kötünün iyisi sahadaki ve kulübedekilerle birlikte trabzonspor’un maksimum düzeyde verim alabileceği oyunculardan kurulu bir kadro vardı avni aker’de. ilk kez sakat, cezalı ve formsuz gibi mazeretleri yoktu temsilcimizin. 15 gün önce moskova’da aldığı yenilginin rövanşı öncesi eşitlenen gruba adeta yeniden başlayan trabzonspor açısından kuşkusuz önemli bir avantajdı bu tablo. ilk maçtan çıkarılacak ders belliydi. canımızı fena halde yakan doumbia ve vagner’i ne pahasına olursa olsun durdurmak. yani mümkün olduğu kadar bu ikilinin topla buluşmalarına engel olmak. tabii bu arada araya koşular yapan dzagoev’i de unutmamak. trabzonspor’un önceliği gol yememek olduğu için 90 dakika disiplinli oynamak ve şampiyonlar ligi’nde ilk defa forma giyecek burak’a güvenmek zorundaydı. orta alanda colman’ın yanı sıra serkan’ın pres yapması cska’nın hücumcuları ile bağlantısını kesmek adına önemliydi. bu iş bölümü zokora’nın da yükünü hafifletecek, halil ve adrian’ın ofansif yönünü güçlendirecekti. ilk yarı boyunca trabzonspor savunması doumbia ve vagner’i birer kez kaçırdı. ilkinde giray, ikincisinde kaleci tolga’nın müdahaleleri çok kritikti. buna karşın temsilcimizin tek ciddi atağında burak’ın dışarı attığı top vardı. şenol güneş’in ikinci yarıdaki alanzinho ve henrique hamleleri yerindeydi. halil etkisiz kalmış, serkan ise bir hayli yorulmuştu. topla adam eksiltebilen ve savunmanın arkasına sızan alanzinho takımı adına en önemli pozisyonda bencil davranmayıp arka direkte bekleyen burak veya henrique ikilisinden birini tercih etse trabzonspor’un maçı koparması mümkün olabilecekti. çünkü 73. dakikada rakibin tehlikeli silahlarından biri olan doumbia sinirine yenik düşüp takımını on kişi bırakmıştı. lakin maç boyunca yaşanmayan pozisyonlar oyunun son on dakikasına sıkıştı. sayısal üstünlüğüne karşın avantajını kullanamayan bordo-mavililer, kalesinde ciddi tehlikeler yaşadı. tolga gerçekten de puanı aslanın ağızından alan isimdi bu pozisyonlarda. uzatmalarda trabzonspor için son bir şans geldi kapıya. fakat bu kez de direk izin vermedi topun ağlarla buluşmasına. ortaya konan futbol ve pozisyonlara baktığınız vakit beraberlik trabzonspor’a yaramasa da, iddiasını son iki maça taşımaya yetti. ama bir koşulla... ınter’i avni aker’de yeneceksin. aksi takdirde üst turu düşlerken, bir bakmışsınız lille’in ardında kalmış ve uefa’nın da kapısından dönmüşsünüz!