sarı – siyahlılar dün de fevkalâde bir oyunla karagümrük’ü nusret, yordan ve şirzat’ın golleri ile 3 – 1 mağlûp ettiler
“futbol nasıl bir oyundur, nasıl oynanır?» diye bir soran olsa dünkü beykoz – karagümrük maçını örnek diye gösterir ve «futbol budur» derdim…
sert, girgin, hızlı ve fasılasız bir mücadele… vücutlar birbirine çarptığı zaman, eğer bir kaide ihlâli yoksa, asla durmayacak ve mücadelene devam edeceksin… nâzik bedenim incinmesin diye üzerine gelen rakibinden kaçmak da yok… ama en ufak kaide ihlâli varsa oyun mutlaka duracaktır. eğer rakibine kasıtlı bir tekme atar veya buna aynı kötü niyetle mukabele edersen hakem tarafından derhal sahadan atılacaksın… futbol bu idi ve dün hem yirmi iki oyuncu, hem de hakem futbolu böyle anlamışlardı.
hareketten örülü bir fırtına, bir o kalenin önünde patlıyor, bir bu kaleye geliyordu. bu maçta anlatılacak pozisyonlar değil, anlatılmazsa ihmal sayılacak olan doksan dakikalık bir devamlı hareket vardı. ama bunu uzun uzun yazmağa da imkânımız yok. okuyucularımız, bu maçın yıldız tablosunda tek yıldız alan bâzı isimler goreceklerdir. fakat söylemek lâzım ki onlar da hakikatte bu (örnek futbol) da ancak teknik bakından veya neticeye muessir bâzı hatâları yüzünden arkadaşlarından tefrik edilmişlerdir.
hülâsa bu maç milli ligin en güzel ve kaliteli maçlarından biri oldu ve meselâ ondan sonra oynanan beşiktaş – vefa maçından çok, ama pek çok farklı idi.
galip beykoz milli ligin en iyi takımlarından biri olduğunu kabul ettiriyordu, tebrike lâyıktı. ama tamerden k. ali’ye, sıtkı’dan ziya’ya kadar bütün futbolcular için en büyük ve gösterişli ifade ile bir aferin yapıştırmak da borcumuzdu.
maç esnasında taraflara iyi futbol oynatmak için bu sporun icab ettirdiği sertliği en iyi anlayışla karşılayan hakem, ikinci devrenin 32 nci dakikasında kasıtla tekmeleşen zekâi ile yordan’ı derhal dışarı atıyor ve o da hakem olarak futbolda sertlik anlayışının mükemmel örneğini veriyordu.
goller
dakika 50 – karagümrük kalesinin sol tarafından beykozlular korner attılar. kale ağzında karşılanan top açıldı. ceza sahasının içinde bekleyen ve biraz sağ tarafa kaymış olan nusret önüne doğru düşen topa olduğu yerde yatarak ender görülür güzellikte bir sol vole yapıştırdı. kale önündeki kalabalığı aşan top tamer’in uçuşuna rağmen ağlara takıldı.
dakika 63 – aydın ortadan sıyrılarak sağa kaydı. aut çizgisine kadar sokuldu. yerden ve çok yakından ortasını yaptı. yordan’ı ve sıtkıyı geçen topa tuncay fişek gibi yetişerek ayak koydu…
dakika 64 – beraberlik golü gireli henüz bir dakika olmamıştı. nusret sağaçık yerinden bir korner attı. ziya daldı ve kısa düşen topu kafa ile ağzında yükselerek kafa ile topu kaleye sızdırıverdi.
dakika 89 – karagümrük kalesinin tam karşısında da ceza sahasının birkaç metre dışından şirzat bir frikik attı. top tamer’in sol üst köşesinden ağlara doğru inerken şöyle diyorduk: «uzun zaman var ki bu kadar güzel bir plâse görmemiştik.»