23 şubat 1934 günü taksim stadı’nda, kadri beyin yönetiminde fenerbahçe ve galatasaray takımları istanbul ligi için sahaya çıkmışlardı.
galatasaray’ın avni- tevfik, lütfü- kadri, nihat, ibrahim- necdet, muslih, rasih, fazıl, danyal dizilişindeki onbiri, sarı-lacivertlilerin hüsamettin- yaşar, cevat- mehmet reşat, semih, esat- süleyman, muzaffer, zeki rıza, fikret arıcan, lebib kadrosu karşısında çamurlu ve kaygan sahadaki yerini aldığında tribünleri dolduran binlerce seyirci yine zevkli bir fenerbahçe-galatasaray rekabeti izleyebilmeyi umuyorlardı.
karşılaşma golsüz devam ederken, 60. dakikada kadri dağ’ın mehmet reşat nayır’a attığı bir tekme ve olası bir kavgayı ayırmak için olay yerine koşan fikret arıcan’ın galatasaraylı tevfik tarafından kucaklanıp saha kenarına atılması bir anda sahanın karışmasına neden oldu.
iki takımın oyuncuları arasında başlayan kavgaya tribündeki seyirciler de katılınca ortalık bir anda savaş alanına dönmüştü.
bu arada fenerbahçe kalecisi hüsamettin böke’nin stat balkonuna sıçrayıp, sarı-kırmızılı takımın antrenörünün üzerine yürümesi olayı daha da alevlendirmişti.
güvenlik güçleri sahada ve tribünlerdeki arbedeyi güçlükle yatıştırabilmişlerdi. böylece karşılaşma yarıda kalmış ve hemen sıcağı sıcağına toplanan istanbul mıntıkası futbol heyeti geç vakitlere kadar olaylı maçı görüşmüş ve sonuçta kavgaya karıştığı sabit görülen tam 17 oyuncu ceza almıştı.
verilen cezalar 24 şubat tarihli gazetelerde yayınlanan bildiriyle şöyle belirtilmişti:
“.... hadisede en ziyade kabahatli görülen fenerbahçe kalecisi hüsamettin bey’e müebbet boykot, fenerbahçe’den fikret ve galatasaray’dan tevfik beylere altışar ay boykot, hadiseye iştirak ettikleri heyetçe tesbit olunan fenerli yaşar, cevad, esad, reşad, süleyman, muzaffer ve lebip beylere galatasaray’dan avni, nihat, kadri, lütfü, ibrahim, necdet ve fazıl beylere ikişer ay boykot cezası verilmiştir.
ancak verilen bu cezalar nedeniyle kendisine haksızlık edildiğini düşünen fenerbahçe’de, 23 şubat’taki kavgalı galatasaray maçı, kulübün idari yapısında esaslı değişikliklere varıncaya kadar, bir çok sonuç doğurmuştur.
istanbul futbol heyetinin kaleci hüsamettin’i müebbet, fikret’i 6, cevat, yaşar, esat, reşat, lebip, muzaffer ve süleyman’ı da ikişer ay boykotla cezalandırma kararına fenerbahçe kulübü itirazla karşılamış, bu arada olaya karışmayan bazı futbolcuların ceza almalarını ve kararın kesinleşmeden uygulamaya geçilmesini protesto etmiştir. istanbul bölgesi fenerbahçe’nin bu itirazını haklı buldu. cezalarda oransızlık olduğunu, bazılarının masum bulunduğunu ve bir kısım cezaları affetme yoluna gidilmesi eğilimini gösterdi. fakat, futbol kurulu “şahıslar üzerinde durmanın disiplin ve otorite bakımından zararlı olacağı” iddiasıyla, kararın hiç değiştirilmeden uygulanmasında ısrar etti.
fenerbahçe kulübü, bu durum karşısında, itirazını türkiye idman cemiyetleri ittifakına da sunmuş ve gerekirse hakkını mahkeme yolu ile aramaktan geri kalmayacağını bildirmiştir. fenerbahçe’nin bu tarz şiddetli tepkisi, spor çevrelerinde pek tanınmamış teşkilat üyelerini sinirlendirmiştir. genel merkez ikinci başkanı olan zamanın ünlü bir milletvekili fenerbahçe kulübünü sindirmek yolunda, ilk iş olarak, 3 kişilik yönetim kurulundan hayri celal (atamer)’le cafer (çağatay)’i boykotla cezalandırdı. sonra da kulübün “milli emlak idaresi”nden bedeli 10 yılda ödenmek üzere, satın aldığı stadı geri almak yoluna gitti.