gürel yurttaş'ın haziran 1995 basımlı "kartal'ın pençesi" adlı kitabından;
15 yıl geçmişti aradan. beşiktaş şampiyonluğa hasretti.
başkan mehmet üstünkaya, teknik direktör dörde miliç'e tek hedef gösteriyordu:
- ille de şampiyonluk. iste transfer yapalım.
miliç karşılık veriyordu:
- sorumluluğumun farkındayım. ben ekibime güveniyorum. gençler süper. yalnızca ali kemal'i alalım.
- derhal, dedi üstünkaya. ve trabzonspor'dan fenerbahçe'ye gelen, ancak bekleneni veremeyen ali kemal beşiktaşlı oldu.
daha sezon öncesi beşiktaş'ın bu kez çok farklı olacağı belli olmuştu.
hele hele frankfurt'ta fenerbahçe ile oynanan hazırlık maçından sonra siyah - beyazlı taraftarlar umutla sezonun açılışını beklemeye başlamışlardı. çünkü beşiktaş mükemmel bir futboldan sonra ezeli rakibini 3 - 0'lık sonuçla bozguna uğratmıştı.
haftalar birbirini kovaladı.
beşiktaş şampiyonluk yarışının içindeydi.
önce galatasaray pes etti, erkenden zirveden kopuverdi.
fenerbahçe haftalarca yarıştı, ama sonra o da bıraktı.
ve son haftaya beşiktaş ile trabzonspor kılpayı farkla girdi. 42 puanlı beşiktaş liderdi. 41 puanlı trabzonspor ise hemen peşindeydi.
tarih 13 haziran 1982'ydi.
1981 - 82 sezonunun şampiyonu belli olacaktı.
beşiktaş deplasmanda eskişehirspor'la oynayacak, trabzonspor adanaspor'u evinde ağırlayacaktı.
trabzonspor'un galibiyetine kesin gözü ile bakılıyordu.
ama beşiktaş'ın durumu farklıydı. çünkü son maç eskişehirspor açısından da büyük önem taşıyordu. yenilgi kırmızı - siyahlıların ligden düşmesine yol açacaktı.
maçın başlama anı geldiğinde eskişehir atatürk stadı yükünü tamamen almıştı. 15 bin kadar eskişehirspor taraftan vardı tribünde. 3 bin beşiktaşlı ise tarihi bir günü yaşamanın heyecanını yaşıyorlardı.
hakem talat tokat'tı. yardımcıları ise halil cindemir ve hüseyin karaca'ydı.