40.000 seyirci önünde oynanan maçta en azından bir beraberlik kaçırdık. golleri talât,şolymoşi, göröcs attı
ogün'ün sakatlanışıyla son 15 dakikada 10 kişi kalan takımda naci, şeref, mustafa, talât göz doldurdular
necmi tanyolaç peşte'den bildiriyor
millî takımımız, altı yıl sonra 3-1'in revanşını, macarlara kendi sahasında maalesef tek farkla kaptırdı. maalesef diyoruz, zira dünya kupasına hazırlanan iddialı rakiplerimiz bize karşı ne büyük bir üstünlük gösterdi, ne de fevkalâde bir oyun.
zamanında çalışmalara başlamış, daha iyi bir onbir kurmuş ve forvette recep'in vazifesini bütün oyun boyunca yapabilecek genç elemanlara yer verebilmiş olsaydık, en azından bir beraberlik, hattâ galibiyet alarak nep stadını terkederdik.
nerde 6 yıl evvelki macar takımı?
altı yıl evveline bir an için hatırlıyor ve diyoruz ki, nerede cziborlu, hidegkutili, puşkaşlı o maar takımı, nerede şimdi?
aralarında dağlar kadar fark var. gerçi, bizde de bir düşme yok mu? var... ama emin olun altı yıl içerisindeki düşüş, macarlarınkinden çok daha az, çok daha hafif kalır.
peşin hüküm vermek futbolda doğru değil. ama biz iddia ediyor ve söylüyoruz. uruguay'la 1-1 berabere kalan ve bizden, tesadüfi gollerle revanşı alan macar takımı, dünya kupasında 16 finalist arasında ancak 14 veya 12. olabilir. methedilen bir tichy'yi, avrupa'nın en iyi santrforu diye anlatılan albert'i, takım kaptanı şandor'u tanıyamadık dersek yeridir.
aslarımız iyi oynasaydı...
ahbi turgay biraz daha iyi gününde olabilseydi. güvendiğimiz aslarımızdan suat, hiç olmazsa lalettayin bir maçtaki gibi randıman verebilmiş lsaydı vazifesini yapan, fakat maçın sonuna doğru fiziki kifayetsizlik içinde bulunan recep 90 dakikayı tamamlayabilseydi... «..saydı» edatıyla biten cümlelerin hiçbirisi teselli için sıralanmamıştır. bu kadarı dahi macarlardan bir beraberlik almamıza kafi gelecekti.
koca turgay'ın 31. dakikada şolymoşi'nin 35 pastan çektiği şutu takip edemiyerek içeriye alışı ve yine koca turgay'ın naci'den kurtulan göröcs'ün karşısında yerini kaybedecek kadar gaflete düşmesi... affedilecek hatâlat değildi bunlar. klâsını ispat eden bir kaleci için izahı güç hatâlardır bunlar.
maç başlamadan evvel 41. milli maçını oynadığı için kendisine hediye verilen türk kaptanının macar seyircisi önünde bu duruma düşüşünü beklemezdik doğrusu.
başarı grafiği düşük olan candan, yüksel, nevzat için uzun boylu bir şey söylemeyi lüzumsuz addederiz. denenen gençlerden talât'ın, solhafta mustafa'nın vazifelerini yapan naci, recep ve şeref'e ayak uydurduklarını ve hattâ onlardan daha da fazla başarı gösterdiklerine işaret etmek isteriz.
maça 4-2-4 başladık
ilk onbeş dakikalık zaman içerisinde rüzgâra karşı oynayan takımımız, recep ve candan'ı geriye çekerek rakiplerimizin hızını durdurmak yolunu tuttu.
biz oyunu rlantiye almak isterken, baktık ki macarlar kendiliklerinden ağır bir tempo tutturmuşlardı. saha ve seyirci yabancılığı bu dakikadan itibaren silinmiş ve milli takımımız atağa geçmeğe başlamıştı.
6. dakikada şandor'un attığı şut, 11. dakikada kornerden gelen topa fenyveşi'nin kondurduğu kafa ve 14. dakikada albert'in pas denecek kadar turgay'ın eilinde eriyiveren hafif şutu kalemiz için ciddi birer tehlike olmaktan uzaktı.
kaçırdığımız ilk fırsat ve golüöüz
halbuki biz, 26. dakikada bir çığ gibi macar kalesine yüklenivermiştik. recep'in attığı topu meszöly'nin yanından aniden fırlayarak kapan şeref'i solhaf şipoş ceza sahasının dışında güçlükle faul yaparak durdurabildi. recep'in, demarke vaziyette bulunan ogün'e barajın üzerinden kaydırdığı topu sağaçığımız çok yakın mesafeden kaleye sokamıyarak ve takımımızı bir golden mahrum bırakacaktı.
müdafaada kapanan, talât, şeref ve ogün vasıtasiyle kontratağa geçen takımımız nihayet 29. dakikada yegâne golünü kazandı. şeref'in hazırladığı bir akında uzattığı topa hâkim olan ogün, müsait pozisyona kaçan talât'ı gördü. talât, ceza sahasına daldı ve attığı çok sert bir şutla kaleci ilku'yu mağlûp ediverdi.
macarların beraberlik golü
gol, takımımızın maneviyatını yükseltmişti. hemen iki dakika sonra şolymoşi'nin 35 metreden attığı şutu turgay iyi takip edebilmiş olsaydı bir anda beraberliğe düşmeyecektik.
moralsiz ve yakın markajdan sıkılan ve topa girmekten çekinen macar takımının ümidini ve şevkini canlandıran işte bu gol olmuştu.
halbuki bu golden bir kaç saniye evvel ogün muhakkak bir fırsatı da heba etmişti. atamadık, üstelik de yedik.
ikinci devre
ilk yarıda başarısız bir oyun çıkartan macarlar, ikinci yarıya şandor'un yerine farkaş'ı, albert'in yerine de rakoşi'yi oyuna alarak başladılar. milli takımımız ise aynı tertibini muhafaza ediyordu.
bir müddet, ilk anlarda netice almak isteyen macarlar karşısında müdafaaya çekildik. bu arada ogün ve candan vasıtasiyle yaptığımız bir iki akını ise kaleci ilku önlemekte müşkülat çekmedi.
albert ve şandor'un yerine giren oyuncularla macarlar daha derli topu bir oyun çıkartmaya başlamışlardı. fakat, yukarda da işaret ettiğimiz gibi bütün şutlar ve akınlar netice alıcı olmaktan uzaktı.
ikinci macar golü
68. dakikada turgay'ın bariz bir hatasından ikinci golü yedik. gerilerden kopup gelen göröçs, naci'den sıyrılmış ve turgay'la karşı karşıya kalmıştı. kaptanın, çıkmakla çıkmamak arasında bir anlık tereddütü mağlûp duruma düşmemize sebep oldu. bize kalırsa çıksaydı da bu gole mâni olabilirdi, yerinde dursaydı da. zira, çıksaydı göröçs'ten daha evvel topa müdahale edebilirdi. çıkmasaydı, ahmet göröçs'ü bastırmış, şut atamıyacak hale getirmişti. nitekim top turgay'ın üzerinden geçtikten sonra seke seke kalenin içerisine girdi.
işte bu golden sonra bir anda çöküverdik. yorulan recep'in yerine yüksel girdi. yapılan tadilatla hücum hattımız şöyle olmuştu: candan, suat, ogün, talât, yüksel. şeref ise sağhafta aksayan suat'ın yerini almıştı. bu değişiklik de uzun boylu fayda sağlayamıyacaktı. maçın sonlarına doğru candan'ın yerine bu defa da nevzat alındı. tam bu sırada ise kaleci ilku ile çarpışan ogün sakatlanmıştı. evvelce yapılan anlaşma müelbince, maçın sonuna kadar 10 kişi ile devam etmek mecburiyetinde kaldık.
macar millî takımının bariz hakimiyeti, 10 kişilik takımımız karşısında son 15 dakikada kendini gösterdi. ve maalesef kaçırdığımız fırsatlardan sonra yediğimiz talihsiz gollerle altı yıl sonra macarlara revanşı kaptırdı.