beşiktaş 3 sezondur getirip getirip bıraktığı şampiyonluğu bu yıl finalde gerçekten de süper bir futbol oynayarak kazandı..
istemek başarmanın yarısıdır derler.. ben sezon başında tüm beşiktaşlı futbolcuların bu şampiyonluğu canı gönülden istediklerine şahit oldum. ve bütün sezon da oyuna çabasını koymayan bir tek oyuncusu olmadı değil.. ama maça çıkıp da yüreğini koymayan oyuncu yaktu.. bu yürek koyma olayının en büyük kahramanı kaptan rıza.. çünkü bu oyuna yürek koyma işi bulaşıcıdır. o'ndan tüm arkadaşlarına bulaşan bu hastalık şampiyonluğun gelmesini de sağladı.
metin faktörü
sezon başında çok büyük bir yanlışla başlandı.. metin takıma alınmadı. 3 hafta da 8 puan kaybedilince taraftarın da büyük baskısıyla istenmeye istenmeye alındı. ama metin büyük bir onur savaşı verdi.. verdiği savaş kolay bir savaş değil, top oynamışlar anlar. her babayiğidin harcı değil. ve metin bu takımı aldı buraya kadar getirdi. zaten daha ilerisi yok. beşiktaş bir yerde en büyük transferini metin 'le yaptı.
bu iki kupa alınırken feyyaz 'ın da gol kralı olması beşiktaşlılar için ayrı bir keyif. ara ara çatlak sesler çıktı feyyaz için.. egoist şeklinde. ama bu dünyada böyle golcü adam egoist olacak.. ama ben feyyaz 'ın bu özelliğine takılmadım da, bazen oyun içerisindeki çabasızlığına takıldım. fakat o kadar iyi bir futbol ailesi ki bu takım, oyun içinde çok iyi örgütlendiklerinden zaman zaman bir iki oyuncuyu taşımasını bildiler. ve koca sezon için de hiç bir problem çıkmadı. kol kırıldı yen içinde kaldı. zaten bu beşiktaş takımının en büyük özelliği.. beşiktaş 'ın bu özelliği de şampiyonluğu getirdi. türkiye liglerinde beşiktaş gibi uyumlu bir takım göremedim.