1996-97 sezonunda fenerbahçe yine şampiyonluğa oynasa da, o sezon zaman zaman kaybettiği puanlarla tepki topluyordu. bu maç öncesi de vanspor ile deplasmanda 2-2 berabere kalınarak kaybedilen 2 puan büyük baskı oluşturmuştu. şampiyonlukta fenerbahçe, galatasaray ve beşiktaş kadar iddialı olan trabzonspor karşısında galip gelmek, takım üstündeki olumsuz havayı dağıtmak ve şampiyonluk yolundaki bir rakibi yenmek açısından iyice önem kazanmıştı.
bu maç günü hava yağmurluydu, o aralar tek başıma da olsam üşenmeden birçok maça giderdim, hem o zamanlar trafik tıkanması sorunları daha azdı. maç çıkışı iki otobüsle de olsa bir saatten az zamanda eve dönebilirdim.
maça fenerbahçe hırslı başladı ama trabzonspor da o sezon zaman zaman inişli çıkışlı bir grafik sergiliyor ve iyi bir çıkış yakalamak için bu maçta alınacak puan veya puanlara çok önem veriyordu. iki takım da etkili ataklar yaptı ama gol bir türlü gelmiyordu. son dakikalarda trabzonspor kontrolü biraz daha eline almıştı. hatta şenol güneş kendine o kadar güvenmeye başlamıştı ki, son dakikalarda uzun süredir sakat olan arçil'i de oyuna almıştı. fenerbahçe ise okocha'nın transferi ile ilk defa o sezon ölü toplarda çok etkili olmaya başlamıştı ve maçın sonlarında fazla normal pozisyon bulunamayınca okocha'nın kullandığı kornerlerden gelebilecek pozisyonlar önem kazanmıştı. sonuçta 90. dakikada bu kornerlerden birinde uche kafayı vurdu ve fenerbahçe'ye maçı kazandırdı. uche'nin bu maçta fenerbahçe'nin 2000. golünü atması da bu maçın bir başka önemli olayıdır.