milli takım kampında son günün nasıl geçtiğini anlatacağım sizlere...
sabah uyandık ki pırıl pırıl bir güneş. şehir kasveti üzerinden atıvermişti...
çocukların yüzlerinde bir zindelik rahatlık vardı. hepsi tatlı bir uyku çekmişler besbelli. uyku deyince yarın maça çıkarak futbolculara ne rüya gördüklerini sordum.
kaptan turgay «hayır olsun» dedi «hep bizim ahmet berman'la uğraştım rüyamda. bir de samanlık gibi bir yerde idim. oradan uçağa bindim.»
candemir de «aman yazma ağabey» diye anlattı rüyasını. «uykumda hep kaynanamla uğraştım». sonra ilâve etti: «yanlış anlaşılmasın, aslında kaynanamı çok severim.»
ilk defa milli maça çıkacağı için heyecanlı gözüken istanbulsporlu yalçınla konuşuyorum: - rüyanı anlat bakalım. - ağabey, hiç rüya görmedim. neden acaba?
doğru mu söylüyordu. çünkü ilk milli maçının uykusuydu bu. sakladı belki uyuyamadığını.
şeref: evindeymiş, eşi ile kardeşlerini ve ağabeyi mehmet ali'yi görmüş. ve yeniköy iskelesinde iri iri balıklar tutmuş.
solhaf kaya anlatıyordu: «hayır olsun ağabey» bizim beşiktaş'ın emektar malzemecisi mustafa dayı ile beraberdim. istanbul'da hastaydı. gel de merak etme.»
suat, rüyasında artist olmuş, fransız artisti jean p. bellmando ile aynı filmde oyuyordu. gangsterlik yapmış. polisler peşine takılmış... kaçıyormuş. bir hendeği atlarken. gerisini suat'ın oda arkadaşı kaleci özcan tamamladı: «bir gürültü ile uyandım ve ışığı yaktım. suat kan ter içinde yerde yatıyor ve ben suçsuzum, ben suçsuzum bırakın beni, bırakın beni diye bağırıyordu...»
forvetin diğer elemanları:
birtol, oğlu vahdet'i, metin arkadaşı kamil'i görmüşler... şenol mimar olmuş, evinin planlarını çiziyormuş... tarık ise uğurdur diye rüyasını söylemedi...
***
rüyaları böyle idi çocukların, hayır olsun inşallah.
***
milli maça bir gün kala hep bereber neşeli bir gün geçirdik netice olarak. fuarı ziyaret. istirahat, yemek ve neşeden sukuta geçiş...
milli takım kampı milli maç gecelerinin klâsik sessizliği içinde şimdi. futbolcuların odalarından sır çıkmıyor. aralarında bu sabah dün gece gördükleri rüyaları hatırlamıyanlar, hatırlayamıyanlar fazla olacak tabii.»