muhammed ali şahin'in piknikte dömivole kitabında yer alan "nasıl takım tutmaya başlanır?" yazısından;
ben 10 yaşındayken dayım "senin beşiktaş'ı tutman lazım" diyerek beni kandırdı (o sezon beşiktaş 103 gol atan fenerbahçe'yi var gücüyle takipteydi.) kaybettiği zaman ağlayacak kadar sinirlenirdim. babam ise bana inat fenerbahçe'yi tutardı ve halen 18 yıl sonra huyuna devam ettirmekte.
kayserispor ise bambaşka bir aşk. tatile gittiğimizde kayserispor'un maçı var diye beni de götürdü akrabalarım. maçına gittiğin takımı daha kolay tutabiliyorsun. ligin ikinci haftasıydı, kayseri-beşiktaş'la oynuyordu. beşiktaşlıyım diye beni maça götürdüler ama kayserispor taraftarları arasına oturmuştuk. şimdi gol atarsanız sevinme diye tembihte bulunmuşlardı bana büyüklerim. maç ilerledikçe kayseri gol attı ve maçı 3-1 kazandı. her golde çok sevinmiştim.
yahu sen beşiktaşlı mısın kayserisporlu musun diye tutturdular. o maçtan sonra her yıl tatile gittiğimde kayseri'nin maçlarına gitmeye gayret gösterdim ve bir kulüp daha eklenmişti kalbime.
tuttuğunuz takımı uzaktan değil yakından destekleyin!
not: hollanda'da doğup büyüyen muhammed ali şahin yazısında öncelikle doğduğu mahallenin takımı olan f.c. ultrecht taraftarı olma hikayesini anlatıyor.