karakartallar geçen yılın şampiyonuna karşı daha canlı ve hırslı idiler.. yalnız, gole gitmekte, gol pozisyonu yaratmakta acemi kaldılar. bunda istikbal vaad eden gençlerin tecrübesizlikleri büyük rol oynadı.
sanlı, nihat ve yusuf gibi üç büyük yaratıcı elemanından mahrum beşiktaş bence göz doldurdu.. soyunma odasına geç gelen yusuf'un oynatılmaması ne kadar yerinde bir hareketse, çeşitli yeminlerle tövbekârlığını ilân eden yusuf'un bu şımarıkça tavrını esefle karşıladım.
fenerbahçe’ye gelince bir haftada iki maç yapacak kıvama gelmemiş bir takım intibaını bıraktı. fuat olmayınca forvetle defansın yükü yalnız ziya'nın omuzlarına yüklendi. o da tek kaldı böylece başıboş bir forvet ve yorgun bir takım bundan ileriye gidemedi. yalnız kimsenin işine karışmayalım ama, daha bizim türkiyemizde bol futbolcu değiştirip, oyuncu deneme şekli hoş karşılanmıyor. dün de takımda 6-7 kişinin değiştirilmesi yüzünden futbol vasatın altındaydı... ve yorgunluktan ya da hırstan olacak bol bol tekmeler, itiş kakışlar seyrettik. bunda milli hakemimiz nejat şener'in büyük rolü oldu. nejat şener belki de hayatının en kötü maçını idare etti.. yazın rehavetinden kendini kurtaramamış olacak ki ayağına gelen kramp ağzına yanlış düdükler çaldırdı.