15 yaşında ve sanırıom aşıgım geberiyorum aşktan fakat kimseye belli etmiyorum,sevdigim kızı görebilmek icin envayi ceşit fırlamalıklar yapıyorum fakat, cevreme agırbaşlı gözüküyorum işin garip tarafı kızında bundan haberi bile yok ne zaman kızı görsem görmemexlikten geliyorum ve onu fark etmemiş gibi yapıyorum, ve delikanlı cocuk havaları yaratıyorum ciddiyetimi hic bozmuyorum sulu hareketler yapmaktan kacınıyorum kızında beni izledigini hayal ediyorum ve o hayalle yaşıyorum ve kendimce kendimi hayata hazırlıyorum,gece yatarken hayaller kuruyorum kurdugum hayallerde bile kıza pas vermiyorum, bu nebicim bir iştir anlaşılır gibi degil 23 nisan günü okulda cocuk şenligi var akşam oraya gidecem kızda orada olacak muhtemelen. sarı havlu corabımı giyecegim ona göre kıyafet ayarlamaya calışıyorum ve akşam yapılacak o geceye gidecegim cok güzel bir gün almanya türkiye macı var ve aynı zamanda eurevizyon şarkı yarışmasıda o gün yapılacak bizide şarkıcı alpay opera adlı şarkı ile temsil edecekti, mevsim bahar icimiz kıpır kıpır ve günün programı yogun ve baharında verdigi sevinc birde aşıgız cok harika günler,ilk önce macı izliyecegiz hatırladıgım kadarıyla türkiye milli takımının kalesini eser koruyacaktı ve şenol yedek olacaktı,fakat kaleci eser elinden sakat oldugu icin afını istedi ve kaleye tekrar şenol güneş gecti.ve bu günlerce olay olmuştu eser almanya macından korktugu icin oynamak istememişti diye günlerce konuşulmuştu macı malesef 3-0 kaybediyoreduk,ve günün ilk hüzranı oluyordu ve mactan sonra mahhalemizdeki okula gisip akşam programı vardı 23 nisan icin ceşitli aktiviteler yapılacak ve aillerde cagrılmış cekilişler yapılacak okulumuza yardım toplanacaktı gerci ben o ilkokuldan mezun olalı 3/4 yıl olmuştu ve işcilik hayatımın 2 yılına girmiştim okuyamayacagımızı anlayınca 1980/1981 yılında orta birden terk etmiştim müsammere başlıyor ve herkes macı konuşuyordu iyi oynamıştık kazanabilirdik bizi kızdırıyorlardı galatasaraylı oldugumuz icin bize sizin kaleciniz almanya,dan kork diyorlardı bizde böle diyenlerle tartışıyorduk ve ayagımızdaki sarı havku corabıda herkese göstermeye calışyordum gözlerim oradaki aşkımı arıyordu bende onun yerini tesbitettikten sonra onunda beni göreblecegi bir yer bulmaya calışıyorum . yoksul mahallemizin halkı okula katkıda bulunmaya calışıyor cekiliş icin sakız satılıyordu benim plotonik aşkımada görev vermişler oda sakız satıyor bütün sıraları geziyorlar genc kızlar sakız satıyordu ve benim bulundugum yere başka bir kız hareketlenince ben bulundugum yeri caktırmadan terk ediyor dışarı cıkma numarasıyla plotonik aşkımın yöneldigi yeri iyice tesbit edip ona göre pozisyon alacagım ve sakız satın alacagım etrafıma ve arkadaşlarıma durumu caktırmamam gerekiyordu tüm hareketlerimi tamamladıktan sonra kendimi okulun dışına atmam gerekti bulundugum noktadan direk gitsem anlaşılabilirdi.tepsinin icinde numaralı olan sakızlarla geliyordu benimki ,bir kac atım kaldı fakat ben sahnedeki gösteriye odaklanmış gibi yapıyorum, ve kıpkırmızı oldum nefesim daraldı tepsiye bana dogru uzattı sakız alırmısın kemalettin dedi ismimle hitab etti, bende sanki hic birşeyden haberim yokmuş gibi parayı saymadan tepsinin üzerine attım ve sakızları almadım parasını verdim fakat sakız almadım ya dedim o para ya kactane olursa o kadar sakızı kücük cocuklara veriniz dedim.. yani hava atıyordum...ekonomik özgürlügümüzün cıraklık haftalıklarını erken harcamaya başlamıştık sanırım. ve aynı akşam oper şarkısıyla bir puan bile alamıyor şarkı yarışmasındanda başarısız olurken ben en azından bir duruş sergilemin gururunu icimde taşıyor ve kendimle gurur duyuyordum bu almanya türkiye macının bende böle bir hatırası var..demekki o dönemler arabesk furyasından bende nasibimi almıştım fakat kalbimin ilk farklı atışlarını o gün ögrenmiştim....napalım sevmiştik bikere be abbbbbiiii