turan çevik'ten sonra maatyaspor başına meslektaşı nurettin güven gelir. güven, bu büyük sorumluluğu aldığı ilk günlerde çok heyecanlıydı. mecidiyeköy'deki bürosunda, takım elbiseli ve kalın bıyıklı, irikıyım personeliyle ihracat işleri çevirip inanılmaz paralar kazanırken, hayatına renk gelmiştir. (zavallı, sonraları eroin kaçakçılığıyla da suçlanacaktır!) "malatyaspor nasıl şampiyon olur?" kafasındaki tek soru budur. gerçi iki hafta içinde ani bir şöhret yakalayıp gazinolarda magazin flaşlarına hedef olmanın gerilimi de küçümsenemez ama önce malatyaspor.
"eder, serginho ve carlos'la kesin anlaşma sağlamış durumdayız. maradona'nın da üzerinde duruyoruz. 10 milyon dolar istiyormuş. bu çok büyük para değil. ben büyük bölümünü karşıları. diğer malatyalılar da katkıda bulursa..." 10 milyon dolar çok büyük para değildir ha? öyle olsun... iyi de o tarihte takımlar ancak iki yabancı oyuncu oynatabilmektedir oysa nurettin güven, kapıyı en az dörtten açmaktadır. bu iş nasıl halledilecektir? nurettin güven de şaşırır: "kulüpler şu anda kaç yabancı oynatabiliyor? iki mi? evet, bu konuyu da araştıralım." maradona'nın malatya'da yaşamak istemeyeceğini düşünmüş, istanbul'da iki ya da üç hafta arası antrenmanı yapıp, malatya'ya maç günlerinde uçakla gitmesi gibi mükemmel bir çözüm de bulunmuştur; yani her şey ayrıntılarıyla planlanmıştır da takımların kaç yabancı oynatabilecekleri gibi önemsiz bir ayrıntıyı gözden kaçırmıştır.
güven, carlos ve serginho'yu gerçekten de transfer eder. carlos'un ahı gitmiş vahı kalmış, serginho o "vah"ı da hasretle anar hale gelmiştir. aslına bakılırsa, bu futbolcuları iyi dönemlerinde getirse çok kötü bir şey yapmış olmayacaktır. ama diğer yandan, malatyaspor hep güven'lere muhtaç kalacaktır. neyse ki, gelişen türkiye'nin hızlı gelişmiş ihracatcısı nurettin güven'in malatyaspor başkanlığındaki ömrü böyle tartışmalara start verecek kadar uzun sürmez. 6-1'lik fenerbahçe mağlubiyetinin ardından, sinir krizleri geçirip herkese hakaretler yağdırarak istifa eder.
not: kitabın 1996'da yayınlanan basımında bu bölümle ilgili olarak şu not düşülmüş; ayrıntılar önemlidir. yedi yıl önce, "malatyaspor'a geldiğinde ahı gitmiş vahı kalmıştı" dediğim carlos, iki yıl önce brezilya milli takımı kadrosundaydı. yerine asla ulaşmayacak bir özür ama yine de carlos'tan özür dilerim.