kaç gündür, galatasaray - bytom maçının hazırlığı ile uğraşıyoruz.
sabah gazeteye geliyoruz: maç. akşam gidiyoruz: maç... öylesine girmişiz ki işin içine...
gündüz kılıç ve coşkun özarı, zihinlerinin bizimkinden fazla yorulduğunu, gönüllerinin galibiyet ümidiyle bizimkinden fazka dolup, taştığını iddia ederlerse, haksızlık etmiş olurlar. galatasaray onların değil, hepimizin...
bizim serviste, sadece 1963 yılının, sadece mithatpaşa'nın, sadece istanbulun, sadece galatasaray'ın değil, bütün memleketin, maçını konuşa konuşa 7 kasımı getirdik... herkes bir şey söyledi. şöyle yazalım, böyle yazalım. yavuz bayraktar «çocukları aşka getirelim» dedi. «haydi arslanlar diye, manşet atalım» namık sevik ve halit kıvanç ise şöyle konuştular: «5 kalemden maç tahmini yapalım» teklifler birleşti ve başladık yazmaya. uykuları kaçan karikatüristarkadaşımız bedri de fırçasıyla aramıza girince 5 kalem oluverdik...
bilirsiniz, 5 kalem, milliyet'in büyük maçlardan sonraki görüşünü ifade eder... ha maçtan evvel, ha maçtan sonra... bütün memleketin galatasaraylıdan fazla galatasaraylı olduğunu, heyecan dolu bir günün ertesini bekleyemeyecek kadar aceleciyim ben... yarınki yazımı da şimidden yazıyorum. galibiyetin şerefine...