galatasaray’ın ilk kırmızı-beyaz forması biraz ilginç bir tasarıma sahiptir. arsenal’in klasik formasını andırır kısmen. bugünkü anlamda düğmeli bir gömlek olan bu formanın sadece yakası kırmızı, gövdesi ve kolları beyazdı. mekteb-i sultani’de okuyup futbolculuk yapanlar bu forma-gömlekleri günlük olarak siyah çuhadan yapılma ceketlerinin içlerine giyerdi çoğunlukla. kırmızı-beyaz ilk formaları galatasaray’ın bir ve iki numaralı kurucuları ali sami yen’in kızkardeşiyle asım tevfik sonumut’un annesi dikmişti...
galatasaray’ın, ikinci rengi kan kırmızıydı. bu renk konstantinopolis futbol ligi’ne katılırken saptanmıştı 1906’da. formalar için ingilizler’in işlettiği economic kooperatifi’nde çalışan ve kendisi de bir futbolcu olan yanni vassilidis’e bu renkte forma istedi galatasaray kurucuları. vassilidis ise onlara birmingham’da faaliyette bulunan william schillcock mağazasının kataloğunu göstermiş ve beğendikleri forma ve ayakkabıları seçmelerini istemişti. parçalı bir kan kırmızı formada karar kıldı galatasaray kurucuları. böylece sipariş verildi ve formalara kavuşuldu...
mesela galatasaray 25 kasım 1906 tarihinde imojen’le oynadığı ligdeki ilk karşılaşmasına bu formayla çıkmıştı. galatasaray’ın bilinen en eski fotoğrafındaki formalar da bu renktir... ne zamana kadar kullandı galatasaray bu formayı?.. tam iki sezon. yani 1906-1907 ile 1907-1908 sezonları boyunca... yeni sezon, yeni renkler, yeni forma parolasıyla 1908-1909 sezonu için yeniden yeni bir renk arayışına çıktı galatasaray kurucuları. sezon başlayacaktı, bu yüzden de ingiltere’ye forma siparişi verecek zaman yoktu. bahçekapı’daki şişman yanko ananiyadi’nin dükkânına gitti ali sami, asım tevfik ve emin bülend beyler;
“vişneye çalan koyuca tatlı bir kan kırmızı”yla “turuncudan iz taşıyan tok bir koyu sarı” olan parçalı forma bu dükkânda saptandı. ali sami yen daha sonra bu iki rengin parlaklığını, bir aslan'un başıyla saç ve yelesinin yarattığı renk güzelliğiyle tanımladı...
fazla zaman yoktu. 6 aralık 1908 tarihinde hms barham maçına çıkacaktı galatasaray. bundan sonrasını ruşen eşref ünaydın’dan dinleyelim:
“o pazara hemen yeni gömlekleri yetiştirmek gerekiyordu. bunlardan çoğunun bir gecede diktirilmesi işini ali sami yen ve asım tevfik sonumut üzerlerine aldılar. biliyorum ki gömleklerden epeycesini ali sami o gece kız kardeşlerine diktirdi. bir kısmını da yarına kadar muhakkak yetiştirmeye söz verebilecek arkadaşlara dağıttılar. kumaş pay edilenlerden olarak dört gömlek yetiştirilmesi işi de bana verilmişti...”
görüldüğü gibi parçalı sarı-kırmızı formanın dikiminde birçok kişi çalışmıştı. anneler, anneanneler, ablalar, kızkardeşler, teyzeler. bunlar arasında ruşen eşref ünaydın’ın anneannesi ve büyük teyzesi de vardı. böylece bir not düşmüş olalım tarihe. o tarihte, orada olan ruşen eşref ünaydın’ın aktarımı ve şahitliğiyle.