiler…
iki takımın da hayatî bir puan mücadelesine girişecekleri önceden de belliydi ama, karagümrük'ün de bu kadar kolay teslim olacağını kimse tahmin edemiyordu?...
kırmızı - siyahlı takımın talihsizliği daha hafta içinde başlamış, takımın aslarından aydın, eksik kalan askerliğini tamamlamak üzere kıtasına götürülmüştü. buna ilâveten ihtilâflı ali' nin soyunma odasına dahi gelmeyişi, recep'in, kaleci selâhattin'in yoklukları hep aleyhlerine işleyen faktörler olmuştu. fakat şu da vardı ki; şayet karagümrük forarından tuncay ve nedim muhakkak gollük fırsatları kullanabilselerdi, beraberlik, hattâ galibiyet bile kendileri için mümkün olabilirdi...
feriköylüler, daha 16 ncı dakikada galibiyete ulaşmanın neticesi olarak, temkinli bir oyun tarzı tutturmuştu. bu dakikada hüseyin'in ileri pasına, kaleci sümer hatalı bir çıkış yapmış, nitekim topa daha önce hâkim olan faruk, boş kaleyi isabetle görmüştü: 1 - 0. bundan 3 dakika sonra münacettin'in rakip kale direklerinden dönen vuruşunu takîben 25 inci dakikada tuncay, 28 nci dakikada da nedim iki muhakkak golü inanılmaz beceriksizliklerle kaçırmasaydılar, maç çoktan k.gümrük lehine dönmüş olacaktı.
ikinci yarıda bastıran karagümrük, fakat gol pozisyonuna giren feriköy'dü 51 ve 60 ncı dakikalarda b. rıdvan ile münacettin'in kullanamadıkları iki kontrataktan sonra, nihayet 73 üncü dakikada hüseyin galibiyeti sigorta eden sayıyı temin etti. münacettin'in sola, ileriye uzattığı topu hızla süren hüseyin, 18 pastan sert bir şüt çıkarttı. sümer, bu defa da iyi yer tutamamış ve golü önliyememişti: 2 - 0. geri kalan dakikaların tek mühim anı tekmeleşen aleko ile doğan'ın hakem tarafından oyundan atılışlarıydı. feriköy, bileğinin hakkîyle maçı 2 - 0 kazanmıştı...