son zamanlarda hiç üşümediğim kadar üşüdüğümü söylemeliyim. öyle ki ancak ilk devrenin sonlarına doğru tam randıman alabildim çekirdekten. bir de çaycı hiç uğramayınca tribüne iyice soğuk vurdu. sahada da içimizi ısıtacak hiç bir şey olmayınca hele.
tribün tarihçeme baktığımda sanırım ilk defa bir maça bu kadar geç girdim. ve yine sanırım hayatımda ilk kez bir maça hem geç girip hem de bitmeden ayrıldım maçtan. ben çıkarken hakem dört uzatma dakikasını işaret ediyordu. sonradan staddan bir ses duymayınca da başka bir yere bakmadım maçın sonucunu öğrenmek için.
bu arada her nakadar atkımın en azından yenilmezlik uğuru sürse de bu maçın ardından "daha fazla yıpranmaması ve zor günlerde geri dolaptan çıkarılması" amacıyla atkı tarafıma geri dönmüştür.