tanıl bora'nın "karhanede romantizm" kitabında yer alan "'kötü' taraftarlık ve sevmeyi bilmek" başlıklı yazısından;
hayran olduğum bir sadakat, bir gerçek sevgidir: britanya'nın kulüp ve milli takım taraftarları, takımlarını skora hiç bakmadan desteklerler. son kuzey irlanda-türkiye maçında 3-0 mağlup durumdaki irlanda'nın oyuncularının oyundan alınırken nasıl alkışlandıklarını görmediniz mi? 6-0 mağlupken attıkları tek gole can-ı yürekten sevinirler. hiç çare kalmadığında, "iyi günde kötü günde beraberiz" mealinde şarkılar söylerler. (liverpool'un lirik şarkısını işitip de ürpermeyen futbolsever olur mu?: "hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin".) "bizde" böle sadık, böyle kötü gün dostu bir destek tazahüratı yok denecek kadar istisnaidir. olduğu kadarıyla da riyakardır: "bakın size son bir şans daha. oynayın ulan!" şantajı hükmündedir. (hakkını teslim edelim: 1970'li yılların beşiktaş seyircisi bu bakımdan oscar, nobel, grammy, ne varsa haketmiştir.)
bir dönem sakaryaspor seyircisine heyecan veren müthiş bir çıkışa rağmen 2. lig'e düşerken, son 1. lig maçında bin seyirci bile yoktu. gerçek aşıkların dünyasında, biritanya'da, madara olmuş takımların veda maçlarında taraftarlar "sıkma canını, bu da geçer!" törenine gelmek için birbirlerini çiğniyor.