dile kolay 9 yıl aradan sonra takımımız dörtte dört yapmıştı. bu maçı da alsaydık yine 9 yıl sonra beşte beş yapmış olacaktık ve rekora bir adım kalacaktı ama olmadı. sağlık olsun demek gerek. çünkü bu maçta alınan bir puan bize yakın tüm takımların puan kaybettiği bir haftada büyük önem taşıyor. hem yerimizi koruduk hem de 4. sıradaki eses ile aramızdaki fark bir puana indi...
tribünde yerimi aldığımda dakikalar yediyi gösteriyordu. maçın ilk yarısı takım beklediğimizden çok temkinli oynuyordu. aykut'un sakatlanıp çıkması ile yapılan mecburi değişiklikle curri'nin geri gelmesi ve oyuna oktayın girmesi ile birkaç pozisyon bulduk ama maç pozisyonsuz ve ortadaydı. derken "garip" bir şekilde samsun'un golü geldi. eyvah! dedik ama hemen akabinde sağdan hurşut yumuşak bir orta yaptı, en arkada iki gençlerli kafa vurmak için hamle yaparken fink kendi kalesine attı. bir süre içimden "hurşut o kadar güzel ortaladı ki fink de dayanamadı" diye geçirdim...
ikinci yarı ise nerdeyse 45 dakika baskılı oynadık. genelde tüm toplar hurşut'un kanatı olan sağdan geldi. o da genelde topu düzeltip orta yaptı ama bir türlü gol atamadık. samsunspor çok gömülü oynadı. hatta kendi kornerlerini kullanırken bile 4 oyuncularını geride bırakıyorlardı. biz de sürekli sıfıra inip orta yaparak gol bulmaya çalıştık. 3-4 kere ara pas atılmaya çalışılsa da genelde yerini bulmadı.
ikinci yarıda samsun 3-4 kez kontra gelmeye çalıştı ama hep son anda defans oyuncularımız tarafından engellendiler...
zaten maçtan sonra fuat hoca da samsun maçının çok kritik olduğunu bu yüzden temkinli oynadığımızı söylemiş. herkes puan kaybederken bir puan iyi puan. önümüzdeki karabük, eses ve ankaragücü maçları hayati önemde. bu üçlüden alınacak maksimim puan 4. lük ve elbette ilk 8 için hayati önem taşıyor...