hayret!... milân, galatasaray'dan hâlâ çekiniyor. sen, rakibinin sahsında oynadığın maçtan 3-1 galip çık. fizik kondisyon, teknik değerin, maddi gücün, hasılı her şeyinle rakibinden üstün ol, üstelik revanşı kendi toprağında oynamağa hazırlan! ve hâlâ «galatasaray'dan çekiniyoruz» de!
buradaki nabız yoklamasından sonra ben bu neticeye vardım. milan galatasaraydan çe-ki-ni-yor.
iki kere ikinin, dört etmesi gibi... ama olmaz böyle şey. herşey sizin yarı finale gideceğinizi gösteriyor...
bu maçın peşin hükümlü galibi sizsiniz, siz olmalısınız diyorsunuz. bir canlan sıkılıyor, bir kaşları çatılıyor ki, futbol oyununda matematik diye bir şey kabul etmelerine imkan yok. milan'lı dostların...
«ya bir kaza kurşununa kurban gidersek?»
işin onlarca izahı bu. galatasaraydan çok futbol denen oyundan korkuyorlar.
***
şimdi, haydi oradan, hava mı yapıyorsun? diyecekler çıkacaktır. doğru, doğru... ben de, buraya geleinceye kadar bu soruya cevap aradım. milan işini istanbulda bitirmiş, senin burada işin ne?
kolları sıvadık. önümüze gelenle konuştuk. acaba onlar da bizim gibi mi düşünüyorlardı? halk içinde dahi bu korkuya saplanmışlara rastladık. «ya, milan bir kaza kurşunu yerse?»
nihayet bu şöhretli kulübün diktatorü de öyle düşünüyordu. hatırlayacaksınız ismini giuseppe viani'nin... teknik direktör büyük bir otomobil kazası geçirmiş, ölümlerden kurtulmuş... hastahaneye yatırmışlar... bir gün, iki gün, tam bir hafta kendine gelememiş. gözlerini açtığı zaman, başucunda bekleyen futbolcularına: rivera'ya, altafini'ye, kaptan maldini'ye hepsine söyleyebildiği ilk cümle «galatasaray maçı yaklaşıyor. hazır mısınız? unutmayınız ki herşey bitmiş sayılmaz.»
aynı viani, birkaç gün sonra milanın kamp yaptığı milanello köyüne gelir, başı sargılar içindedir. futbolcularına aynı ikazı tekrarlar.
milan şu anda kampta. ligde bir iddia ve ümidi kalmadığı için mi? hayır, modena maçı için mi? hayır. düpedüz çekiniyorlar galatasaraydan. zira, milân bu sene san siro'da hep kazanacağı maçları vermiştir. hani bu itiyadından vazgeçmeyip kazanacağını da kaybederse? ne şenlik olur değil mi?
***
sırası düşmüşken biraz milanello'dan bahsedelim. burası milano'dan elli kilometre ötede, binbeşyüz nüfuslu bir köy. italyadaki anlamı, milaneloo'nun «küçük milan» fakir köylünün kurup, zengin milan taraftarlarının ihya ettiği bu köyde, milan takımı kamp yapıyor. modern bir spor köyü de denebilir buraya. yeşillikler ortasında, milan'ın gençleri istikbale, şöhretleri de şampiyonluklara hazırlanıyorlar. modern köyde yok, yok. disiplinsizlik ve dalga geçmek hariç.
meşhur leidholm'un idaresindeki milan futbol okulu da bu köyde rivera'yı dünya karmasına yetiştiren mektep de bu mektep.
netice: milan, galatasaray maçını kamp yaparak bekliyor. gittik, gördük. yeşillikler içindeki sahada bu memleket için alışılmış bir intizamlı çalışma vardı. altefini, kulübü ile davam eden ihtilâfa rağmen, sanki ilk galatasaray maçına çıkıyormuşcasına kaleleri bombardıman ediyor. maldini uzun turlarla nefesini yükseltiyor. altın çocuk rivera saha kenarında arkadaşlarının hareketlerine hasret dolu gözlerle bakıyor.