memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
yılmaz vural, kupa'nın kaybedilmesiyle birlikte hem bursaspor'un hem de teknik adam olarak kendisinin büyük bir fırsatı kaçırdığını ifade edecektir: "kötü bir durumda aldığım takımın kupa'da final oynaması büyük bir başarıydı onu söyleyeyim. benim de unutamadığım maçlardan birisidir. o şartlarda o gün takımım kazanabilseydi fenerbahçe takımının antrenörü oluyordum, anlaşmıştık. tabii oradaki başarısızlık benim antrenörlük hayatımı da çok etkiledi. daha antrenörlüğümün dördüncü yılında türkiye'nin en büyük kulübünün başına geçme fırsatım vardı. benim için böyle de kötü bir anıdır. hem takım çok şey kaybetti, hem kent çok şey kaybetti, hem de ben çok şey kaybettim. kazansaydık takım avrupa kupalarına katılacaktı. cumhurbaşkanlığı maçı oynayacaktı. bursa'ya dönüşte ilginç de bir anım var. kupa'nın kazanılacağı düşünüldüğü için kentin her tarafı yeşil beyaz bayraklarla ve flamalarla süslenmişti. özel bir uçakla bursa'daki o küçük havaalanına indik. binlerce insan toplanmış, uçağı sallıyorlar. herkes tabii çok korktu. 'bir dakika,' dedim, kapıdan çıktım. hiç unutmuyorum jandarma falan engelleyemiyor insanları. tabii ilk maçı 3-0 kazanmışken, 5-1 mağlup olunca taraftarın olağanüstü bir hayal kırıklığı ve kızgınlığı var. çıkıp orada bir el işaretimle binlerce insanın susmaları, benim yüksek sesle yaptığım konuşmayı dinlemeleri ve benim konuşmamdan sonra efendi gibi gitmeleri, dağılmaları benim unutamadığım bir olaydır. o dönemki emniyet müdürü, vali falan hayretler içinde kalmıştı. o kadar kızgın bir kalabalığın bir konuşmamla dağılması taraftarın bize olan inancı, sevgisi ve desteğinin göstergesidir. bursaspor'da çalıştığım her dönem taraftarla çok iyi bir etkileşimim vardı."