türk milli takımını uzun zamandır görmemiştim. bu fırsatı frankfurt'ta ele geçirdiğim için memnunum.
hemen işe girişiyorum. türk takımının alman milli takımı karşısında yayılışı, müdafaa düzeninde idi. müdafaadan, müdafaaya geçtiler. kendilerini yabancı saha şartlarının yarattığı hava içinde bu şekilde tedbirli oldukları için tenkid etmiyeceğim.
ilk devre sonuna kadar türkler ümit ettikleri neticeyi elde etmişlerdi. ikinci yarıda hiç lâyık olmadıkları bir duruma düştüler. bence, maçın kaybedilişini iki müdafaa hatâsı doğurmamıştır. çok canlı, çok akınlı ve çok hırslı oynarken iki müdafaa hatâsı yüzünden ümitlerini, arzularını ve hırslarını kaybettiler. iki golden sonra gördüğüm türk takımı çözülmüştü. buna rağmen gerek oyunun başında, gerekse sonunda defanstan çıkan toplarla forvetlerin ileri ileri fırlayıp gol şanslarını denemeleri takdire değer bir hâdise idi. bu zaman sırasında yaptıkları akınların golle neticelenmeyişinin sebeplerinin tahlili bana düşmez. sadece oyunun neticesi belki gördüğümüz futbola nazaran bâzı şüpheler doğurabilir diyebilirim.
türk takımının iki açığı tarık ve uğur'u, kaleci turgay'ı çok iyi buldum. sağ bek candemir'den bu vesile bahsetmek istiyorum. dörfel'i takip ederken temiz oyundan çok hileye kaçtı. açıkça söyliyeyim sağ bekinizin rakibini takip şekli hoşuma gitmedi.
benden bu vesile ile dört defa karşısında oynadığını türk takımı ile bugün seyrettiğim türk takımı arasında kıyaslama yapmam isteniyor. futbol oynadığım devirde sadece takımdaki işimi idare eder, fazla bir şey düşünmezdim. ancak, görüşüm kısaca şudur: benim karşısında oynadığım türk takımlarının elemanları daha teknikti, bugünküleri ise daha hızlı ve mücadeleci.
türk futbolu sadece almanyanın değil, dünyanın bütün şöhretli takımlarının korktuğu futbol oynuyor. takım olarak enerjik, ferdi kabiliyetleri yönünden zengin. teknik grünüşü için iyiden yukarı diyebilir. frankfurt'taki türkiye - almanya milli maçından sonra söyliyeceğim son söz şudur: «bu takım avrupa'da her zaman iş yapar.»