yaşım 17 ve kulübün yeni yapılan binasının açılış töreni var. dolayısiyle fuar kupası için izmire gidecek olan istanbul karmasiyle maç yapacağız. o gün başka bir kaleci daha gelmiş, kaptan birinci devre sen, ikinci devre o oynayacak dedi. birinci devre bitti, durum 0-0. ben koşa koşa soyunma odasına gittim. formamı çıkarttım ona verdim. o arada takımda soyunma odasına gelmişdi. kaptan bana niye soyunduğumu sorunca, kendisine maçdan önce söylediklerini hatırlatdım. hayır giy formanı sen oynayacaksın dedi. böylece özlemini çektiğim kaleye geçmiş oldum ve futbol hayatımda böylece başlamış oldu.
tabi o zamanlar daha profesyonellik yokdu. çok az bir para alırdık. geçinmemize yetmezdi ama hiç yoktan iyiydi. derken lig maçları başladı. gerçi benim lisansım vardı ama orta okula gittiğim için oynamam yasakdı. orta okul talebelerinin lig maçlarında oynamaları yasakdı. bir fenerbahçe lig maçı 1-1 sonuçlandı ve bu sonuçlada fenerbahçe şampiyonluktan oluyordu. herkesde benim orta okul talabesi olduğumu bildiğinden yalnız takım kaptanlarının itiraz hakkı olduğundan idareciler fenerbahçenin kaptanı cihat’dan itiraz etmesi için baskı yapıyorlardı. ama o itiraz hakkını kullanmadı. tahmin ediyorum sebebi henüz kariyerinin başlangıcında olan genç bir kalecinin önünü kapatmamak olabilir. bu aradada söyliyeyim bence cihat dünyanın gelmiş geçmiş en iyi kalecisidir.