o sezon ilk kez avrupa kupalarında mücadele eden malatyaspor'un rakibi isviçre'nin güçlü ekiplerinden basel'di. ilk maçı malatya'da basel beklendiği üzere 2-0 gibi "iyi" bir skorla kazandı. doğal olarak herkes malatyaspor'un "kesinlikle" eleneceğini düşünüyordu.
her anadolu taraftarını lig maçlarında 3 dakikalık özetlere mahkum eden ve onu da gecenin köründe yayınlayan televizyon kanalları yuh dedirtecek bir şekilde bu maçı da yayınlamadılar. tıpkı egaleo-gençlerbirliği maçı gibi ya da bir sürü anadolu takımının avrupa kupasındaki maçı gibi. oysa aynı televizyonlar fb, gs, bjk'nin alman 2. lig takımı ile yaptığı hazırlık maçını bile yayınlarken...
bu maçta malatyaspor nasıl olsa tur atladık diye havalara giren basel'i perişan etmiş ve normal süreyi 2-0 önde tamamlamıştı. ardından uzatma bölümünün 4. dakikasında streller'in golü ile basel skoru 2-1 yapmış ve gümüş gol uygulaması ile ilk devre sonucu tur atlamıştı.
malatyaspor'un elenmesinden ziyade isviçre'de güzel bir oyun çıkarttığı bu maçı ne canlı izleyebildik ne de özetlerini, gollerini görebildik. "yazık!" demekten başka bir şey gelmiyor aklıma!