stoch noktası kadıköy’de bu sezonki fenerbahçe normallerinin dışında bir maç oynandı diyebiliriz. ligin ilk 12 maçında takım savunmasını iyi yapan, ama hücumda zorlanan fenerbahçe, dün geride çok açık verdiği, ama ofanstaki yüzdesiyle bunu telafi ettiği bir oyun ortaya koydu bu kez... alex’teki mevsimsel durgunluk devam etti, ama bunda hürriyet’in “tatsız sert” savunmasının etkisini de yadsımamak gerek. tomas abraham, türkiye’de oynadığı süre boyunca alex’i zekâsıyla/önsezileriyle çok iyi savunmuştu; zaten brezilyalı yıldızın da sanırım en başarısız olduğu yerdi denizli... ama hürriyet öyle değil. daha tatsız. daha futbol dışı. maçı 20 kişi oynatan çağ dışı bir markaj... alex’in durgun olduğu yılı her maçta ayrı bir kahraman çıkararak kotarıyor yine de fenerbahçe... caner’in kayseri, özer’in mersin, bienvenu’nün eskişehir maçını alıp götürdüğü gibi kahramanlaştı dün stoch... belediye’yi bir devrede yıkan adamdı, ankaragücü önünde de topla (o ceza alanı yayının hafif solundaki) “stoch noktası”nda ne kadar çok buluşursa o kadar çok gol atacağını gösterdi bir kez daha... cristian da saçı büyüdükçe büyüyen futboluyla yardım etti stoch’a. fenerbahçe’nin galibiyetine eskisi kadar yardım edemeyenler de vardı tabii. yobo’da bir düşüş var ve afrika kupası’na 1 ay kala kötü sinyaller vermeye başladı yine. everton’da her afrika kupası dönüşü formasını kaptırır, sezonu yedek kulübesinde bitirirdi. fenerbahçe’de de gabon dönüşü formasını serdar’a kaptırırsa şaşırtmayabilir.
ankaragücü cephesindeyse ziya doğan’ın pek böyle alternatifleri yok; bütün bir sezonu 15-16 oyuncuyla götürme çabası içinde. diyarbakır-konya maceralarının aksine ankaragücü’nde çok olumlu bir futbol oynatmaya çalışıyor. dün devşirme iki beki murat-güven’le birlikte sahaya 6 ofansçıyla çıkması gerçekten takdire değer. eğer devrede savunmaya bir-iki takviye yapabilirlerse sezonu tahmin edilenden daha yukarılarda bitirme şansları bile olabilir.