spor tarihimizdeki kırılma noktalarından biri. 1937'de yapılan bu "futbol müsabakası"nda çıkan büyük kavga, devleti, spor klüpleri arasındaki rekabete müdahale etmeye mecbur bırakır. başbakan ismet inönü, bu maçta çıkan olaylar üzerine bir bildiri yayınlar ve mevcut spor klüplerinin tavırlarının "anarşik" ve "dejenere" olduğunu vurgular. bildiri zamanın gazetelerinde de çokça tartışılır. zira o dönemde maçlarda çıkan olayların tek örneği değildir galatasaray-güneş maçı.
örneğin, 1924'ten itibaren ayvalık'ta faaliyet gösteren idmanyurdu ve akınspor klüpleri arasındaki rekabet dönemin teftiş raporlarına konu olmuştur. ilgili müfettiş raporuna göre; ayvalık'a giden bir yabancıya idmanyurdu'nu mu akınspor'u mu tuttuğu sorulmakta; alınan cevap kendileri için müspet ise yabancı alkışlanmaktadır. şayet söz konusu kişi kendilerinden olmayan bir tarafı tutuyorsa bu kişiye karşı "çirkin hareketlerde bulunulmaktadır". bu iki takım arasındaki bir maçta çıkan kavgayı polis ve jandarma bastıramamış; olaylara karşı hazır bekletilen bir kıta asker süngü marifetiyle olayı bastırmıştır. bu türden gerilimler o dönemde türkiye'nin başka yerlerinde de yaşanmıştır. işte 4 temmuz 1937 galatasaray-güneş maçı, bu açıdan devlet için bardağı taşıran son damla olmuştur.
kaynak: yiğit akın, gürbüz ve yavuz evlatlar, s. 203-204, iletişim yayınları, istanbul, 2004.