80'li yılların en popüler hakemlerinden biri, unutulmaz diyaloglardan unutulmaz bir örnek veriyor: "beşiktaş'ın kötü zamanlarından biri. küme düşme tehlikesi yaşıyorlar. mersindeki mersin idmanyurdu-beşiktaş maçını bana verdiler. beşiktaş kazansa ferahlayacak, berabere kalırsa ya da yenilirse tehlike devam edecek. maçın sonları yaklaşıyor, durum 0-0... beşiktaş'ta m... vardı. ikide bir bana 'hocam, saat kaç?' diye soruyor. ne yalan söyleyeyim, beşiktaş'a üzülüyorum, küme düşmesinler istyorum. ama iş kendilerine kalmış, ben maçı en iyi şekilde yönetmek durumundayum... o nedenle m...'ya, daha var, belki atarsınız gibi şeyler söylüyorum. bir seferinde bana 'hocam, kaç dakika var demiyorum, saat kaç diyorum' gibi bir şey söyledi. meğerse maç adamın umrunda değilmiş. uçaktan korkuyormuş da, adana'daki uçağın kaçıp kaçmayacağını merak ediyormuş. adamın düşündüğü şeye bakın."
not: anının orjinalinde skorun 2-2 devam ettiği yazıyordu. mersinde oynanan ve 2-2 skoruna ulaşan tek maç 73-74 sezonunda oynanan ve beşiktaş'ın 4-2 kazandığı maç fakat anıyı anlatan hakem 80li yılların hakemi. ayrıca beşiktaş'ın sezon sonunda düşme potasına en yakın olduğu 2 sezonda mersin 1. ligde değil... bu maçın oynandığı sezonda son hafta beşiktaş düşme potasının sadece 2 puan üstünde... bunun gibi birkaç ayrıntıya bakarak en uygun maçın bu maç olduğunu düşündüm ve anıyı bu maça yazdım.